Bizans İmparatoru’nun Korumalığını Yapan Vikingler: Vareg Muhafızları

Bizans İmparatoru’nun Korumalığını Yapan Vikingler: Vareg Muhafızları
  • 5
    0
    0
    2
  • 8. ve 11. yüzyıllar arasında İskandinavya’da yaşayıp Avrupalı krallara kök söktüren Vikingler; üstün savaş yetenekleri ve cesaretleriyle ünlüdürler. Ele geçirdikleri bölgelerde gerçekleştirdikleri acımasız yağmalarla birlikte kutsal mekanlara dahi saldırmaktan en ufak bir çekince duymamaları ve toplu katliam yapmaktan büyük bir zevk almaları sebebiyle barbar bir kavim olarak nitelendirilirler.

    Genellikle vur-kaç taktiğini kullanarak değerli ganimetlere göz diken Vikingler, 9. yüzyılın başlarına gelindiğinde Ragnar Lothbrok’un oğulları tarafından yönetilen devasa bir ordu kurup özellikle İngiltere’nin içlerine kadar ilerlemişlerdir. Doğu Anglia, Northumbria ve Mercia gibi İngiliz krallıklarını işgal ettikten sonra Wessex üzerine yürümüş, ancak burada ciddi bir savunma başarısı gösteren Büyük Alfred karşısında mağlup olmuşlardır. Devam eden süreçte ise Fransa, Rusya ve İran gibi uygarlıkların topraklarına girerek oldukça geniş bir coğrafyaya yayılma şansı yakalamışlardır.

    Gittikleri her yere dillerini, dinlerini ve kültürlerini de götüren bu topluluk; sarı saçlı, mavi gözlü ve iri yarı insanlardan oluşmaktadır. Genç-yaşlı, kadın-erkek ayırt etmeksizin herkes eli silahlıdır. Savaş sahasında hayatlarını kaybettikleri zaman Tanrı Odin’in cenneti olarak betimlenen Valhalla’ya gideceklerine inandıkları için ölümü bir şölen olarak görmüş, yaralarını sonsuza kadar taşıyacakları bir gurur nişanesi gibi kutsamışlardır. Bu nedenle hasta yataklarında can vermek onlar adına büyük bir utanç kaynağıdır. Ya öldürmeleri ya da öldürülmeleri gerekmektedir.

    Vikinglerin Rusya’ya kadar yayıldığından yukarıda bahsetmiştik. Nitekim 862 yılında Kiev Knezliği’ni kuran Rurik Hanedanı’nın da köken itibariyle Vikinglere bağlandığı bilinen bir gerçektir. Hatta sırf bu sebepten ötürü kendilerine Vareg-Rus denilmiş,  Vareg ismi eski Rus yıllıklarında “İskandinav halkı” manasında kullanılmıştır.

    Kiev Knezliği zamanla gücünü büyük oranda arttırıp dönemin en kudretli uygarlıklarından birisi olan Bizans İmparatorluğu’na saldıracak kadar ileri gitmiştir. Fakat bu saldırı Bizans İmparatoru III. Mihail tarafından başarılı bir şekilde geri püskürtülmüştür. İki devlet arasında yapılan barış anlaşması ise Rusların Bizans’a paralı asker göndermesi karşılığında imzalanmıştır. “Vareg Muhafızları” olarak adlandırılan bu paralı askerler tam anlamıyla Bizans İmparatoru II. Basileios (10. y.y.) döneminde devlete entegre edilerek hem saray içerisinde hem de ordunun önemli kademelerinde görev yapmıştır.

    II. Basileios’un onları bu denli önemsemesi ve kısa süre zarfında yükseltmesindeki en mühim etken Bizans’ın Bulgarlarla olan mücadelesinde Vareglerin gösterdiği yüksek sadakattir. İmparator bu sayede onlara imtiyazlı bir konum vermiştir.  Öyle ki tamamen Vareglerden oluşan özel bir birlik oluşturup kendisi de dahil olmak üzere en yakınlarının canını bu birliğe emanet etmiştir. Onları saray bahçesine yerleştirmekle beraber savaş alanında ciddi görevler vermekten de geri durmamıştır. 

    İmparatorun güvenine layık olmak için canla başla çabalayan Vareg Muhafızları, kılıç ve ok kullanmakta mahir olmalarına rağmen genellikle baltalarıyla savaşmayı tercih etmişlerdir. Bunun yanı sıra piyade olarak çarpışmaya alışkındırlar fakat gerektiğinde çok iyi at sürdükleri de bilinmektedir. Düşmanın üzerine giderken hiçbir tehlikeden kaçınmayarak gözü kapalı ölüme atlamaları nedeniyle fazlasıyla dehşet saçmış, kolay kolay bileği bükülmeyen yenilmez savaşçılar olarak dört bir yana nam salmışlardır. Keza elde ettikleri ganimetler ve devletten aldıkları paranın yanı sıra, imparatorun öldüğü anlaşıldığı anda hazineye koşup istedikleri kadar altın ve değerli eşyayı alabilme hakları da bulunmaktadır. 

    Zaman ilerledikçe halihazırda İskandinavya’da yaşamakta olan pek çok kuzeyli savaşçı Vareg Muhafızı olabilme ümidiyle Konstantinopolis’e akın etmeye başlamıştır. Çünkü o devirde aynı anda hem itibar, hem para, hem de Bizans İmparatoru’nun güvenini kazanmak ulaşılmaz bir hayal olarak görülmekte iken Varegler buna neredeyse çabasız bir şekilde sahiptir. Dolayısıyla kendi ülkelerinde sürekli birtakım engellerle mücadele etmek zorunda kalan Vikinglerin böyle bir ayrıcalığa ulaşma isteği son derece makuldür.

    Vareg Muhafızları’na sonradan katılan savaşçılar arasında ünlü Viking kralı Güzel Saçlı Harald da bulunmaktadır. Gençlik yıllarında ülkesinden sürgün edildiği sırada Bizans topraklarına gelen Harald, Vareglerin en üst rütbesi olan saray muhafızlığına kadar yükselmesinin ardından bir kesim tarafından sadakati sorgulandığı için İskandinavya’ya geri dönmek durumunda kalmıştır. 

    Vareg Muhafızları çok uzun yıllar başarılı bir şekilde Bizans’a hizmet etmişlerdir. Ancak bir süre sonra maddi çıkarlar ve bazı isyankâr tavırlar baş göstermeye başlayınca amaçlarından sapmış, artık imparatorlar tarafından istenmez olmuşlardır. Bu nedenle birlik son olarak 14. yüzyılda görülüp devam eden süreç içerisinde tamamen ortadan kaldırılmıştır.

     

     

    Kaynakça

    AKALIN, Kutlu, “Bir Dünya Şehri Olarak Konstantinopolis”, Büyük İstanbul Tarihi, Mardin, 2020, s.233.
    MAMMADOVA, Jeyran, “Rus ve Bizans Tarihinde Varegler (IX. Yüzyıldan XIII. Yüzyıl Başlarına Kadar)”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2021, s.26.
    ÖZBAY, Sena, "Bizans'a Giden Yolda Varegler", Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, 2020, s.17.
    ÖZKAN, Selahattin, “Bizans’taki Vareglerin İskandinavya’daki Dinsel Fethe Etkileri”, Tarih İncelemeleri Dergisi, İzmir, 2015, s.531.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.