Bir intihar mektubu düştü kor gibi bağrımıza, bir can daha gitti henüz yirmi yaşında.
Kimsenin bir hesap vermediği, hayatlarından ödün bile vermeden devam ettirdiği ve yediği kahvaltısında manda yoğurdu gibi neşeli.
Müstehak bize her şey, diye düşünüyorum bazen.
Bazı taraflar ve sesler dişlerini etlerime geçiriyor sanki.
Savaşıyorum en çok doğduğum memleketimle, takip ediyorum ettirilirken kontrol tam sekiz kez çuvalım.
Ben bir boş çuvalım. Sen bir boş çuval.
Marmarayda bir kan görüyorum, enkaz altında kalmış şehirde konvoy.
İntihar mektubunda yazmış ki güzel Kübram; babam demiş, sabah dörtten akşam sekize kadar çalışıyor yazık değil mi ona.
Ülke belki düzelir diye umutlanmıştım.
Umut değil mi fakirin ekmeği ve bizler de çok acı çekmedik mi Kübra'mın son cümlesi gibi?
Yetmedi mi?
Ben acı bir kahve içiyorum şimdi yasımdan, medine hurman sana afiyet olsun paşam.
Gücümden gitmiyor yine yıldıramazlar, hem biliyorum iki hafta sonra nasıl olsa gelecek bahar.
"Menekşeler de açılır üstümüzde , leylaklar da güler. Bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır bir de yarınlar adına direnenler."
Yorum Bırakın