İnsan ne ise o olmalı, sınırlarını bilmeli, iradesini tanımalı, hakikate ne kadar dayanabileceğine karar vermeli...

Breuer; hayatını normlara göre yaşamış şüphecilikten payını alıp konfor alanından çıkamayan doktor.

Nietzsche; hayatını vazgeçemediği özgürlüğüyle idame ettiren yalnız bir hasta.

Onları ve bizi bir araya getiren hakikati arama tutkusu üzerine çöreklenmiş ihtiraslar, kabuslar...

Her şeyi tam anlamıyla algılamak hastalıktır.' Yüce anlayışa sahip Nietzsche ve iradesini tanımayan Breuer'in tartışmaları ruhumuzu kıvratıyor. Okurken duraklatıp uzun uzun düşündüren anlar.. Nietzsche Breuer'le beraber bizi de terapi içine alıyor.

Yüzlerce sayfalık sancı 'mutlu isen her şey önemsiz' sonucunu veriyor. Bu kitap bize suçlu bulduğumuz durumların, rahatsız edici düşlerimizin altında kendimize olan özlemin yattığını anlatıyor aslında. 

Hakikati aramaya devam et, neysen o ol ve kaderini sev...