Çalıyor Radyoda Bütün Şarkılar

Çalıyor Radyoda Bütün Şarkılar
  • 3
    0
    0
    0
  • Düşünsenize radyoda çalan şarkıların birisi duygularına dokunan melatonin etkisi yapıyor. Unutma...! Dertlerini söyleyen şarkıların arasında Müslüm Baba ya da Azer Baba şarkıları vardı. Eline bir dal sigara alıp yakıyorsun ve tüm dertlerini unutmaya çalışıyorsun.
    Dur ve hatırla . Bu dinlediğin şarkılarda dumanı üflüyorsun kayıp hayallerine. Zihnin odalarında aramaya başlıyorsun . Tek aradığın olgu başardıklarından çok başaramadıklarındı. İşte tüm dinlediğin müziklerin ruh halini değiştiriyordu. Sigaranın külü bile dökülmek istiyor hayal kırıklığı kül tablasına. Her şarkının farklı dinleyişinde gözlerinde yaşlar süzülüyor damla damla. Bu gözyaşların yaşadığın travmatik olayların olgusunun sonucu olarak yüzünü yağmur gibi yıkıyor. Şarkı değiştikçe düşlerin sana kızgın kızgın bakıyor. Gözyaşların ise ruhunun iliklerine kadar işliyor. Ruhun sana çılgınlar gibi bağırıyor. O anda ruh halin farklı hale geliyor. Radyonun frekansını değiştiriyorsun. Radyonun frekansı 94.4’ü gösteriyor. Radyo sunucu dile getiriyor. Dilinden şu cümleler dökülüyor ;
    “ İnsanlar , hayallerini belli kalıplar için feda ediyor. Bu feda edilme ruh hali hayallerin bir dal kırılışı gibi kırılıyor. Coğrafya kader mi yoksa keder mi? Diye düşünüyor ama insanlar inançlarını etkiliyor . Burada hata yapıyorlar. İnsanlar, seçim ve seçeneklerinden dolayı bu kaderi yaşıyor. Seçimlerimiz tesadüf değil ki seçtiklerimiz bize kaderimizin cilvesini yaşatıyor. Bizler gerçeği yalan olarak algılıyoruz. Fakat fakat insanlığımız hayallerini Himalya’nın zirvesini çıkartmak için çabasını az sarf ediyor. “ cümlelerini bitiyor. Sunucu ardından Mode XL’in Makam Mevzu albümünden Vicdan Nakli şarkısını açıyor. Bu şarkı iyice ruh halimi düzeltiyor ama cümleler bile hayallerime söyleniyor. Şarkının bir cümlesi aklıma sanki kazındı. O cümle ise ;
    “Sağ salim sonunda vardık dönüşü olmayan ölülerin şehrine”
    “Masalar kurulmuş bizim için suya düşen hayallerimizin şerefine”
    Bu dizeler aklımı çeldi ama sigaranın tadını değiştirmedi. Sigaramın küllerini hayal kül tablasına dökülmeye başladı. Parmaklarımın arasından sigarayı bırakıp arabanın tavanına bakmaya başladım. Şarkılar durmadan değişiyordu. Sunucu yine bilgeliğini konuşturuyor. Yanımda getirdiğim bir kitap vardı. Arada okuduğum felsefik kitaptı. Kitabı karıştırırken sayfalarından bir cümle denk geldi. Cümle , kayıp hayallerin zamanına sanki atıfta bulunuyor gibi davranıyordu. Cümlenin ruh hali zaman gibiydi. Cümle enstrümantal müziğin sayesinde dile gelmişti.
    “Zamanını bir hazine olarak bil. Onu buna göre değerlendir” bu cümle hayallerime tokat atmıştı. Bir anda sigaram söndü ve kitabı kapattım. Gözlerini tavana dikip hayallerini Ölümsüz Topraklara gönderiyorsun . Gözlerinde akan yaşların kuruluğu vardı. En sonunda radyoyu kapatıyorsun. Ve de derin uykuya dalıyorsun


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.