Bilmeyenler için Anne Frank Alman-Hollandalı günlük yazarıdır. 2.Dünya savaşı nedeniyle 1942'den 1944'e kadar işgal altındaki Hollanda'da yaşamını yazdığı günlükleriyle bilinir. Anne Frank'ın hatıra defteri başlıklı yazıları sebebiyle oldukça mağdur olmuştur.
Almanya'da doğan ve 4 yaşında ailesiyle beraber Amsterdam'a taşınmak zorunda kalan Anne Hayatının çoğunu Hollanda'da geçirmiştir.
Alman vatandaşı olmasına rağmen Almanların Hollanda işgalinden hemen sonra vatandaşlığını kaybetmiş ve Amsterdam'da kapana kısılmıştır. Temmuz 1942'de Yahudilere yönelik zulm arttığı için ailesiyle beraber evdeki kütüphaneye saklanmışlardır. Bu zorlu süreçleri Anne'ye doğum günü hediyesi olarak alınmış günlüğüne yazmıştır.
Daha sonra Anne'nin ailesi tutuklandığından kendisi de Nazi toplama kamplarına gönderildi.
Anne'nin yazdığı günlüğe dönecek olursak bu günlük tam 70 dile çevrilmiştir. Günlüğün içeriğinde ailesiyle olan iletişimi, hissiyatları, günlük yaşantısındaki olayları ve zorlukları dikkat çekmektedir.
Anne hep gazeteci olmak istemiş ve buna yazılarında da yer vermiştir. Hatta bir yazısında buna detaylı yer vermiştir.
''Sonunda cahil olmamak,bir hayata sahip olmak ve bir gazeteci olmak istediğim için derslerime çalışmaya başladım. Evet istediğim bu! Ama gerçekten yetenekli olup olmadığımı görmek istiyorum. Eğer gazete veya makale yazacak kadar yetenekli değilsem bile yazmaya devam edebilirim. Yazarken tüm endişelerimden kurtuluyorum. Üzüntülerim kayboluyor. Ruhum yeniden canlanıyor...''
5 Nisan 1944 Çarşamba
Günlüğüne her günü detaylı ve düzenli yazmaya devam etmiştir. Taa ki 1 Ağustos 1944'e kadar.
4 Ağustos sabahı Frank ailesi saklandıkları yerde tutuklanmıştır. Bu sırada tifüs salgını başladı ve anne tutuklu olduğu kampta tiflüs salgını nedeniyle vefat etmiştir.
Anne Frank ve onun yürek yakan yaşamı. 2. Dünya savaşı sırasında yaşanan bu zulüm asla unutulmamalıdır. Dachau ,Sobibor,Matthausen,Treblinka ve Cehennemin yer yüzünde ki yansıması olan Auswitch. Filmler ve kitaplar dan öğrendiklerimiz kadarıyla bu zulümü öğrendik ve hissettik maalesef. 1. Dünya Savaşı'nın ardından basit bir onbaşı ve onun dünyayı sürüklediği cehennemin gönülsüz oyuncuları olan Yahudiler.