Ben bu profili, sanat profili olarak açmıştım, sadece sanatsal yazılar yazacaktım. Mahsa Amini’nin öldürülmesi haberini duyduğumda da gerçek sinema ile ilgili bir yazı yazıyordum. Haberi duydum ve bu konuyla ilgili ne bir yazı yazılabilir, ne de bir söz söylenebilir diye düşündüm. Çünkü ne kadar yazarsak yazalım veya ne söylersek söyleyelim az kalır. Ha ama illaki bir şey diyecek olsaydım şunları derdim: Evrenin yarattığı en güzel varlıktır kadın. Her şeyin ilhamıdır, güzellik nedenidir. Estetiktir, duygusaldır, annedir, sevgilidir, kız kardeştir. Bu en güzel varlık da kendisini tabiki göstermelidir; Duruşuyla, görünüşüyle, konuşmasıyla, bilgeliğiyle. Saygıların en büyüğünü hak eder ve hiçbir kanun, hiçbir töre veya dini emir(!) Bir kadın, saçlarını gösterdi diye öldürülemez! Bu bir film konusu olsaydı, inanın bana çok kötü bir film olurdu. Fakat bu bir film değil. Bu bir gerçek ve ne utanç verici ki biz, hepimiz, bu gerçeğin içindeyiz. İran’da Masha Amini, saçlarını gösterdi diye, İslami şartlara göre değil denilip öldürülüyor! Türkiye’de bir çok kadın saçma sapan kişiler tarafından, saçma sapan nedenlerle, saçma sapan bir şekilde öldürülmekte! Dünya’da da bu saçmalıkta binbir tane olay olmakta. Bu olayların katilleri de nedendir bilinmez, kanunların, dinsel törelerin, hukuksal açıkların varlığından yararlanıp hala nefes almaktalar. Olmasın öyle nefes, öyle kanun, öyle dinsel töre! İnsan haklarına, hayvan haklarına, kadının saçına, erkeğin şortuna, hayvanın günahkarına, bitkinin yeşiline karışan pislik insanlardan yeter artık! Evet bunları söylemek isterdim, hatta çok daha ağır konuşmak da isterdim ki hatırı sayılır bir küfür dağarcığım var ama hiçbir şey söylemiyorum. Zaten hangimiz söylüyoruz ki!

Vicdansal Günler!