Halledemiyorum

Halledemiyorum
  • 3
    0
    1
    0
  • "Hayatın bana zaman içinde mutluluk getireceğine inandım. Yıllar geçtikçe ne kadar yanıldığımı fark ediyorum. Değişmeyecek, anlamadı, anlamayacak. Sen anlaşılmayı beklerken artık bi şeyleri daha fazla belli edemem artık anlaşılayım diye çırpınırken bir arpa boyu yol alamadığını ne zaman fark edeceksin. Fısıldadın, konuştun yetmedi bağırdın çığlıklar attın ama olmadı. Onların sesine erişemedi seninki onlarınki kadar kıymetli olmadı hiçbir yaptığın. Onlar kadar değer görmedi hiçbir hareketin. Ne iyiliğin ne kötülüğün ne mutluluğun ne isyanın hiçbirinin kıymeti olmadı. Doğru yapsan da hata senin yanlış yapsan da hata senin oldu. Affedilmedin. Tamam denilmedi. Sırtın sıvazlanmadı. Anlaşılmadın. Herkese yetiştin, koştun, çabaladın, kimsenin hatrı kalmasın, kimse üzülmesin, kimse kırılmasın, kimse darılmasın, huzursuzluk çıkmasın diye gün boyunca durmadan uğraştın. Gece olduğunda içinin rahat olması gerekmez miydi? Hani her şeyi halletmiştin? Hani herkes huzurluydu? Öyle, zaten öyle. Hepsi rahat hepsi huzurlu çünkü tüm yüklerini senin üzerine attılar. Sorumluluk sende korkuları sende hüzünleri sende ister güçlü ol ve taşımaya devam et ister sürün yerlerde. Onlar kurtuldu. Dönüp sana bakma gereği bile duymadılar. Onlar uyudu, ışığın sönmedi ama gelip "ne oldu?" diye sorma gereğinde bile bulunmadılar. "Sen güçlüsün içinde hallediyorsun her şeyi" dediler ve sıyrıldılar işin içinden. Değilim. Ben güçlü değilim. Ben sabır taşı değilim. Ben halledemedim, halledemiyorum. Kafamın içindeki sesi bastırmak için yıllarca uğraştım ondan kurtulmayı bile beceremiyorum. Daha fazla ses duymaya tahammülüm kalmamışken kulaklarım hep kalabalık kalabalık. Zihnim bir an bile durmuyor hep kalabalık kalabalık. Nasıl geçiyor günlerim? Nasıl bir zamanın içindeyim? Demiş ya şair "Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışında..." Ben neredeyim? Zamanın neresindeyim? Bilmiyorum. Dışarıdan bir şey yapmıyor gibi görünürken bile doluyum, yoğunum, çabalıyorum ama halledemiyorum. Her şey mükemmelmiş gibi yaşamaktan yoruldum. Hiç sorunum yokmuş gibi insanların sorunlarına koşmaktan yoruldum. Ben de bir gün anlaşılırım diye umut etmekten yoruldum. Beklemekten yoruldum. Yanlış anlaşılmaktan, kendimi ifade etmeye çalışmaktan hatta bunu yapmaya kalkıştığımda bile utanmaktan yoruldum. Duyuyor musun? Görüyor musun?  Y O R U L D U M.

    Uçurumun kenarındayım hızır. 


    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.