Atsız Beğ Deli Kurt romanı ile okurlarını Yıldırım Bayazıd'ın ölümünden sonra 'Şehzadeler Kavgası' diye anılan devre götürürerek, Bozkurtlar'da başlayan Orta Asya'daki hayat kavgasının yeni vatan Anadolu'da devamına tanıklık ettirir.

Yıldırım Bayazıd'ın ölümüyle birlikte taht kavgalarına girişen şehzadelerden İsa Bey mücadeleyi kaybedince hamile evdeşi Bala Hatun’u, güvendiği adamı Barakoğlu Çakır’a emanet eder ve onları saklamasını ister.

Bilir ki evdeşi bulunursa oğlu doğunca akıbeti de kendisinin ki ile aynı olacaktır. Ve böylelikle Çakır'ın sadakatiyle başlayan roman okurları zamanda yolculuğa çıkararak müthiş bir aşk öyküsüne dönüşür. 

Çakır ve Satı Ana’nın himayesinde büyüyen İsa Bey’in oğlu, Deli Kurt ismini alır ve sipahi olur. Bir hanedan mensubu olduğunu bilmeden yaşayan Deli Kurt savaşlarda gösterdiği başarıların yanısıra bir Uygur kızı olan Gökçen’le yaşadığı sevda da romana damgasını vurur.

Okurlarını bu destansı hikaye ile buluşturan roman dönemi de tarihi gerçekleri ile yaşatır adeta. Ankara Savaşına, Şeyh Bedrettin İsyanına, Osmanlı-Macar ve Karamanoğulları mücadelelerine, İzladi Geçidi Savaşına, Varna Savaşına yakından tanık olur okuyucular.

Aynı zamanda Orta Asya Bozkırlarına da götürü roman bizleri. Bozkırın gelenekleri, yağmur yağdırdığına inanılan Yada taşı, efsaneler ve destanlar. Atsız Beğ yine bir zaman yolculuğuna çıkarır hepimizi..

Keyifli, hüzünlü, destansı ve trajik bir yolculuk.