24 Yaşıma

24 Yaşıma
  • 2
    0
    1
    0
  • Daha önce deneyimim olmasına rağmen heyecandan ne yazacağımı ve ne yazmamam gerektiğini kestiremiyorum. Her sene kendime özel yazdığım bu yazıları bu sene ilk defa aleni paylaşıyorum. Eğer hayatında kutlamaya değer şeyler varsa, ki bence en şansız olanımızın bile hayatında kutlanmaya değer en az bir şey vardır, bu günler anlam kazanıyor olabilir. 

    Hayatımda hiçbir zaman bana sunulmamış ve seçimleri bana ait olmayan şeylerle gurur duymadım. Hiçbir zaman pusulamın sevgi dışında herhangi bir şey olmasına izin vermedim. Hayalperest bir insan olmamda emeği geçen tüm kitaplardan öğrendiğim şey, iyi olanlar kaybeder ama iyi olacaksak varsın kaybedelim felsefesi oldu. 

    Hep çevremdeki insanlara yönelttiğim şu sorunun cevabını, buraya yazmak istiyorum. Hayatımı şu an beyaz bir perdeden izliyor olsam, o ekrana yansıyan şey, o ekranda gördüğüm şey ne olurdu?

    Benim bu soruya vereceğim cevap uzun zamandır değişmedi. 

    Ucu bucağı olmayan bir okyanusun ortasında kayıkla hayatta kalmaya çalışan, yorulsa dahi küreği çekmekten vazgeçmeyen, bazen durup ''sahi bu mu?'' diye uzaklara dalan, her şeye ve talihsiz her yazgıya rağmen içindeki çocuğa sevgi ve merhametle yaklaşan ve her ne kadar yorgun bir tebessümde olsa, tebessüm etmekten asla vazgeçmeyen bir ben varım. 

    Hayatımda var olan, var olacak herkesi her şeyi çok seviyorum. Farkında olmadan bile bana öyle şeyler katan insanlar oldu ki hayatımda, hepsine inanılmaz minnet duyuyorum.

    Çok sevdiğim, hatta belki de en sevdiğim oyun yazarı olan Shakespeare'ın, yine sevdiğim bir oyununun önsözünde şöyle bir cümle geçiyor,

    ''Juliet için Romeo hep gece gelen ama ona ışık getiren biri.''

    Hayatımın karanlık dönemlerinde bu ışığı kendi kendime sağlayabildiğim için, kendimle gurur duyuyorum.

    Sizi bilmem ama ''bence'' iyi ki doğdum.

     

     

     


    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.