𝐂𝐞𝐧𝐠𝐢𝐳 𝐀𝐲𝐭𝐦𝐚𝐭𝐨𝐯'a göre çocukluk, gelecekteki insan karakterinin tohumudur. Şu yaklaşımın doğruluğuna bakar mısınız.. Beyaz Gemi okurlarını çocukların saf ve temiz dünyasını götürürken aynı zamanda bir rejim eleştirisine de tanık ediyor.
Her tarafı ‘kızıl’ olan bir ülkeyi adında ‘beyaz’ geçen bir kitapla eleştirmek. Saf 𝐂𝐞𝐧𝐠𝐢𝐳 𝐀𝐲𝐭𝐦𝐚𝐭𝐨𝐯 kalitesi. Saflığı ve temizliği simgeleyen beyaz renk ve bunun yanına eklenen bir de ‘gemi’. Bu gemi herkesin bir gün geleceğine inandığı o gemidir. Hatta bir oyuna çevirir bunu, alır dürbününü uzun uzun geçmesini beklediği beyaz gemiyi izler. Çünkü beklediği bir şey vardır.
Çocuk dünyası işte saf, temiz, masum. Hatta o kadar saf ki kendinin balık olup yüzebileceğine inanacak kadar.
Kitap yer yer destansı bir anlatıma da sahiptir. Mitolojik ögeler önemli bir yer tutar. ‘Maral Ana’ adındaki bir geyik başlıca işlenen bir konudur. Soyun buradan geldiğine inanılır ve kitapta bir bölümde bununla ilgili kısa bir hikaye anlatılır.
Bunun dışında 𝐀𝐲𝐭𝐦𝐚𝐭𝐨𝐯 bozkırı, dağı, taşı, toprağı öyle bir anlatır ki kalemiyle yüreğini ısıtır insanın. Bulutlarda yürütür, gölde serinletir, dağın başında sessizce dinlendirir bizi. En çok umudu anlatır, pes etmemeyi, kaybetmemeyi, mücadeleyi aşılar bize.
Yorum Bırakın