Ruhumun Parçaları ve Ateş

Ruhumun Parçaları ve Ateş
  • 2
    0
    0
    0
  • Yazdığım her şeyden nefret ediyorum. Yazmayı düşündüğüm her şeyden de... Yazacağım her şeyden de...
    Keşke hepsini bir araya toplayabilsem. İnsanların zihninden silebilsem. O iki üç şey okuttuğum üç dört insanın zihninden çekip çıkarsam o yazıları. Çoktan hafızalarından silinmiş olan yazıları, yazılarımı...
    Sonra koca bir ateş yaksam dünyanın tam ortasında... kimse görmeden, hissetmeden... sanki o ateş hep orda varmış gibi, var olması gerekiyormuş gibi, çoktan birileri birileri için yakmış gibi. 
    İçine atsam ruhumun parçalarını. Her bir satırı, kelimeyi, harfi...
    Yanmaktan kömürden beter kara olduklarını görsem... çığlık atıyormuş gibi ortaya çıkan çatırdamaları duysam...
    Ferahlar mı içim? O ateş, ruhumun parçalarını yazdıkarımı yakan ateş söndürür mü yüreğimdeki yangını? Bir katilden beni yaşatmasını ummak mıdır benimki? 
    Küle döndükten sonra ruhumun parçaları suç ortakları kalemler girse ateşe... Niye acı çektiklerini, ne günahları olduklarını anlamadan onlar yansa... Görevlerinden sonsuza dek azat ettirilseler... O zaman diner mi öfkem? Biter mi kavgam? 
    Yakmak yazdıklarımı, yenilgiyi kabul edip yüzleşmek midir yoksa yenilgiyi asla kabul edemeyeceğini bildiğinden yüzleşememek mi? Kim bilir? Ben bilmem. Kimse bilmez. Ateşten başka kimse de kalmamış zaten. 
    Ruhumun parçaları ve onların araçları yanmış bile ama ateş hala aç hala meydan okurmuşçasına yükseliyor göğe hala içimdekiyle işbirliği içinde. 
    Parçalar kül olur da bütün bende oldukça ne fayda? 
    Karşı karşıya iki dost ve iki düşman sarılırmışçasına yaklaşıyorlar birbirlerine. 
    Atlıyorum içimdekiyle bütün olsun diye. Bütün o öyle bir bütün ki beni söndürsün. 
    Atlıyorum ateşe elimde bu yazdığım son kelimelerle...

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.