Z Kuşağı'na Çağrı

Z Kuşağı'na Çağrı
  • 3
    0
    0
    1
  •    ” Z Kuşağı” dendiğinde akıllara ilk olarak teknoloji gelmektedir. Teknolojik buluşlar insan hayatını kolaylaştırmak için var olduğunu biliyoruz. Bu kuşak teknolojinin içinde doğan ilk kuşaktır. Bunun için bazı acemi ve amatör eylemleri yaptıklarını biliyoruz…

       Elbette akıllara siyasî durumlar ve yapılan sokak röportajları geliyor. Röportajları izlediğimizde ülkenin gidişatından memnun olmadıklarını dile getiriyorlar. Onların gözünden baktığımızda haklılar. Bir ev almak bile ekonomik krizlerden dolayı pek zorlayıcı; hele AKP iktidarının seçimlerden önceki uyguladığı ekonomi politikası çok kötüydü, gerçi bugün değişen bir şey yok ve konumuz yolundan sapar bu meseleyi açarsak…

       İş imkânları düşük seviyelerde geziniyor, sadece imkân değil maaşlar da insanları düşündürüyor. Ekonomiden de çıkalım. Adalet, liyakat, kadın cinayetleri konusunda da büyük problemler ve açıklar da mevcut. İşte Z Kuşağı bu durum içerisinde yetişen bir kuşak. Bende 2007’liyim ve bu kuşakla yetişiyorum.

       Şu unutulmamalıdır ki; her milletin dâhisi vardır, cahili vardır; bu bizim kuşakta da olan bir sorundur. Bu kuşak sosyal medyaya ziyadesiyle bağlı bir jenerasyon. Tik Tok, Instagram gibi uygulamalarda saatlerce vakit geçirip; bir anlamı olmayan akımlarla saçma ötesi videolar çekenler olduğu gibi teknolojik gelişimi düzenli ve disiplinli kullananlarda mevcut. İyiye kullananları tenzih ediyorum ama gıkını çıkaranlar ise hiçbir gayreti olmayan ve rahat yaşama alışmış koyun sürüsüdür, hiç kimse bu gerçekliğin altını çizdiğim için kusura bakmasın!

       Bu kuşak coğrafî-siyasî sentezi pek tatmamıştır. Coğrafî olarak Türkiye’nin her tarafı cennet gibidir bunun tadını elbet şehir dışına çıkarak çıkarmışlardır ki, bunu öğrenmek için şehir dışına çıkmaya gerek bile yok. Siyasî olarak bu ülke cumhuriyettir. Bu kuşak pek cumhuriyet havası almamıştır, AKP iktidarı parti olarak nereden baksak 20 küsür senedir başımızdadır. Pek reformist bir değişim görmediler. Bu ise siyasî eksiklik yaratacaktır… Bütün bu olguları göz önünde bulundurarak asıl meseleye geçelim.

       Z Kuşağı artık bu ülkede kalmak istemiyor, en büyük yara! Kendilerince kurdukları bir plana göre Avrupa’ya, Amerika’ya gideceklermiş. Buna karşı olduğumu söyleyeyim; dersi tarihten çıkardım. Osmanlı’nın son dönemine bakacak olursak aydınların yurttan kaçtıklarını değil, tam tersi yurtdışındakilerin de Osmanlı’ya dönüp kanla savaştığını görürüz. O zaman bir de her yer kan ve savaş, şimdi ise siyasî sorunlardır. Bugün meclise giren Hüda-Par’ın genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’na “meclis yemini edecek misiniz?” diye soru sorulmuştur, sayın vekiller, bakanlar ve liderler durumun vahim olduğunu anlamamışlar. İşte bütün bunların üstesinden gelebiliriz. Z Kuşağı’na şunu hatırlatmak isterim devleti kurtarabiliriz. Sen gittin, ben gittim o gitti şu gitti… Kim sahip çıkacak? Akıllara bu soru geliyor. Kurtuluş Savaşı sırasında partizanlık yapılması Halide Edib gibi aydınları ve mücadelecileri kızdırmıştı. İşte şu an yapılması gerekeni tarihten öğreniyoruz; particilik yapıyorsunuz! Tuttuğunuz yolu ilahlaştırıyorsunuz! Bizler renk, dil, din ayırmaksızın, kültürel zenginlikler ve entelektüel birikimimiz ile devletin üstüne çöken karanlığı aydınlığa çevirebiliriz. Neden biz? Çünkü öğrenme imkânımız yüksektir. Azim, inanç ve dik duruş devletimizin yüksek yerlerde durmasını sağlar. Zaten biz Türklerin devleti bu zorba ellerde olduğu müddet bir Türk genci devleti ve milletinin sağ kalmasından başka ne düşünebilmeli?

       Sözün özü şu; daha önceki yazılarımda Türkiye’nin problemlerine değinmiştim, en büyük sosyolojik problem olduğunu yazmıştım. Bir önceki yazımda birleşmeye yönelik ve dayanışmacı ruhun Türk sosyolojisini ve devletini kurtardığını yazmıştım. İşte yine birleşeceğiz ve sorunların üstünden gelip yeni nesillere daha parlak bir gelecek bırakacağız…


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.