Amasya’lı Strabon ve A.M. Celal Şengör

Amasya’lı Strabon ve A.M. Celal Şengör
  • 4
    0
    3
    0
  • Sevgili okurlar ve yurttaşlar, selam!
    Yakın zamanda Amasya'da bir termal otelde konaklama amaçlı ziyaretime müteakiben hemşerimiz "Yer bilimci ve filozof" Strabon'un şehrini yakından inceleme fırsatı buldum. Heyecanlı geçen konaklama sonrası yola çıkış evresi 1 saat kadar sürdü. Amasya, nehri takip eden yerleşimiyle eski çağda tarıma dayalı bir şehir olarak karşılayıveriyor beni. Aracımız ilerledikçe Yeşilırmak kenarından Valilik binasını, bir kaç devlet dairesiyle birlikte eski püskü dükkanları hayranlıkla seyrediveriyordum. Hemen arkasından gözlerimize adeta ışık hüzmesi gibi yansıyan Kral Kaya Mezarları beliriveriyordu. Popüler Bilim Yazıları serisi "Bilgiyle Sohbet" kitabının yazarı sevgili A.M. Celâl Şengör'ün bahsiyle Amasya'yı ve Strabon'u tanıma fırsatı bulmuş, heykelini sonradan da olsa görmüş, Amasya kalesine tırmanmış olmanın keyfiyle Mart ayının serin havasını soluyarak çatırdıyordum.
    İsmini ekilip biçilen memleket olması suretiyle Yunanca konuşan topluluklar tarafından "ana tanrıçanın yurdu" Amaseia olarak aldığı kanaatindeyim. ki, hemşerimiz Strabon, kitabında ismi böyle yazmış ve telaffuz etmiştir. Şehrin manzarasına diyecek yok. Bu kadim yer, on bin yıllık medeni topluluğu barındırdığını en az 5 km öteden belli ediyor. Persler, Romalılar, Pontus ve Bizanslılardan sonra Osmanlılara, ardından bizlere tarifi zor yapılır seyir keyfiyle sunulan bu eşsiz Kale, vaktiyle bir çok askere ve şeyhzadelere ev sahipliği yapmış. Burada Strabon'un adım attığını bilmek bana da bir bilgin ve gezgin gibi hissettiriyor. Kalenin tepesinde, şehrin hemen ilerisinde bulunan Stadyum'da oynanan 5 Mart Amasyaspor-Derincespor karşılaşması uzaktan tezahüratlarını duyuruyor, Stadyum ve gösteri geleneğinin Yunanca konuşan toplumların akılcı düşünsel tavır ve tariflerine sahip çıkarak onlara ve Anadolu'lu hemşerilerimize minnetlerimi sunuyor, buradan ayrılıyorum. 
    Not: Hiç bir Medeniyet ve Tarih tarifi bana o an, duyduğum sesleri kalenin tepesinde esen hafif rüzgarlarla, bu kadar yerinde ve hisli anlatamazdı. 
    Strabon Kimdir?
    Kendisi, mensupları Pontus kralları emrinde çok önemli mevkiler elde etmiş soylu bir ailenin çocuğu idi. MÖ 64 veya 63 yıllarında Amasya'da dünyaya gelmiş ve kendisine çok iyi bir tahsil verilmişti. Çok genç bir yaşta Aydın (Tralles) yakınlarındaki Sultanhisar (Nysa) kentinde Artemidoros'un yanında öğrenimine başladı. MÖ 44 yılında Korinthos yoluyla Roma'ya gitti, burada büyük bir olasılıkla filozof Ksenarkhos'un derslerine devam etti. Ayrıca büyük coğrafyacı Tyrranion'dan ve filozof ve doğa bilimci Poseiodnios'tan ders gördü. Doğuda Ermenistan'a, batıda Sardinya karşısındaki Tiren Denizi kıyılarına, Kuzeyde Karadeniz'e ve güneyde de Nil vadisi boyunca Habeşistan'a kadar Roma dünyasını gezmiş, beş yıl İskenderiye'de oturarak bu şehrin anıtsal kütüphanesinde daha sonra yazacağı eserler için bilgi toplamış, kopyalar çıkarmıştır. Yaklaşık 57 yaşında Amasya'ya geri dönen memleketlimiz, bir görüşe göre burada dev eserini yazmaya koyulmuş ve böylece ilkçağdan günümüze ulaşmış en önemli coğrafya eserini vücuda getirmiştir. Daha sonra Amasya'da (nerede olduğu bilinmeden) vefat etmiştir ve mezarı olmasa da kendisine şehrin göbeğinde çok kıymetli bir geçiş yolu üzerinde atfedilen Heykel ile Amasyalı hemşerileri tarafından önemle anılmıştır. 
    Sevgili A.M Celal Şengör'ün eserini okuduktan sonra Strabon'un memleketinde bulunmaktan dolayı kabarık bir göğüse sahip, Strabon ile tanışıyor ve yeni, genç, bilim aşığı insanlar yetiştirme temennisine ortak bulunuyorum. 
    Teşekkürlerimi bu iki büyük Coğrafyacı ve Bilimci saygıdeğer insana sunarım. 
    Sevgilerimle.


    Yorumlar (3)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.