Piraye, ülke dışında konserler veren kocasını bekleyen 2 çocuklu 24 yaşında bir kadın. Nazım ise çocukluk arkadaşı olan ilk eşi Nüzhet hanımla ailesinin baskısı nedeniyle ayrılmış, Moskova'dan ailesinin yanına dönmüş genç bir şair. Nazım kardeşinin arkadaşı olan Piraya'yi görür görmez aşık olur. Ancak Piraye Nazım'la yaklaşık bir yıl köşe kapmaca oynuyor. Ne Piraye'nin ailesi bu durumu istiyor, ne de Nazım'ın ailesi bu durumu kabul ediyor. E normal olarak kabul edilmemesi gerekiyor zaten. Nihayetinde Piraye evli ve 2 çocuk annesi bir kadın.
Ancak Nazım öyle dizeler yazıyor ki, kaçmak ne mümkün Piraye için. Piraye bu dizelere ve Nazım'ın aşkına daha fazla kayıtsız kalamıyor. 1932 yılında Piraye Nazım'la evlenmeye karar veriyor. Fakat henüz kocasıyla boşanmış değiller ama evlendikten çok geçmeden kocasıyla boşanıyor.
Her şey güzel ve huzurlu şekilde ilerliyor onlar için. Fakat Nazım'ın yazmış olduğu ''Gece gelen telgraf'' isimli kitap için toplama kararı alınıyor. Ve acıdır ki hemen ardından Nazım tutuklanıyor. Hatta hakkında idam kararı veriliyor. ardından af çıkınca yasayla beraber cezası bir yıla çıkıyor.
Nazım içerdeyken Piraye'ye birçok mektup yazıyor. Fakat hapisten çıktıktan hemen sonra çok geçmeden Nazım hakkında bir tutuklama kararı daha çıkar ve bu sefer 12 yıl boyunca uzun bir mektuplaşma süreci başlar Nazım ve Piraye arasında.
Hapiste yattığı süreçte Nazım'ın ziyaretine dayısının kızı Münevver sıklıkla gelip gidiyor. Ve Nazım'la aralarında bir yakınlaşma başlıyor. Hatta Nazım Hikmet Münevver'e de mektuplar ve şiirler yazıyor. Bu duruma daha fazla dayanamayan Nazım, bir mektupla kendisini yıllarca beklemiş olan Piraye'yi terk ediyor.
Piraye büyük bir yıkıma uğruyor. İstanbul'da bir başına iki çocuğuyla geçim derdine düşmesinin yanında bir de sevdiği hayat arkadaşı tarafından terk ediliyor.
Nazım'ın hapiste kalma süresi yine kısaltılmış ve af çıkmıştır. Hiç beklemediği anda hapisten çıkan Nazım Münevver tarafından terk edilmiştir. Nedeni ise eşinden Münevver'in eşinden ayrılmayı göze alamamasıdır.
Bunun üzerine Nazım rotayı yine Piraya'ye çevirmiş ve Piraye'ye şiirler yazmaya tekrar başlamıştır.
Piraye gel,
Sana muhtacım.
Demesine karşılık Piraye asla karşılık vermemiştir ve bunun üzerine Nazım açlık grevine başlamıştır. Daha sonra hastaneye kaldırılmasının ardından, Piraye hastaneye ziyarete gelmiştir. Fakat Nazım'ın kendisini Münevver için terk ettiğini anlayan Piraye hastaneyi apar topar terk etmiştir.
Bir daha Nazım Piraye'yi hiç görmemiştir. Aşkından öldüğü halde Piraye Nazım Hikmet'i asla affetmemiştir.
Yorum Bırakın