Emlakçılar neden böyle?

Emlakçılar neden böyle?
  • 2
    0
    0
    0
  • Öncelikle hoş geldiniz efendim. Nasıl bir şey bakıyordunuz? Ehehh, oturun:))
    Ps: İş bu incelemem vazifelerini makul idame ettiren kişi ve kurumları ilgilendirmez. 

    EMLAKÇILAR GENEL GÖRÜNÜM:
    Ortalama yaşları 40-55 arası olmasının temel nedeni oturaklı ve ekonomik gelişmişliklerinin verdiği garanti adımlardan kaynaklı olmasıdır. Kişiler genelde ya agresif ya da halim/selim tavırlardadır. 
    Genç yaşta emlakçılık kisvesine bürünmüş sevgili yurttaşlarıma söylemek isterim ki; o araçlar ile gezip tozmak etraftaki hanımkızlarımızı pek etkilememektedir. Kaldı ki öncelikle sakallarınızı kesin, ortalama saç uzunluğunda ve dağınık modellerdesiniz efendiler. Bu durum bariz güven eksikliği doğurmaktadır. Hanımefendi emlakçılar ise ya çok pasif ya da pek konuşkan sarı saçlı olurlar.
    Şimdilik dış görünüm ve tavırlar bir kenara, en dürüst emlakçı X kişidir diye gösterilse bile cümle içerisinde ki''emlakçı'' sözcüğü bilinç altımızda asla güvende hissettirmemekte. Peki ya NEDEN?
    Çünkü: Biz varlıklar, gelişmiş insan modelleri olana dek bilgi girdileri ile genetiklerimizi oluşturmaktayız. Modern gezegenin modern devletleri ve gelenekleri oluşturulana dek zihnimizde yalnızca sözlü yollar ile güvenli alanlar yarattık. Medeniyetlerin geleneksel anlaşmalarını kontrol ettiğimizde durumu destekleyecek bir çok hadise ile karşılaşmaktayız. Töreler, sistemler, varlıkların yücelik sanrısı, aitliğin kutsal benlikle ilişkilendirilmesi, kişi ve toplumların kanaat liderleri + o liderlerin vasfı yalnızca sarfettikleri sözlerden oluşup-gelişmektedir. Toplumumuzda ele almamız gereken kısım için; 
    Emlak, kelime anlamı ile varlıklara sahiplik, malikler, mülkler anlamına gelmektedir. Kökeni itibari ile Arapça ve Araplarla bağdaşlaştırdığımız kanaatindeyim. Bu durum, Arap-Türk ilişkilerinin geçmiş vakitlerde yaşadıkları pürüzler yüzünden zihnimizin muhteşem yapısında ve genetiğimizin öğretilerinde mevcuttur. Halen Arap denildiğinde akla cadde, yeşil renk, para ve zenginlik gelmektedir.
    Emlakbank, emlak borsası, emlak hisseleri gibi yapıların/özel kurumlarını, kamu içerisindeki gizemlerini güzelim Anadolu halkım çözebilmiş değildir. Halkımın insanı bilmediği işe pek girişmez. Nitelikleri hakkında doğru-yanlış fikir sahibi olmadan maddesel manada o işe yaklaşmaz, atılmaz, bahsinden çekinir. 
    Destekler nitelikte MIŞ deney: Sokak röportajı amaçlayıp çekimlerini yapıp incelediğimde emlak bakımından taşınmaz satın almak isteyen kişilerin yaş ortalamalarının yine 40-55 arası olduğunu görüyorum.  Alıcı kişilere satıcı olarak; Lokasyon bakımından son derece etkili, estetik ve prezentabl mahli seviyesini anında check edeceksiniz! denmesi mi? Yoksa; Kat karşılığı alman kendi karın olur. Ya da al beklet. Peynir ekmek gibi satılıyor burda evler. denmesi mi ikna eder? 
    Mevzu budur. Yurdumda emlak dendiğinde akla Nargileli herifler, sarışın ablalar, sektör kurdu uyanık amcalar işin içerisine girmektedir. Aşırı özgüvenli görüntüleriyle çok uygun bir yatırım yapsanız dahi kazıklanmış hissi yaratırlar. Peki ya emlakçılar neden böyle görünüyorlar? Sorun algımız mı? Sorun ne?
    Bence tek sebebi Devlet algımız, sistem bilenlere sempatimiz, eli kalem tutan kişilere fazla tamah etmemiz, genel kültür seviyemiz, toplumun IQ seviyesi, toplum ahlakımız ve değişen enflasyon. Biraz düşününce aklıma ilk gelenler bunlar.
    Devletin yolladığı kağıdı okuyup anlayanımız pek az olduğu için tüm bunlar. 
    Belediye reislerimize evin reisi muamelesi yapmamızdan dolayı tüm bunlar.
    Emlak, danışmaklık, belediye binası, tapu kadastro, bankalar ve dahası... Toplumun kütüphanesinde veya kahvehanesinde konuşulan mevzular değiller. Gerginlik sebebidir, aman. 
    Emlakçılar ise komisyon adı altında Halk-Devlet işleri aracılığı yaptıkları için böyle görünmektedirler.
    Yancı olmak gibi hissettirmektedir bu iş. Mesleki Empati adında tamamen kofti bir eşduyu uyduruyorum ve tüm hissettiklerim bunlar. Makam araçlarının şoförlerini incelerseniz akraba olduklarını rahatlıkla görebilirsiniz. Saydığım hallerin bir çoğu kendilerinde mevcuttur da ondan. Mesleki deformasyon, ne ile haşr onun ile neşr, göz göre göre gönülün girdiği alıştık yahuculuklar vb... 
    Dolmuş şoförlerinin sinirli olması kadar doğaldır. Kırmızıyı pek sevmezler mesela. Sinirli olmaları beklenir, sabırsızlıkları kadar hemde.
    Peki ya nasıl daha güvenilir hale gelebilirler?
    Cevap tek kelime lakin mahiyeti pek mühim. 
    -Gelemezler.
    Bunun gerçekleşmesi için baştan uca tarihimizi, coğrafyamızı, genetiklerimizi değiştirmeliyiz. Adımıza pek yorucu, meşakkatli olacaktır.
    + ''Gerçek'' bizleri ilgilendirmiyor. Bunun sebebi, yüzyıllardır aldığımız eğitimdir. Muhakeme kurmadan, kontrol etmeden, geliştirmeden, stabil yaşarız çünkü bu, kimseyi rahatsız etmez. 
    Ayrıca güvenilir ticaret zemini arayışına girmeyiz. Parasını öder, aramayız. 
    SON. :)

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.