Altın Palmiye Ödüllü Bir Film: Triangle of Sadness İnceleme

Altın Palmiye Ödüllü Bir Film: Triangle of Sadness İnceleme
  • 3
    0
    0
    0
  • Yönetmenliğini Ruben Östlund'un yaptığı başrollerinde Charlbi Dean, Harris Dickinson ve Woody Harrelson gibi isimlerin yer aldığı 2022 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü'nün sahibi olan filmin konusu şöyle: 
    "Bir grup zenginin yer aldığı özel bir gemi tatilinin büyük bir kasırganın gemiyi vurması sonrası sosyal hiyerarşinin yeniden belirlendiği bir hayatta kalma mücadelesine evrilmesini Östlund'un alışageldik kara mizah anlatı diliyle ele alıyor."


    Film üç kısımdan oluşuyor. İlk kısım erkek modellerin seçmelere katıldığı sırada onlarla bir muhabirin ropörtaj yapmasıyla başlıyor. 

    İlk kısım bana, yönetmenin moda dünyasının gerçeklerini daha çok erkekler üzerinden bir akışla anlatacağını düşündürmüşken ikinci kısımda çift olan iki influencerın ilişkilde biçilen erkek ve kadın rolleri üzerinden kavga etmeleriyle beraber düşüncelerim farklı bir yöne doğru evrilmeye başladı. 

    İkinci kısımda hesap ödeme kavgasındaki replikler, akış, çekim ve oyunculuklar çok iyi olmasına rağmen toplumsal cinsiyet rollerinin ve ucundan kıyısından feminizmin eleştirisinin "hesap ödeme" meselesini merkeze alarak yapılmasını sığ bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim. 

    Filmin üçüncü kısmı için en uzun ve esas hikayenin anlatıldığı yeri diyebiliriz. Çok zengin insanlarla beraber çift olan influencerın katıldığı ultra lüks gemi seyahatinde metaforik anlatımlarla harmanlanmış mizah düzeyi çok yerinde kullanılarak sınıfsal ayrım ve kapitalizm eleştirisi yapılıyor. 

    Metaforik anlatımların yanı sıra bir sahnede iki karakter kapitalizm ve komünizm savunuculuğunu, düşünürlerin söylediği sözleri dolaylı anlatıma ihtiyaç duymadan direkt bir yarışmadaymış gibi kullandıkları sahne favorilerim arasında yerini aldı. 

    Üçüncü kısım geminin kasırga sonucu batması ve bazı karakterlerin ada hayatına geçmesiyle devam ediyor. Ada hayatında nasıl hayatta kalacağını bildiğinden dolayı işçi bir kadın lider konumuna geliyor ve genel anlamda herkesin çalıştığı, yiyeceklerin paylaşıldığı ve işçi kadının her şeye karar verdiği bir düzen oluşuyor. Bu sahnede güzelleme veya didaktik bir anlatım olmaması benim için çok önemli bir noktaydı. 

    Son olarak toparlamam gerekirse filmin ilk iki kısmının esas hikayeyle nerdeyse hiçbir bağının olmaması filme eksi yazıyor olsa da sistem eleştirisinde, dozunda mizah ve seyirciyi bir şeye ikna etmeye çalışmadan sadece eksisi ve artısıyla fikirlerini ortaya koyuyor oluşu bence ödülü hakeden bir yapım olmasıyla sonuçlanıyor. 





    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.