Konumuz bir hayli karışık bir isim; Çerkez Ethem. Askeri hayatından önce hayatından başlayalım. Ethem’in babası Pşevu Ali Bey’dir ve ziraat ve değirmencilik ile uğraşır. Soy olarak Kafkasya’dan, Anadolu’ya yerleşen Şapşıh oymağı, Adige ailesindendi. 1880 neslindendir. En küçük çocuktur. 5 kardeş olan ailenin 4’ü yani Ethem’den büyük olanlar subaylık yapıyordu. Ethem’de asker olmak istedi ama babası müsaade etmiyordu çünkü ağabeylerinden 2’si şehitti. 1905’te firar eden Ethem, Bakırköy Süvari Küçük Zabit Mektebi’ne girdi ve asteğmen oldu.
Askerlik hayatında ağabeyi Reşit ile I. Dünya Savaşı’nda görev aldı ve Teşkilat-ı Mahsusa görevlisiydi. Bu sıralarda yaralandığı için baba evine geri döndü.Daha sonralarda Millî Mücadele’de rol oynamıştır. İşte tam bu noktada işler biraz karışıyor ve kimi kesimler hain derken kimileri kahraman ilan ediyor.
Oturanlardan soldan ikinci Ethem’dir.
Anadolu’daki Çerkezler Mustafa Kemal Paşa ile görüşmeler yaparlardı; görüşmelerin neticesinde Anadolu’da Çerkezler Millî Mücadele’ye destek verdiler. Bundan dolayı örgütlenmeye başladılar. Bu konuda Ethem şanslıydı. Mesela komitacılık ile tanıştı. “Millet Hattı” adında bir birlik kurarak Yunan’ın karşısına dikilirler. Bu sayede Yunanlar işleri aksamıştı. Çetin mücadelelerden sonra Ethem Batı Anadolu’da güçlü bir kimliğe sahip olur.
Sadece dış düşmanla değil içeriden Ankara’yı vurmaya çalışan İstanbul Hükümetini de mağlubiyete uğratmıştır. Damat Ferti tarafından Ankara’ya karşı gönderilen Anzavur’u Ethem’in emrinde olan “Kuva-yı Seyyare” mağlup yaptı.
Bu kadar şöhret ve ihtişam Ankara’yı bir yerden sonra derin boşluğa sürükledi. Çünkü Ethem’in tavırları kendine özeldi.
Ethem gibi birinin Yeşil Ordu ile birleşmesi Ankara’yı zayıflatabilirdi. Bir de bu Mustafa Kemal Paşa’nın hoşuna gitmezdi. Çünkü zaten asker olan Ethem, bir de siyasete adım atmıştır. Bu bir yol ayrılığına yol açtı ve Mustafa Kemal Paşa ile bozuştular. Döneminde Ethem’i tren istasyonunda bekleyen Kemal Paşa ile Ethem’in arası Ethem’in hareketleri yüzünden bozuldu. Söz dinlemeyen bir kişilikti Ethem.
Özellikle Gediz Harekatı’nın başarısızlığı sonrası Ethem’in dönüm noktasıydı. Ethem, başarısız harekât sonrasında düzenli orduya geçişin düşüncesi kuvvetli bir hal alacağımıza olan inanca itibar etmedi. Kuva-yı Seyyare’nin negatif bir yön tutulduğu anlaşılınca Genelkurmay yeni kararlar alır. Ethem’in ağabeyi Tevfik Bey, Kütahya mutasarrıfı olur. Bu olunca askerlere hakaret içerikli yazılar yazar. Ankara’nın düzenli orduya geçiş politikasına karşı çıkan Ethem bir isyan başlatır. Demirci Mehmet Efe ile iletişimdedir çünkü Mehmet Efe’de Ethem felsefesindedir. 29 Aralık 1920 günü 2.000 asker ve silahlardan oluşan bir isyandır bu Mehmet Efe bir süre sonra Refet Bey’in sayesinde vazgeçer ve köyüne çekilir. Ethem ise pes etmez ve Ethem’e karşı da harekât başlar.
Demirci Mehmet Efe
Bu sergilediği tavırlar ve başkaldırışlar onu “hain” yapmıştır. Bunun dışında zaman geçtikçe Lozan imzalanacak ve İsmet Paşa’ya suikastı Ethem’in yapacağı söylentileri ciddi halde duyulmasına rağmen İsmet Paşa hiçbir şeyden korkmuyordu. “İhanetçi” olarak nitelendirilen Ethem yurtdışında vefat etmiştir.
Yorum Bırakın