'Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın Sonu' kitabından alıntılar

'Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın Sonu' kitabından alıntılar
  • 0
    0
    0
    0
  • Fransız düşünür ve sosyolog Jean Baudrillard; medya teorisi, postyapısalcı felsefe ve postmodernizm üzerine olan çalışmalarıyla ünlenmiştir.

    Bugünün siyasi ve ideolojik akımlarını reddetmesi ününün artmasına neden olmuştur. Simülasyon kuramını oluşturmuş ve kitle zihni üzerine çarpıcı yazılar yazmış olan Jean Baudrillard, tüketim üzerine düşünceleri ve yapıtları ile ününe ün katmıştır. Medya ve kitle iletişim araçlarına dair eleştirileri de diğer düşünceleri kadar çarpıcıdır.

     

     

    Jean Baudrillard'ın kitle ve modern toplumlar üzerine yapmış olduğu çarpıcı çalışması, 'Sessiz Yığınların Gölgesinde: Toplumsalın Sonu' kitabından bazı alıntılar;

    1. Her şeyi yeni baştan düzenlemekten aciz, bir kullanım değerine indirgenmiş bir toplumda toplumsalın kurumlaşması ve "nesnel" bir şekilde çarçur edilmesinin altında bir tür zekâ ve bilgelik yatmaktadır. Bunun adı: Prestij olayları, Concorde uçağı, aya gitme, uydular hatta aptalca vaatler nedeniyle kamu harcamaları ve sosyal sigortalardır.

    2. Düşlerin devlet kontrolü altında bulunduğu bir sırada, gerçeklik kendini bir düş sanmaktadır.

    3. Toplum, insanı bezdiren bir suskunluktur.

    4. Zaten bu büyülü yabancılaşma, nasıl oluyor da kitleleri devrimci yoldan ayırabilir? Bir yığın devrimden, birkaç asırlık politik deneyimden, gazetelerin, sendikaların, partilerin, aydınların halkı harekete geçirmek ve eğitmek için harcadığı tüm çabalardan sonra, nasıl olur da gösteri yapan birkaç yüz kişiye karşılık tam yirmi milyon insan “edilgen” kalır? Üstelik yalnızca edilgen kalmaz, bir futbol maçını bilerek, isteyerek politik ve insancıl bir drama yeğlerler. Yapılması gereken bu soruyu sormaktır.

    5. Kitleler pasifleştikçe de iktidar kendinden eminleşmiştir.

    6. Dünya, sessiz yığının umurunda bile değil. Yeter ki akşam terliklerini giyip çenesini açabilsin. Hiç merak etmeyin sessiz yığın çenesini kapatmışsa onun dediği olur...

    7. Kitle bir hayvan sürüsü kadar suskundur. Kitleyi sürekli olarak sondajlarla tartmak boşuna uğraşmaktır. Çünkü doğrunun solda mı yoksa sağda mı olduğunu söylemediği gibi devrimle baskı arasında hangisini yeğlediğini de söylememektedir. Onun için doğru ve akıl yoktur.

    8. Rastlantı dünyanın en eski ilahi gücüdür, birine rastlamanız bazen bir ödüldür bazen de bir ceza.

    9. Kitleler her zaman için bir Tanrı düşüncesi yerine bir Tanrı imgesini yeğlemişlerdir.

    10. Kitle: Toplumsalın içinde kaybolduğu kara bir deliktir.

    11. Artık toplumsallaşmayı belirleyen şey kuramsal sınırlar değil, haber miktarıyla iletişim araçlarının karşısında geçirilen saatlerdir. Ancak bu da yanlış bir düşüncedir. Çünkü haber kitlenin enerjisini yok etmek yerine, her zaman için giderek büyüyen bir kitle yaratmaktadır. Haber, yaptığını iddia ettiği gibi bilgilendirme ya da biçimlendirme ve yapılandırma yerine, "toplumsal olanı" giderek daha bir nötralize edip, klasik toplumsal kurumlarla, haberin içeriğine karşı duyarsız ve tepki göstermeyen bir kitle yaratmaktadır.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.