On ne peut jamais savoir

On ne peut jamais savoir
  • 4
    0
    0
    1
  • İnsan annesi sorunca hayatında dönen isimlerin durumlarını garip hissediyor. Acaba o’da benim gibi tuhaf bir hissiyat yaşıyor mu? Yoksa o’da benim gibi üzülüyor mu? Ama ihtimallerin heyecanına üzülmeyi bi yana bırakırsak belki de annemde benim gibi seviyor. Değer veriyor. Belki de benim göremediğim nice iyilikleri görüyor ya da hissediyor. Görmenin değerinin karşısında hissetmenin değersizliğini koymamak iyi mi kötü mü olurdu sen karar ver. Geçen gün bir kardeşimin ilişkisi hakkında konuşurken o kadar çok onun bana söylemeden söylediğim şeyleri oldu ki, ikimiz şaşa kalmayı bir yerde bıraktık ve ne yapmalıyız sorusunu sorduk birbirimize. İnsanlar halden anladıkça büyüyor galiba. Ne yapacağımızdan ziyade benim çıkarımım bu. Diğeri bu sefer benim bilinmeyenim olarak hayatına devam ediyor. Uzaklarda olmak, ne yaptığını bilmemek ama sımsıcak hissetmek güvende olmak bu bilinmeyenin yanında yine ihtimallerin heyecanına üzülmeyi bırakıp gördüğüm şeylerden bir kaçı. Yaz ve çiz. Bunu belki hemen okumazsın ama şu an görüyorum ki bi süredir yazmıyorsun ya da yazıp siliyorsun kim görür? Yaz ve çiz ki bileyim uzaktan ışığının parıltısını, göreyim mesafelerin yakınlığını, bildireyim halimi ki anlarsın. On ne peut jamais savoir başlığına takılma açıklamaya da hakeza. Çünkü sevdiğim bir şarkı. Açıp dinliyorum kapakta ki yere gittiğimde. Limanın büyüleyiciliğinin yanına resmin çıkıyor avucumun içine. Aramızda kalsın resmin eskiyecek diye çok korkuyorum


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.