21 Eylül'de Netflix'te yayına giren ve ABD'de 1978-1991 yılları arasında en az 17 erkeği öldüren Jeffrey Dahmer'in hayatını konu edinen mini diziyi bin bir zorlukla izlemiş bulunmaktayım, dizi tek kelime ile mükemmel öyle ki yeri geldi yarıda bıraktım yeri geldi kulaklığı çıkardım yeri geldi gözlerimi kapattım. E şimdi diyeceksiniz yahu bu nasıl mükemmel bir dizi oluyor, dizinin iyi bir iş olduğunu tamda buradan anlıyoruz, çünkü gerçekte yaşanmış bir olayı öyle bir anlatmışlar ki sesler görseller izlerken sizde oradaymışsınız gibi hissediyor ve yer yer epey bir rahatsız oluyorsunuz. Hele Evan Peters'ın oyunculuğu gerçek canavarın öldüğünü bilmesek hapisten kaçtı diyeceğiz gene iyi bir iş çıkarmış kendileri...

Dizide işlenen cinayetlerin yanında Jeffrey'nin çocukluğuna ve hayatında yaşadığı dönüm noktası olaylara bir psikolog edası ile inerek Jeffrey olmayı bırakıp canavar olma yolunda nasıl ilerlediğini görüyor ve aile ortamının anne ve babanın çocuk psikolojisi için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha çarpıcı bir şekilde görüyoruz ve üzülüyoruz. Dizi bizleri duygulardan duygulara sürüklüyor sadece bu kadarda değil dizide gerçek öğelerde kullanılmış bir bölümde cinayetlerini yoğun bir şekilde işlediği Milwaukee, Wisconsin'de komşusu tarafından polise şikâyet ediliyor bizde bölümün sonda gerçek ses kayıtlarını dinleyerek bir kez daha şok geçiriyoruz. Ayrıca cinayet sahneleri de canavarın emniyete anlattığı ifade raporlarına göre çekilmiş, e bide oyunculuklar dört dörtlük olunca gerçek bir olay tüm çıplaklığıyla ekrana taşınmış oluyor...

Uyarı: dizi aşırı derecede kan, şiddet ve eşcinsel içerik barındırıyor ve 6. bölümde gözyaşlarınız sel olabilir bu konularda hassasiyetiniz varsa izlemeden bir düşünün derim, daha da iyi anlamanız için bir izleyicinin yaptığı yorumu sizlerle paylaşayım:

''Bundan sonra kadrosunda Evan Peters'ın olduğu herhangi bir yapımı izleyebileceğimi sanmıyorum.
korkunç düzeyde yetenek diye bir şey de varmış, lıkır lıkır içtiği kanın tadını adeta ağzımda hissettim.

Diziye puanım 10/10.''