beşyüz yıl boyunca gizemini koruyan ve adına birçok teori üretilen o meşhur tabloyu bilmeyenimiz yoktur. Evet, Mona Lisa'dan bahsediyorum. Bugün Leonardo'nun 16 yıl kadar sürede tamamladığı ve yapım aşamasındayken bile yanından eksik etmediği o mükemmel tablonun arkasındaki sırları sanatsever okuyucularımla paylaşacağım.

 MONA LİSA TABLOSUNUN SIR GİBİ SAKLANAN GERÇEK KİMLİĞİ NE?

    

 Mona Lisa(Benim kadınım Lisa) dudaklarındaki ilginç tebessüm ile herkesin dikkatini çekmeyi başaran Leonardo'nun en bilinen tabloları arasında yer almakta. Peki günümüzde Louvre Müzesinde sergilenen bu tablonun gerçek kimliği ne? yapılan araştırmalar sonucunda tablonun yapıldığı dönemlerde Lisa Gherardini adında genç bir kadının yaşadığı bilinmektedir. Ancak teknolojinin gelişmesinin sağladığı faydalar sayesinde bir gurup İtalyan araştırmacının tabloda yerleştirilen şifrelemeleri bulması ile yaygın olarak bilinen bu teori yerini başka bir teoriye bırakmıştır.

    Araştırmacılar, Mona Lisa tablosunun sağ tarafında 72 sayısını, sağ ve sol gözlerinde ise L ve S harflerinin yerleştirildiğini fark etmeleriyle sanat dünyasını yerinden oynatmayı başarmıştı. Leonardo'nun not defterlerinde şifreleme kullandığı ve bunu da yazıları ters yazarak veya önemli yazıları ayırıp farklı yazıların yanına yerleştirerek sağladığı sanat tarihçileri arasında bilinmekteydi. Ancak Leonardo'nun neden bu tabloda şifreleme kullandığı ve yanından 16 yıl boyunca hiç ayırmadığı merak konusu olmaya başlamış ve insanların kafasında "Acaba Mona Lisa tablosundaki gizlenen sır ne?" gibi sorular bırakmıştı 

    Tablonun sağ tarafındaki köprünün üzerinde yer alan 72 sayısı, aslında manzaranın gerçekte var olduğunu göstermekteydi. İtalya'da Bobbio adındaki bir kasabının varlığının tespiti ile gün yüzüne çıkan manzarada resmedilen köprü, 1472 yılında bir sel felaketi sonucunda zarar görmüştü. Ancak Leonardo'nun neden bu köprüyü resmettiği ve bu sayıyı yazma gereğinde bulunduğu hala bilinmemekte ve gizemini korumaktadır.

    Mona Lisa'nın sağ ve sol gözlerinde yer alan L ve S harflerine bakacak olursak, L harfinin Leonardo'nun kendi adının baş harfi olduğunu söylemek mümkün. Ancak S harfi, biraz daha derine ineceğimiz bir konuyu temsil ediyor. Yani Salai'yi. Salai (asıl adıyla Gion Giocomo Oreno) Da vinci ile tanıştığı sırada daha 10 yaşında yaramaz bir çocuktu. Bu karşılaşma ile Da Vinci, Salai'den çırağı olmasını istedi ve beşyüz yıl boyunca adından söz ettirecek o başyapıtın temelleri bu buluşma ile atılmış oldu. Ancak ondaki bu yaramazlığı Leonardo'da fark etmiş olacak ki ona Salai, yani küçük şeytan adını verdi. Aralarında güzel bir etkileşim vardı. Leonardo, Salai adına birçok porte çizmişti. araştırmacılar buradan yola çıkarak Leonardo'nun Salai adına yapmış olduğu bir tablo ile Mona Lisa tablosunu karşılaştırmaya karar verdi. bu karşılaştırma sonucunda ise iki tablonun yüz hatlarındaki eşsiz benzerlik fark edilmiş oldu. Böylelikle tablodaki gizemli kadının kim olabileceğine dair başka bir teori ortaya atıldı. Mona Lisa'nın harflerinin yerlerini değiştirdiğimizde Mon Salai'nin ortaya çıkması ile bu teori daha da güçlendirildi. Leonardo'nun çırağını gerçekte olmayan bir kişiye uyarlayarak gizlemesi herkes tarafından merak konusu olmaya başlamıştı. Peki Da Vinci tablosunda neden böyle bir şifreleme kullandı?

    O dönemlerde eşcinsel ilişkinin cezası idamdı. Hatta Da Vinci, Floransa'da yaşadığı dönemler eşcinsel ilişki suçlamasıyla yargılanma aşamasına kadar gelmişti. Bununla birlikte günümüzde Salai'nin sevgilisi olduğuna dair bir iddia ortaya atıldı ancak iddiaya göre o dönemlerde bunun bir suç olduğu düşünüldüğü için Leonardo, bu tabloda Salai'yi resmederken şifrelemeyle gizleme yöntemini kullanmayı tercih etmişti ve kimsenin çizim aşamasında Salai'nin yüzünü resmettiğini fark etmemesi için 16 yıl boyunca yanında taşıdı. Mona Lisa, Mon Salai yani benim küçük şeytanım demekti. Tahminlere göre Da Vinci, Salai'ye verdiği önemi göstermek için böyle bir portre resmetmişti ancak bunu gizlemesi gerektiğini çok iyi biliyordu.

    Günümüzde Louvre Müzesinde sergilenen Mona Lisa tablosu, 2 kere çalınmış ve günümüz insanlarının dikkatini bu şekilde çekmeyi başarmıştı. İnsanların dikkatini çeken ve akıllıca bir yöntemle şifrelenip gizemini yıllar boyunca koruyan bu başyapıtın şu anda kendine ait bir e-postası bile var. İnsanlar, dilediği zaman bu postaya mesaj atabiliyor ve Mona Lisa'ya karşı hayranlıklarını bu şekilde dile getiriyor.