12 Eylül ve 82 Anayasası

12 Eylül ve 82 Anayasası
  • 2
    0
    0
    1
  •    

    12 Eylül 1980… O büyük hüznün, korkunun, dehşetin ve işkencelerin üzerinden 43 yıl geçti. Şimdi burada 12 Eylül’ü “kurtarıcı” gibi gören ergen militaristlere inat gerçekleri olabildiğince vurgulayarak anlatacağım.

    12 Eylül Gizli Amerikancı askerlerin darbesidir. Atatürkçü gibi görünen ve sabah akşam Atatürk diyen Kenan Evren ve yandaşları Türkiye’yi zaten daha önce NATO ile Amerika’ya sürüklendiğini bile bile Amerika’nın kulu kölesi yapma çabası içine girmiştirler. Kenan Evren “Bir sağdan, bir soldan, iki sağdan, iki soldan” dese de Türk solu yok edilirken sağcılık nereden baksak yere göğe sığdırılamamış ve bugün iktidarda olan AKP’nin meydana gelmesini sağlamıştır. Dönemi en iyi ele alan gazeteci Uğur Mumcu, Nurettin Soyer’in şu sözünü 12 Eylül’ü anlatan eserinde aktarmış ve çok doğru yere nokta atışı yapmıştır:

    "Ama adam öldürmek suçların en büyüğü! Bunu anlatamadık…”

     

       Atatürk

        Evet, 12 Eylül’de sağ-sol kavgası sonlandırılsa da “İşkenceci sistem” birçok unsurların canını yakmıştır. Yanan şey sadece can değil; kitaplarda bu darbede nasibi almıştır. Avrupa, eğitim sistemini geliştirdiği sırada Türkiye’de kitaplar ya yakılıyor ya da toprağa açılan derin çukurlara gömülüyordu. 12 Eylül’ün, Atatürkçülüğe verdiği en büyük zararlardan biri “Kurtuluş Savaşı’nı basit bir Türk-Yunan Savaşıymış Gibi gösteren liberal nesli kendi içinde geliştirmesidir.” 12 Eylül döneminde meclis var mı idi? Evet vardı. Ne işe yaradı? 1982 anayasasına başkaldırmak ya da en ufak şekilde eleştirmek hapis cezasına sonuç oluyordu. Atatürk’ün kurduğu demokratik sistem böyle mi işlemeli idi? Şey dediğinizi duyar gibiyim: “82 Anayasası referandumla seçildi.” Her ne kadar seçim olsa dahi “halkın isteği” oturtulmamıştır. Çünkü eski neslin adamları bu anayasayı çizmiştir. Demek istediğim bunu yapan parlamento sistemi değil, eski meclisin kalemleridir. Bu anayasa “diktatörlükle” tehdit yağdırmıştır. Mantık şu idi: “Yazılan bu metni kabul etmezseniz diktatörlük mantığı ile üzerinize çökmeye devam edeceğiz” stratejisi ile halk çaresiz bir hal ve korku psikolojisinin içine düşmüştür. Atatürk’ün meclisi hiç böyle yapmış mıdır? 1937’de dünya üzerinde 17 tane parlamenter sistem mevcuttu. II. Dünya Savaşı’na kadar bunlardan 10’a yakın tanesi yıkılmıştır. Avrupa’da Naziler, Faşistler; Kuzeyde Bolşevikler diktatörlükle kan dökerken Atatürk, başta kadınlar olma üzere hak ve özgürlük tanıyan bir sistem ve meclis kurmuştur. Vefatından 40 yıl sonra bir darbe bütün Atatürkçülüğü ve onun değerlerini mahvetmiştir. “Tören Atatürkçülüğünün” temel prensipleri oturmaya başladı ve Atatürk’ün başta vasiyeti iptal edilmiş; sonra törenlerde saygı ile (!) anılmıştır. 12 Eylül darbesi AKP’nin var olmasına Sebep olmuş ve AKP ise “Tören Atatürkçülüğünü” devam ettiriyor. Bana soracak olursanız; bugün hiçbir siyasi parti Atatürk’ün izinde değil… Bu kadar yeter…

     
       Gerçek Atatürkçülüğü Atatürk'ün Ağzından Dinleyelim
     

        Bir gün Atatürk, dönemin Millî Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’le konuşurken şu sözleri söylemiştir:

     

       “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır… Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışı bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur… Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerine akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.”

     

    Bu Atatürkçülük gösterisini en başarılı şekilde uygulayan 12 Eylül 1980 İhtilali’dir. Yasalarla insan korkutulmuştur. Daha ne diyelim?

     

    Sonuç
     

       Kısa ve öz biçimde 12 Eylül’ün cumhuriyet değerleriyle uyuşmadığını halka psikolojik korku saldığı hakkındaki gerçekler hakkında pozitif bir şey düşünülmesi doğal mıdır?

    1- Atatürk'ün vasiyetini bile açtırtmadı.

    2- Kemalizmin arkasına sığındılar. 

     

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.