Üzerinden Kaç Yıl Geçerse Geçsin Unutulmayacak Aşk-ı Memnu Replikleri

Üzerinden Kaç Yıl Geçerse Geçsin Unutulmayacak Aşk-ı Memnu Replikleri
  • 2
    0
    0
    1
  • 2008 yılında Kanal D ekranlarında yayın hayatına başlayarak 2010’da final yapan kült yapım Aşk-ı Memnu, Türk televizyon tarihinin efsanevi dizilerinden yalnızca bir tanesi… Gerek muhteşem oyuncu kadrosu, gerek incelikli işlenmiş senaryosu, gerek zamansızlığıyla nam salan kostüm ve dekor tasarımı sayesinde hala daha hatrı sayılır bir kitle tarafından yaşatılıyor. Aşk-ı Memnu, döneminin çok üzerinde bir iş olduğu için her yaştan insanın dikkatini çekmeyi başarıp yıllara meydan okumasının yanı sıra; toplamda 2 sezondan oluşan kısa ömrünü tadında bırakmasıyla da takdirleri hak ediyor. 

    Dizinin içerisinde hem aşk hem ihanet hem de güçlü aile bağları var. İzleyici bu üç ana unsur etrafında şekillenen hikayenin hiç alışılagelmemiş bir tarzda sunuluşuna da kapılıyor aslında. Pahalı mücevherler, sosyetik davetler, son model arabalar, evde her gün en az 2 kombin yaparak topuklu ayakkabıyla dolaşan güzel kadınlar… Ekranlarda çok sık rastlanılmayan bu aşırılık, insanları; bilmedikleri ama fazlasıyla özendikleri o lüks hayatın hayaline sürüklüyor. Birbirlerine müthiş yakışan başrol çiftin yaşadığı imkansız aşk ise pek çok sorgulamayı beraberinde getirirken, duygu ve mantık arasında gerçekleşen ikilemi de derinden hissettiriyor seyirciye…

    Biz de bugüne kadar hakkında yüzlerce yorum yapılan, sayısız incelemeye tabi tutulan ve hala daha tekrar bölümleriyle bile ciddi reyting oranları elde eden Aşk-ı Memnu’nun en unutulmaz repliklerini sizler için derledik, keyifli okumalar dileriz.

     

    1) 

    Ben bu kadını tanıyorum. Aynı hırs, aynı öfke, aynı ihtiras... Ne kadar babamın kızıyım desen de sen benim kızımsın Bihter. Seninle gurur duyuyorum.

     

    2) 

    Biraz önce ateşe uzattım elimi. Alevin tam ortasına. Bu bir yangın… Yanıyorum ama acıyı hissetmiyorum.

     

    3) 

    Sen Bihter Ziyagil’sin. Bu bütün mesafeleri kapatır, aptallık etme!

     

    4) 

    Çok acı çekiyorum. Beynim suçlu, yüreğim suçlu. Keşkenin ne demek olduğunu en çok bu gece hissettim.

     

    5) 

    Heyecan her yaşta güzel bir şeydir. Ama her durumda sonu güzel bitmez. Tutkuyla atılan yanlış adımlar, insanı felakete sürükler. Bazen anlık heyecanlar ömür boyu yük olur insanın sırtında. Pişmanlık olur, utanç olur, vicdan azabı olur -ki çekmesi çok zordur-. 

    "Gençlikte olur." deyip geçilemez bazı şeyler. İnsanın koparıp atamayacağı bağları vardır, arkasını dönüp gidemeyeceği durumlar, inkar edemeyeceği borçları vardır. 

     

    6) 

    Firdevs Hanım'ın kızı konuşuyor. Sıkıcı evliliğimin oyuncağına mesajımdır. Seni sevmedim, doğru. Benim için tutkuydun sadece. Olmasını istediğim yerdeydin. 

     

    7) 

    Sessizce çıkıp gideyim hayatından öyle mi? Bütün olanların yükü altında tek başıma ezileyim. Sen de amcanın imkanlarından faydalanıp Nihal’ciğinle mutluluk oyunları oyna. Firdevs Hanım'ın kızı buna müsaade eder mi?

     

    8) 

    Ölüyorum anlasana! Gözlerimin önünde birbirlerini seviyorlar. Ben işkenceler içinde kıvranırken onların mutluluğundan ölüyorum. Anne ben ölüyorum yardım et…

     

    9)

    Aptal! Her şey çok farklı olabilirdi aptal!


     10)

    + En çok görmek istediğim şeyi gördüm senin yüzünde: Hayal kırıklığı! Buraya benimle baş başa olmaya geldin ama olamadın. Bu vardı yüzünde.

    - Sana acıdığımı söylesem…

    + Gülerim sadece.

     

    11) 

    Hadi diyelim Adnan uygarca koydu seni kapının önüne, sonra ne olacak? Beş parasız orta yerde kalacaksın. Adnan Ziyagil’i aldatan kadın olarak herkesin diline düşeceksin. Playboyların hepsi de senin peşine düşecek. Günübirlik seviyesiz ilişkiler yaşamanı isteyecekler senden. Bunu bekleyecekler. 

    En çapsız adamlar bile laubali davranmaktan çekinmeyecek… Çapkın gezinenlerin sohbetlerine meze olacaksın. Yüzüne gülenlerin hepsi arkandan konuşacak… İffetli geçinip ortalığa dökülmeyenler bile sağda solda seni çekiştirecekler. Sana saygısızlık etmeye cesaret edecekler. Dışlanacaksın… Ne sen unutacaksın, ne unutturmak istediklerin.

     

    12) 

    - Tamam. O zaman serbest bırakıyorum seni. Kendini feda ettiğini düşünüyordum son ana kadar. Ne kadar bencil olduğunu unutmuşum.

    + Yaşattığım her şey için özür dilerim senden.

    - Hıhı…

     

    13) 

    Gayet iyiyim ben, yürür giderim kendi yoluma! Bihter Ziyagil'im ben. Firdevs Yöreoğlu’nun kızıyım. Kimse ayaklarının altına alamaz beni, kimse canımı acıtamaz. Teselliye ihtiyacım yok benim! 

    Şimdi dinleneceğim, güzelleşeceğim yarın için. Üvey kızım evleniyor. Kocamın yanındaki yerimi alacağım yarın. Çok güzel olacağım. Yüzümde en sahici gülümsememle onların mutluluğunu alkışlayacağım… Anne nasıl dayanacağım?

     

    14) 

    Nihal'i terk edemeyeceğin için beni terk ediyorsun. O ölmesin diye beni öldürüyorsun. Niye ben? Nihal bir nefeste sönüverecek bir çiçek peki ya Bihter? Bu kapı açılınca senin için de bitmeyecek mi her şey? Ben bu kapı açıldığında da öleceğim Behlül. 

    Benim ölmemi istiyor musun? Beni kaybetmeyi göze alabiliyor musun? Beni… Beni… Beni beni Bihter’ini…

     

    15) 

    Ben hep... Ben… Hep… Gidecek bir yer vardı. Eğer ben böyle bir adam olmasaydım. Böyle şerefsiz… Herkesin gidecek başka bir yolu vardı. Ben korkağın tekiyim. Beceremedim. Ben alçağın tekiyim. Hiçim ben. Senin elini tutmayı beceremedim. Oğlum diyen bir adamı sırtından bıçakladım. Nihal… Ah… Nihal. Katilim ben… Kendim dahil herkesin katiliyim. Hayatım boyunca bu utanca mahkum oldum ben… Bunu söylemeye utanıyorum ama... Ben seni çok… 

    Şimdi bana en çok yakışan şeyi yapacağım. Başka türlüsünü yapmak elimden gelmiyor çünkü. Sen de gördün. Her zaman her sıkıştığımda yaptığım gibi… Cesaretle sahiplenemediğim her şeyi bırakıp gittiğim gibi gideceğim. Hadi aşkım… Behlül kaçar.

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.