Beren ile Luthien hikâyesi, Tolkien’in Orta Dünya evreninin merkezidir. Hikâye ve karakter olarak Tolkien ve karısı Edith Tolkien’in aşkını yansıtmaktadır. Edith’in orman açıklığında Tolkien için dans etmesi Beren ile Luthien’in tanışması ile büyük bir benzerlik taşır. Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi'nin önsözündeki sözleri arasında "1918 yılında biri hariç tüm yakın arkadaşlarım ölmüştü" cümlesi geçmekte, mektuplarında da savaşın kendisinde yarattığı tahribattan Edith'in yardımıyla kurtulduğunu anlatmaktadır. Tolkien'in mezarında J.R.R. Tolkien Beren, Edith ise Luthien olarak yazılmıştır.
Hikâye, Tolkien tarafından tamamlanamamıştır. İlk versiyonu “The Tale of Tinuviel” 1917 yılında yazılmıştır. 1920’li yıllar boyunca Tolkien hikâyeyi geliştirip değiştirip “The Lay of Leithian” adında epik bir şiire dönüştürmüştür. Ancak 1931’de şiir üzerindeki çalışmalarını bırakmıştır. Hikâyenin planlanmış 17 kontundan 3’ü yazılmamıştır. Hikâyenin son versiyonu, ölümünden sonra oğlu Christopher Tolkien tarafından tamamlanmış olan “Silmarillion” kitabında yer almaktadır.
Silmarillion kitabında anlatılan son şekli ile:
Beren, Morgoth’un Orta Dünyanın kuzeyini ele geçirdiği Ani Alev Savaşı sonrasında hayatta kalan ve babası tarafından yönetilen bir grup insan arasından kurtulandır. Babası ve yoldaşları, Gorlim’in işkenceler sonucu yerlerini açık etmesi sayesinde, Beren gözcülük için kamptan uzaktayken Morgoth’un askerleri tarafından öldürülmüştü. Olaydan sonra Gorlim’in ruhu olanları Beren’e anlattı. Beren de orman hayatı konusundaki bilgileri ile babasını öldüren ork sürüsünün peşinde düştü. Gizlice yaklaşarak ateş başında Barahir’in kesik elini tutan ork şefini öldürüp, babasının elini alıp kaçtı. Bu olaydan sonra 4 yıl boyunca Beleriand’ın kuzeyinde yer alan orman Dorthonion'da gezdi.
Ölümden korkmayarak Morgoth’un gönderdiği tüm hizmetkârlarıyla baş etti. Bunun üzerine Morgoth, başına Sauron'un geçtiği bir orduyu Beren’in üzerine gönderdi. Beren, Dorthonion'u terk edip elf diyarı olan Doriath'a gitmek zorunda kaldı. Orada Kral Thingol ve Maia Melian'ın tek kızı Luthien ile karşılaştı. Luthien'i dans edip şarkı söylerken gören Beren, kıza aşık oldu. Beren’in Luthien’e Tinuviel yani bülbül olarak çağrısından sonra Luthien’de Beren’e aşık oldu. Ancak Kral Thingol, bu aşkı onaylamadı ve kızı Luthien’e Bereni öldürmeyeceğine dair söz verdi. Sonrasında huzuruna çağırdığı Beren’in babasının yüzüğünü taşımasına rağmen beğenmedi ve kızına layık bulmadı. Ancak yeminini de koruyabilmek için Beren’den ona, Feanor tarafından yapılan üç mücevher olan ancak sonradan Morgoth tarafından çalınan ve tacına yerleştiren Silmeril’lerden birini getirirse kızına layık olacağını söyledi.
Beren bu istek üzerine Doriath’dan ayrıldı ve Morgoth’un kalesi olan Angband’a doğru yol aldı. Kral Thingol kızı kaçmasın diye onu ağaç üzerinde yaptırdığı bir eve kapatarak engellemeye çalışmasına rağmen Luthien kaçtı ve Bereni takip etmeye başladı. Beren yolculuğu sırasında elf kalesi olan Nargothrond'a ulaştı ve babasıyla bir dostluğu olan Finrod ile karşılaştı. Fëanor'un oğulları Celegorm ve Curufin tarafından kendi ülkelerinden ayrılmak zorunda bırakılan bu adamlar, Beren ile beraber Silmaril'i ele geçirme macerasına katıldılar. Ancak Angband'a ilerlerken yolları Sauron ve hizmetkârları tarafından kesildi ve esir alınarak Tol-in-Gaurhoth'a hapsedildiler. Sadece Finrod ve Beren kalana dek teker teker öldürüldüler. Beren'i öldürmek için geldiklerinde Finrod son gücüyle zincirlerini kırdı ve Beren'i savunurken öldü.
Beren'i takip eden Luthien ise Celegorm ve Curufin tarafından yakalanarak Nargothrond'a getirilmişti; ancak Luthien, Celegorm'un tazısı Huan'dan yardım aldı. Huan'ın yazgısında ölmeden önce üç kez konuşması ve yeryüzünde yürümüş en korkunç kurt adam tarafından öldürülmesi vardır. Huan ile kaçan Luthien, Sauron’un kalesi Tol-in-Gaurhoth’a vardılar. Huan'ın Sauron'un kurt adamlarını yenmesi üzerine Sauron bir kurt adam kılığına girerek Huan'ın karşısına çıktı. Ancak Sauron yenildi. Bu sayede Beren de dâhil olmak üzere tüm esirleri serbest bıraktılar. Huan, burada ikinci kez konuşarak çiftin yazgılarının birbirine bağlı olduğunu söyler.
Beren bir kez daha Luthien’e görevi yalnız yapmak istediğini söyledi ama Luthien onunla gitmek için ısrar etti. Büyü yardımı ile Huan’ın öldürdüğü yarasa Thuringwethil ve kurt adam Draugluin’in suretlerine büründüler. Böylece gizlice düşman topraklarına ve Angband’a ulaştılar. Luthien burada sihirli bir şarkı söyleyerek Morgoth da dâhil olmak üzere kaledekilerin uykuya dalmasını sağladı. Başındaki tacın ağırlığıyla Morgoth tahtından düştü ve üzerinde üç Silmaril'in olduğu tacı yuvarlandı. Beren kılıcıyla Morgoth'un tacından bir Silmaril'i kesip aldı. Ayrılmak istediklerinde, kapının Morgoth tarafından Huan'ı avlamak üzere yetiştirilmiş dev kurtadam Carcharoth tarafından tutulduğunu gördüler. Carcharoth Beren'e saldırdı ve Silmaril'i tuttuğu elini kopartıp Silmaril ile yuttu. Carcharoth, Silmaril'in saf ışığıyla yandı ve delirmişçesine koşmaya başladı.
Beren ve Luthien Doriath'a döndüler, orada yaptıklarını anlatıp Thingol'ün kalbini yumuşattılar. Thingol kızının ölümlü insan ile evlenmesini kabul etti; ancak Beren'in görevi sona ermemişti. Beren ve Huan Silmaril'in sebep olduğu çılgınlık içinde Doriath'ı yakıp yıkan Carcharoth'u avlamak için yola çıktılar. Beren ve Huan Carcharoth tarafından ölümcül biçimde yaralandılar; ancak kurt adamı öldürmeyi başardılar. Ölmeden önce Beren, Carcharoth'un karnından alınan Silmaril'i Thingol'e teslim eder ve Huan ile son kez konuşup ölür.
Beren için yas tutan Luthien de kısa süre sonra ölür ve Mandos'un salonlarına ulaşır. Burada kötü kaderi üzerine şarkılar söyler, şarkılarında ölümlü Beren'i bir kez daha göremeyeceği için ağlar. Ancak Mandos ilk ve son kez merhamete gelir ve Beren ile Luthien'i bir kez daha hayata döndürür. Luthien evinden ayrılır ve Beren ile birlikte Ossiriand'a, Yeşil Ada Tol Garen'e yerleşir.
Ölümlü insanın ölümüyle ikisi beraber Orta Dünya'dan ayrılırlar.
İyi