Aptallığın Nirvanasında Puma Olma Olasılığı

Aptallığın Nirvanasında Puma Olma Olasılığı
  • 4
    0
    0
    1
  • Kendini bir hayvan olarak hayal etmeye başla. Bu hayvanların arasında kim olmak istersin diye seçenekler sunar. Hepimiz aslan , kurt ya da kaplan olmak ister. Fakat bizlerin farkından olmadan puma olma olasılığını unuturuz. Puma öyle farklı bir hayvan ki insan yaşamının hatalı kodlarına birebir örnek teşkil eder. Puma’nın hedefleriyle bizim hedeflerimiz aynıdır. Burada bahsetmek istediğim konu şudur :

    İnsanlar hedefleri için hep aslan olmayı seçer. Ve de bu dürtüyle yaşam koşullarıyla savaş halinde olur. Bu yaşam koşullarında herkes aslan dürtüsünde hareket ettiği için büyük hedefler için enerji harcar. Fakat burada değişen yaşam koşulları değil harcadığımız enerjinin pumanın düşüncesiyle eşit olmasıdır. İsterseniz aptal puma sendromunu yakından tanıyalım.

    “Pumaların avlanırken dahice sonuçlar veren bir karar mekanizmaları vardır. Pumalar avlarını yakalamak için gerçekleştirecekleri koşunun süresini ve eforunu avlarının cüssesine göre ayarlarlar. “Nasıl yani?” dediğinizi duyar gibiyim. Şöyle ki; pumaların bir ceylan avını sonuçlandırmak için harcadığı süre ile, bir tavşanın peşinde geçirdiği süre aynı değildir. Puma fazlasıyla zeki bir canlıdır. Dolayısıyla koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı noktada durur ve koşmaktan vazgeçer. Yenilgiyi kabullenir ve yeni avlar aramak için yola koyulur. Kısacası attığı taş ürküttüğü kurbağaya değecek mi değmeyecek mi ölçüp biçer.

     

    Aptal Puma Sendromu ise bunun tam olarak zıttını yapan insanları açıklamak için kullanılan bir deyim. Bazen bir tavşanın peşinden yıllarca koşan, sonra da yakaladığı avı bir çırpıda bitirenleri ya da bu tip bir ahmaklığı ifade etmek için kullanılıyor. Yani insanların birçoğu pozisyonları ile bağdaşmayan küçük şeylerin peşinde ömürlerini harcıyorlar. Aslında Ceylan peşinde olmaları gerekirken, tavşan peşinde telef oluyorlar. Her şey bireyin kendisine şu sormasından geçiyor:

    “Elde edeceğim şey, harcadığım emeğe değecek mi?”

    İşte bizim başarı ve performans ölçülerimiz bu düzeyde ilerlemektedir. Hedeflerimizi minimal seviyede düşük tutarsak harcadığımız enerjiyle ideallerimize varabilir miyiz ? cevabımız dört duvar arasında tartışarak buluruz. Evet ya da hayır olur bu konuda. Hedeflerimize ne kadar sadık şekilde yaşadığımızı yarattığımız performans ve enerji belirler. Puma zekiliğinin faktörü harcadığı enerjinin ona kazandırdığı ava bağlı olmasıdır. Aynı yapıya benzeyen insanoğlu hedeflere ne kadar performans harcıyor. Mesela bunu örneklendirmek gerekirse ;

    Lise çağında makine , yazılım ya da ses mühendisliği bölümlerinden birini seçmek için zihninde hedefini belirleme başlıyorsun. Lise çağlarının ilk senesinin bahar dönemlerinde hedefini yazılım mühendisliğini olarak ayarlama yapıyorsun. Geriye kalan dönemlerde o şartlara göre kendini ayarlamaya başlıyorsun. Eğer şartlar senin yolundan etmeye başlıyorsa burada sorunları arama yap. 3.sınıfta inişli çıkışlı dönem yaşamaya başlayınca sınav stresi ve üniversite hazırlanma stresi iyice seni yormaya başlar. Hatta iki seçenek önüne sunulur aklına .İki yıllık bilgisayar programlama daha mantıklı gelir ya da dört yıllık mühendislik daha çok çalışma gelir. İnsan o an zihnen karar verir ve iki yıllık olan bölüm cazip gelir. Bu stresi atlama yöntemi olduğunu sanar. Fakat ideallerinden sapma gerçekleşir. Bu sapma zihnimizde puma etkisini yarattığını bilmeyiz. Evet o yıl biter ve de lise son gelişmiş olur. Lise sonda baya çalışmalar yaparız ve de sınav dönemlerinde geçen yıl yaşadığımız sendromu tekrar yaşarız. Farkına varmadan yaşadığımız sendromdan dolayı az üniversite çalışması yaşarız ama lise derslerine daha çok önem veririz. Ve lise biter hatta aldığımız notlarla sevinçli oluruz. Farkına varmadan büyük sınava az hazırlanmış oluruz. Büyük sınavda az çalışmış halde girer ve aldığımız puan ancak iki yıllık programlamaya yetecektir. Bu durumda aklımızda iki soru gelir. Ders notları mı yoksa üniversite sınavı mı ? diye sorular aklımıza gelir. Hatta çelişkilerin alasını yaşamaya başlarız. Çalıştığımız enerjiye veya performansa değdi mi ? diye zihnimiz bize puma gibi davranır. İşte insanlar seçim ve seçenekler denkleminde basit olan hedefi daha az enerji harcar ama gerçek idealine ulaşılmaz olduğunu kabul eder. Mesela Afrika kıtasında bolca değerli madenler vardır ama fakirlik yaşayan halk çoğunluktadır. Bu halk ona verilen az değerli eşyalarla zengin olduğunu sanar. Meğerse yeraltındaki zenginliği başkası eline almıştır. İnsanlar ideali olanın değil zaman kaybına sebep olan hayallerin peşine koşar. Maalesef her insan aptalca hayallerin peşinden giderken binlerce pişmanlığın distopyasını yaşar. Çünkü puma aptallık yapar ama sırf tavşanın peşine koşarak performans ve başarıyı sınar kendince. Bunu geçmişte birçok halk yaşadı. Değerli olan nimetleri göremedi ama daha küçük olan nimetleri istedi Tanrı’dan. Kaç insan aptallıkta puma kadar Nirvanalar yaşadı. Doğru söylemek gerekirse her insan her dönem aptallık ütopyasında puma sendromuna kapıldı. İstersen hatalarla dolu seçimlerle kaybettiğimiz ceylan olan büyük idealleri düşünelim. Dünyanın hangi yerinde olsan bile bu hatalara çok rahat düşüyoruz.  Hatta birçok yazar puma sendromuyla ilgili sözlerine bakalım.

    “Aptal Puma Sendromu” diye bir sendrom vardır. Pumalar avlarını kovalarken, yakalama ihtimalleri olmasına rağmen birden durur. Puma neden durdu diye merak edersiniz. Aslında puma ince bir enerji hesabı yapmıştır. O avı yakalamak için harcayacağı enerjinin, o avı yediğinde alacağı enerjiden az olacağını hesaplamıştır.  Onun için koşmayı bırakır. Tüm canlıların amacı enerjilerini en iyi şekilde kullanmaktır. Yoksa yaşamda hayatta kalamazlar.

    Biz amacı ödül olarak belirlediğimiz zama, çocuk o ödüle ulaşmak için en kolay yolu seçer. Amaç 100 almaksa neden bir insan daha zor bir işi seçsin ki?

    ... Aile çocuğa ”Sınıfı geçersen bisiklet alacağım” diyor. Çocuk ise kendi kendine diyor ki “60 alsam da sınıfı geçerim 100 alsam da.” Bu durumda çok çalışmıyor ve gelişim olmuyor. Çocuğa ödül verdiğimiz an hemen hedef kayması yaşanıyor.

    Yani ödül amaç olduğunda, insanlar her zaman kolay işleri seçer. Kolay işleri seçen bir insan da gelişemez. Gelişim bazı parametreler gerektirir. Merak, yenilik, zorluk,  gelişim fırsatı, kompleksi çözme. Ödül ne gerektirir? Tahmin edilebilir ortam, kolaylık, basitlik. Bunlar tam zıttır.”

    Özgür Bolat

    Beni Ödülle Cezalandırma, Özgür Bolat

    Sayfa 96 - 9. Bölüm- Enerji Kullanımı 

    “Yani Aptal Puma aslında yoktur. Aptal Puma Sendromu'na yakalanmış insanlar ve dolayısıyla toplumlar vardır. Konuyu daha da açacak olursak; bir insan karar verirken karşısında duran dağ tavşanını ya da ceylanı seçme hürriyetine sahiptir. Yani kimse bir insana, 'sen dağ tavşanı yerine ceylanı seç!' deme hakkına sahip değildir. Çünkü bu noktada, insanı bir şeyler istemeye, arzulamaya iten şey tindir.”

    Ş. Teoman Duralı

    Sorun Çağının Anatomisi, Ş. Teoman Duralı

    "Aptal Puma Sendromu" az kazanç için gereğinden fazla emek harcamak anlamındaki mecazi bir anlatımdır.”

    Nedim Güzel

    Beyin Yönetmeni, Nedim Güzel Sayfa 61 - Ceres Yayınları

    “Pumalar oldukça zeki hayvanlardır. İçgüdüleri pumalara ne zaman avın peşinden koşması gerektiğini ne zaman da avın peşinden koşmaması gerektiğini söyler. Yeryüzünün en çevik ve hızlı hayvanlarından olan pumalar için her koşu ciddi bir enerji kaybıdır. Başarı ile sonuçlanmış her av ise bu enerjinin kaybını telafi eden bir ziyafettir. Başarısız denemeler ise bir tehlikedir. Bunun icin doğru karar hayati önemdedir…Avın büyüklüğü, yakalarken harcanacak enerji; karar almakta önemli bir etkendir. Yanı avı yakalarken harcanacak enerjinin avdan alınacak enerjiden düşük olması gerekir. Küçük bir hedef için harcanan çokça enerji pumanın içgüdülerindeki matematiğe aykırıdır.Bundan dolayı bu tür durumlarda pumalar avlanmamayı tercih eder. Veya düşük enerji gerektiren bir strateji geliştirirler. Aptal puma sendromu küçük hedeflerle ömrünü tüketmeyi, herhangi bir stratejinin olmamasını, hedef belirlerken zaman, enerji, hedefin getirisi gibi konuları dikkate almamayı karşılar….”

    Kerem Kına

    İnsanın Merak Yolculuğu, Kerem Kına

    Sayfa 83

    İnsanlar psikolojik olarak başarıya odaklanır ama harcadığı enerji başarıya değecek diye düşünür. Fakat performansımız yaşadığımız başarıya ya da başarısızlık denklemine arasında etki edecek mi ? Bunu her zaman düşünmemiz gerekir hayatımız boyunca. Hayallerimiz bu yönde olduğunu düşünmemiz gerekir. Ahmakça harcadığımız enerjiler gereksiz performansların getirisidir. Konfor alanımız basit işlerin kaynaklı olduğu için gerçek hayallerimize inanılmaz derece uzaklaşırız. Herkes umudu farklıdır ama yaşam altın tepsiden sunulmaz. Pumalar zeki ve akıllıdır ama gerçekçi avlara yönelmezler. İşte puma gerçekçi avı olan ceylana göre hareket edecek yoksa vaha görünümlü av olan tavşan yönelecek. Onu hayalin mesafesi ve hızına bağlıdır. Tavşanda çevik ve hızlıdır ama aynı puma gibidir. Ceylan ise ne kadar hızlı olsa bile engele takılır. Hatta pumanın avı olur. Doğa bazen dersler verir. Bunun en iyi örneği olan puma gibidir.

    Kaynakça : 

    https://ceotudent.com/cogumuzun-fark-etmeden-dustugu-psikolojik-hata-aptal-puma-sendromu
    Beni Ödülle Cezalandırma, Özgür Bolat Sayfa 96 - 9. Bölüm- Enerji Kullanımı 
    Sorun Çağının Anatomisi, Ş. Teoman Duralı
    Beyin Yönetmeni, Nedim Güzel Sayfa 61 - Ceres Yayınları
    İnsanın Merak Yolculuğu, Kerem Kına Sayfa 83 

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.