Gotik Edebiyatın Karanlık Şairi: Edgar Allan Poe

Gotik Edebiyatın Karanlık Şairi: Edgar Allan Poe
  • 11
    0
    0
    3
  • Amerikan korku edebiyatı ve dedektiflik öykülerinin üstadı Poe, ilgi alanımın tamamen dışında olmasına rağmen korku ve gotik edebiyata merak salmamı sağlayan bir şair. Birçoğu sinemaya uyarlanan kısa öykülerinden olsa gerek çoğumuz sıra dışı, düğümlenmiş ve çözümlenemeyen hikâyelerinin içerisinde dedektif rolünü üstlenmiş olarak bulduk kendimizi.

    Öykülerinin konusundan yola çıkarak, işlediği yoğun karamsarlık, umutsuzluk ve yer yer delilik olarak da adlandırabileceğimiz olağanüstü hayalgücü Poe’nin yaşamından izler taşıyor. Ölümle iç içe geçmiş bir şair düşünün. Hayatına hüzünle başlayan çocuk Edgar önce ailesini ve kardeşlerini kaybediyor. Tam mutluluğu buldum dediği anda ise tanıdık bir acı ile, daha 13 yaşında evlendiği kuzeni Virginia’yı kaybediyor. Yaşadığı bu büyük acılar onu öyle sarsıyor ki adeta delilik sınırına geliyor. Çocukluk yıllarında içine kapanık, gençliğinde deli dolu ve son zamanlarında ise tamamen aklını yitirmiş bir Edgar ile karşılaşıyoruz. Yaşamını yazarak elde ettiği çok az bir mebla ile sürdürmeye çalışan Poe, yaşadığı buhranlar ve maddi sıkıntılar nedeniyle alkol, kumar ve uyuşturucu gibi kötü alışkanlıklar batağına yönelmiş ve bu batağın içinde, tıpkı yazın hayatında olduğu gibi gizemli bir ölüm senaryosuyla hayata gözlerini kapamıştır. Tüm deli yaftalarına rağmen; polisiye, gizem, gotik ve bilim kurgu türünde eserler vererek Dünya edebiyatında  keskin bir iz bırakmayı başarmış bir yazardır. Dönemin korku algısına nazaran yazarın hikâyelerinde bambaşka bir korku tanımıyla karşılaşılır. Onun hikâyelerindeki korku diğer korku türleri gibi dış etkenlerin neden olduğu bir durum değildir. Poe’nin korku tanımı tamamen insanın kendi iç dünyasına ve kafasının içine yönelik bir olgudur. Öyle ki ilk okunuşta anlamsız veya karmakarışık gelse de anlamı derinlerde gizli olan ve tamamen insanın psikolojisini etkisi altına alan öyküleri mevcuttur. İşte onun için asıl korku unsuru budur. İnsanın kendi içine yaptığı ve kendini sorguladığı yolculuk… Hikâyelerindeki olay örgüsünün amacı budur: Tek bir etki oluşturmak ve direkt olarak bilinci etkisi altına almak.

    Bu bilinçdışı anlatım, sinemanın ilk yıllarından itibaren birçok filme ilham kaynağı olmuştur. İşte gerilim ve kasveti iliklerinde hissetmek isteyenler için Edgar Allan Poe hikâyelerinden uyarlama filmler:

    1) The Raven (2012)

    2) Extraordinary Tales (2013)

    3) Stanehearst Asylum (2014)

    4) The Black Cat (1843) 

    5) The Tomb of Ligeia (1964)

    6) Tales of Ternor (1962)

    7) House of Usher (1960)

    8) The Pit and Pendulum (1961)

    9) An evening with Edgar Allan Poe (1970)

    10) The Lighthouse (2019)

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.