Dostoyevski'nin Favori Cinayeti

Dostoyevski'nin Favori Cinayeti
  • 9
    1
    1
    0
  • 1860’ların ortalarında Rusya suç haberleriyle adeta çalkalanmaya başladı. Çar II. Aleksandr’ın radikal reformları arasında, en önemlisi serfliğin kaldırılması da dâhil olmak üzere ceza sisteminin revizyonu, modernizasyonu ve basın özgürlüğünün genişletilmesi vardı. Jüri sisteminin getirilmesi ve mahkemelerin halka açılması, ceza davalarını adeta yeni bir tür tiyatroya dönüştürdü ve bir anda sayıları artan gazeteler de bu tiyatroda sergilenenler hakkında özgürce haberler yaptı. Bu yeni dönemde adaletin nasıl sağlanacağını merak eden Ruslar, Glasni Sud(1) gibi gazeteleri satın alıyor ve yayımlanan dava dosyalarını tıpkı bir oyundan satırlar gibi okuyorlardı. Glasni Sud ile birlikte günlük gazetelerin suç haberleri düzenli olarak yayımlanmaya başladı ve halkı yeni insan tipleriyle tanıştırdı. Bir yayıncı, mahkeme salonlarının insan doğasını anlama fırsatı sağlama açısından ‘’romanlardan üstün’’ olduğunu dile getirdi. Açık söylemek gerekirse polisiye kurgu da bu suç haberciliğinin kasırgasından fırladı. 1860’larda Rusya’da bir gazetenin veya derginin sayfalarını çevirdiğinizde bu, ellerinize kan bulaşacağı anlamına geliyordu. 

    İşte bu hikâyeleri yazar(ve eski mahkûm) Fyodor Dostoyevski kadar kelimenin tam anlamıyla hevesle yiyip bitiren çok az kişi vardır. Eylül 1865’te, rulette neredeyse tüm parasını kaybettiği Almanya’nın kumar kasabası Wiesbaden’de resmen mahsur kaldı. Otel parasını ödeyemediği için otel tarafından kendisine akşam yemeği de verilmemeye başlandı. Açlığını dizginlemek için Dostoyevski, harcadığı fiziksel enerjiyi sınırlamaya karar verdi. Bir gün odasında otururken, bir aşçı ve çamaşırcıyı baltayla öldüren bir adam hakkında haber okudu. Kısa bir süre sonra Dostoyevski, St. Petersburg’daki editörü Mihail Katkov’a yeni bir olay örgüsü fikri olduğunu söyleyen bir not gönderdi:

    ‘’Doğuştan küçük bir burjuva olan ve aşırı yoksulluk içinde yaşadığı için üniversiteyi yarıda bırakan, uçarılıktan, istikrarsızlıktan, havada asılı kalan bazı korkunç ‘’tamamlanmamış fikirlere’’ yenik düşen genç bir adam, tefeciden borç para almaya karar verir. Daha sonra içinde bulunduğu kötü durumdan bir an önce kurtulmak için faiz karşılığında para veren yaşlı kadını öldürmeyi düşünür’’

    Yazar, bencilliğini ‘’tamamlanmamış fikirler’’ (Dostoyevski’nin bir milliyetçi olarak hoşlanmadığı batılı kavramlar) yardımıyla kavramsallaştıran bir üniversite öğrencisi olan bu genç adama Raskolnikov soyadını verir. Ve Dostoyevski’nin ilk başta 90 sayfalık bir hikâye olarak tasarladığı fikir, sonunda koca bir romana dönüşür. Romandaki olaylar, kafaları baltayla yarılmış yaşlı bir tefeci ve kız kardeşinin etrafında gelişir. Dostoyevski editörüne, hikâyenin ayrıntılarının geliştirilebileceğini de yazdı. Bu arada, otele ödeme yapmak için acilen 300 rubleye ihtiyacı vardı. 

    Dostoyevski’nin Lasner(2) ile ilk karşılaşmasının öyküsünü anlatan Kevin Birmingham, yazarı suç entrikaları ve ahlaki ihlallerle dolu bir kültürün içine yerleştiriyor. Dostoyevski, Sibirya’da hapishanede geçirdiği süre boyunca bu hikâyelerin bazılarını duydu, ancak artık polisiye belgeselleri diyebileceğimiz basılı materyallerin doymak bilmez bir tüketicisi olarak birçok efsaneyle tanıştı. Bu nedenle, Birmingham’ın kitabı büyük ölçüde Dostoyevski’nin gençliğinden romanın yazılmasına kadar olan bir biyografisi olarak okunabilir. Yazarın bir komplo yüzünden hapse girdiği ve hapishanede kaldığı süre ile ardından yeniden edebiyat alanına girmesiyle serbest bırakılması arasındaki dönemde suç hakkındaki görüşlerinin oluşumunun izini sürüyor. 

    Suç haberleri gazetelerin ve dergilerin satışını oldukça artırdı. Cesetler ve müstehcenlik baskılara hayat verdi ve iyi satmalarını sağladı. Dostoyevski’nin editörünün Suç ve Ceza’yı bu kadar muğlak bir öneriden sonra sipariş etmesi, şüphesiz okuyucuların tüm suçlara meraklı olmasıyla açıklanabilir. 

    Bu arada, Suç ve Ceza’nın ilk bölümlerinin yayımlanmasından hemen önce, çarpıcı bir şekilde benzer bir cinayet davasının gazete haberleri tüm ayrıntılarıyla yayımlandı. Bu haber, Danilov adlı bir hukuk öğrencisinin dairesinde bir tefeciyi öldürmesiyle ilgiliydi. Üstelik sadece tefeciyi değil, onu öldürdükten sonra aniden ortaya çıkan hizmetçiyi de öldürmüştü. Romanda Dostoyevski, Raskolnikov’u(hem yazar hem de okuyucu olarak) o dönemin medya ortamına da yerleştirir. Tefeci cinayetini araştıran polis, Raskolnikov’a iki ay önce bir dergide yayımlanan suç hakkındaki makalesini sorar. Bu makalede Raskolnikov, insanları sıradan olanlar ve olağanüstü olanlar diye ikiye ayırır. Sıradan insanların uysal ve söz dinler kişiler olduğunu dolayısıyla yasaları çiğneme hakkı olmadığını iddia eder. Olağanüstü insanların da yasaları çiğneme ve cinayet işleme hakkı olduğunu belirtir(Suç ve Ceza, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Sayfa 322)

    Dostoyevski’ye göre kanlı öykü bolluğu arasında bile Lasner’ın vahşeti kendini belli eder, öne çıkar. Lasner soyadıyla ilk kez 1861’de çıkardığı edebiyat dergisi Vremya’da(3) yayınlarda kullanmak üzere polisiye öyküler ararken karşılaşır. Bir Fransız suçlular derlemesini karıştırırken oldukça şık giyimli ve yakışıklı Lasner’in görüntüsünden etkilenir. Bir yıl sonra Dostoyevski, bu defa Victor Hugo’nun 1862 tarihli Sefiller romanının sayfalarında Lasner’la tekrar karşılaşır. Lasner’ın adıyla anıldığı Montparnasse imajının şüphesiz bu asil katilin izlenimi altında yaratıldığını hemen kavrar. Dostoyevski, İçgüdüler ve Lasner Üzerine bir makale yazmak niyetiyle planlar yapmaya başlar ancak bu makale bir türlü bitmez. Lasner, işlediği suçlar için gerekçesi var gibi görünen, geniş ölçüde cumhuriyetçi siyasi görüşleri ve ilkeleri olan, Dostoyevski’nin Rus gençliği arasında ortaya çıkmaya başladığına inandığı ‘’isyancı öğrenciler’’ tipini yansıtıyordu. 

    Modern terörizmin temellerinin –propaganda olarak şiddeti kullanan isyancıları içeren küçük gruplar- 1860’larda Rusya’da ortaya çıkıyor. Yüzyılın sonunda, Karl Marx da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki insanlar terörizmi basitçe ‘’Rus tipi’’ olarak adlandırıyorlardı. Üniversiteler radikal örgütlerin kalesiydi. Gençler arasında, II. Aleksandr’ın reformlarının yoksulluk ve apaçık toplumsal eşitsizlikle mücadelede hiçbir işe yaramadığına ve sistemin bir an önce değişmesi gerektiğine inananlar oldukça fazlaydı. Birçoğu Nikolay Çernışevski’den ilham alıyordu. Onun fikirlerinin radikal taraftarları, Çernışevski’nin 1863’te yayımlanan Nasıl Yapmalı? kitabını bir tür İncil olarak kabul ediyorlardı. Kitap, devrimciliği romantik ve kahramanca idealize ediyordu. Birmingham’ın belirttiği gibi, 1866’da St. Petersburg’daki Yaz Bahçesi’nde yürürken II. Aleksandr’a tabancayla ateş eden taşralı bir ailenin çocuğu üniversite öğrencisi Dimitry Karakozov, Çernışevski’nin bahsettiği kahraman prototipinin ilk örneği oldu. Rusya’da bu tür olarak ilk defa gerçekleşen çara suikast girişimi başarısızlıkla sonuçlanmış olsa da, olay gazetelerde yer aldı. Karakozov, tek bir şiddet eylemi ve bir medya manifestosuyla tüm Rus siyasetini neredeyse sıfırladı. 

    Medyanın suçluları ünlü figürlere dönüştürme yeteneği Dostoyevski’de de görüldü. Suçları toplumun temellerini değiştirebilecek siyasi suçlular, Dostoyevski’nin Ecinniler(1872) adlı romanının ana teması hâline gelecekti. 

    Dostoyevski, üyelerinin yasak kitaplar okuduğu ve Fransızların sosyalizmini tartıştığı bir çevreye katıldığı için 1849’da tutuklandı. Sonraki dört yılını hapiste geçirdi. Burada siyasi görüşlerini değiştirdi. Gençliğinde düşkün olduğu radikalizmden vazgeçti ve birçok yönden muhafazakâr oldu. Yine de Dostoyevski’nin Çernışevski’de en çok içerlediği şey, insan davranışının bilimsel açıklamalarına olan körü körüne inancıydı. Çernışevski, rasyonel egoizm adını verdiği bir teoriyle ünlenmişti. Jeremy Bentham ve İngiliz faydacılığından esinlenen Çernışevski, bir kişinin eylemlerinin kişisel çıkarları tarafından yönlendirilmesinin son derece rasyonel olduğunu savundu. 

    Lasner davası, Çernışevski’nin teorisinin tamamen çürütülmesiydi, çünkü işlediği suçlar herhangi bir mantıklı açıklamaya meydan okuyordu. Duruşma salonunda oturanlar, bu terbiyeli ve son derece zeki görünen gencin yaşlı bir kadının suratını bıçakla paramparça etmesine neyin sebep olduğunu anlayamıyorlardı. İlk sebep elbette paraydı. ‘’Ama bunun’’ diye yazdı Birmingham, ‘’sadece soygun yapması yeterliyken üstüne üstlük onları öldürmesinin bir açıklaması yoktu’’. İdamından sonra yayımlanan anılarında ise ‘’zenginlere korku dinini tebliğ etmeye geldim’’ cümlesi yer alıyordu.

    Fransız basını, Lasner’ın açıklamalarında ifade edilmeyen siyasi eğilimleri ve duyguları kendi istediği gibi yansıttı; ‘’Ülken için bir kral öldürebiliyorsan, neden bir banker öldürmüyorsun?’’ vb. Birmingham’ın bunu‘’Lasner’ın suç dalgası heyecan vericiydi çünkü devrimin bir sonraki rasyonel adımı olacak gibi görünüyordu’’ diyerek ifade ediyordu. Fakat bu bir abartıydı. Basın, Lasner’ın suçlarını, Dostoyevski’nin insan egosunun kaosu ve eylemlerimizin gizemi olarak değerlendireceği şeyin karmaşık olmayan bir yorumunu empoze ediyordu. 

    Suç ve Ceza’da Dostoyevski, halkın suç hikayelerine olan ilgisini bir tür Truva atı olarak, hoş bir heyecan kisvesi altında bir tartışma başlatmanın yolu olarak kullandı. Dostoyevski, Raskolnikov’u romantik olarak gördüğü cinayet haberlerinden alıntıladı ve onu yoksullukla sınanan, utangaç hareket eden kızgın ve kafası karışık bir genç adam olarak tasvir etti. Ve Suç ve Ceza’nın başarısından sonra, 19. Yüzyıl Rusya’sındaki avukatlar, jürinin sempatisini kazanmak için müvekkilerini Raskolnikov’a benzetmeye başladılar. 

    Jennifer Wilson / Dostoevsky's Favorite Murder / Newrepublic/ 2021

    Bu makale, wannart.com için çevrilmiştir. 

    Çeviren: Alpcan Candan

     

    1) Glasni Sud: 1866-1867 yılları arasında St. Petersburg'ta yayımlanmış günlük gazete.

    2) Pierre-François Lasner: Fransız katil ve şair. Yargılanma sonrası idam edilmiştir. Raskolnikov kendisinin prototipidir. 

    3) Vremya: 1861-1863 arasında Fyodor Dostoyevski tarafından St. Petersburg'ta yayımlanan edebiyat ve siyaset dergisidir. 

     

     

     


    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.