İlk Psikolojik Roman: Eylül

İlk Psikolojik Roman: Eylül
  • 4
    0
    0
    0
  • Eylül kitabıyla geç tanışmış biri olarak, öncelikle hala bu kitabı okumamış insanlar varsa bu yazıyı kapatıp, kitabı okumaya gitmesini tavsiye ediyorum. Psikolojik roman olmasından mıdır yoksa konunun bu denli gerçekçi ve hayatın içinden olup eleştiriye açık olmasından mıdır bilinmez, kitabın her detayı uzun uzun tartışılmaya müsait.

    Öncelikle Eylül romanı, liseden bu yana gördüğümüz üzere bir yasak aşkı konu alır. Yasak olmasının nedeni Suat karakterinin Süreyya ile evli olmasına rağmen Necip ile olan münasebetidir. 

    Başlarda mutlu ve herkesin gıbta ile baktıkları bir evlilğe sahip olan çiftimiz Suat ve Süreyya,  babasının evinde, ailesiyle beraber kalmaktadır. Fakat Süreyya artık burada kalmaktan sıkılır ve boğazda bir deniz yaşamı sürmeyi hayal eder. Suat ise Süreyya'nın bu hayalini gerçekleştirmek için babasına mektup yazıp ondan para ister. Ve babası kızını kırmayarak ona istediği parayı verir.

    Bu sırada Necip, Süreyya'nın halasının oğludur ve devamlı yalıya davet edilir. Necip bekar bir delikanlı olarak herkesin evlendirmeye çalıştığı fakat kendisinin evlilikten kaçtığı bir durum sürer. Sık sık yalıya gidip Suat ve Süreyya ile vakit geçirdikçe onların aşkına imrenir ve Suat'ın Süreyya'ya ve evine olan bağlılığına hayran kalır.

    Onlara gidip geldikçe, onlarla vakit geçirdikçe Suat'a karşı bir şeyler hissettiği düşüncesine kapılır. Kendisine bile itiraf etmediği bu hissi unutmak için onlarla vakit geçirmeyi kesmek istedi fakat Suat'ta Süreyya'da her defasında kendisini çağırıp onlara eşlik etmesi için taleplerde bulunurlar.

    Bu sıra zarfında ada hayatına kendisini fazla kaptıran Süreyya, eşine eskisi kadar özen göstermemeye, onunla eskisi kadar ilgilenmemeye başlar. Bununla beraber kendisini yalnız hisseden Suat, çareyi Necip'le iyi vakit geçirmekte bulur. Necip, Suat'a karşı oldukça iyi ve sevecan yaklaşımlar gösterdiğinden Suat bu durumda kendisini iyi hissedecek tek şeyin Necip olduğunu, eşinin onu umursamamasının üstesinden bu şekilde geleceğini düşündü.

    Koskoca evde devamlı yalnız kalan Suat ve Necip arasında dedikodular çıkmaya başlamıştır bile. Bunu Süreyya'da duyar fakat buna ihtimal vermediğinden üstüne düşmez. Daha sonra Necip hastalanır ve yalıdan ayrılır. Ayrılmadan önce Suat'ın eldivenini alır ve yattığı yastığın altında sevdiği kadının hasretine boyun eğmek zorunda kalır.

    Fakat bu durum ortaya çıkar ve Suat, Necip'in kendisini sevdiğini resmen anlar. Hislerinin karşılıklı olmasının ardından yasak aşk başlar. Bir süre kendi evlerine dönmeme kararı alırlar ve hep beraber biraz daha konakta yaşayacaklardır. Fakat hikmet o ki bir Eylül ayında konakta yangın çıkar ve Suat içerde kalır. Necip hiç tereddüt etmeden onu kurtarmaya girer ve üstlerine çöken tavan nedeniye beraber yanarak can verirler. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.