Uruk kralı Gılgamış, halkına zulüm yapan   kötü kalpli bir kraldır. Tanrılar onun bu zulümlerinden sıkılır ve bunun önüne geçebilmek için çamurdan "Enkidu" adında bir canavar yaratır. Enkidu aslında hayvan dormundadır fakat bir gün, bir kadına aşık olur ve bu aşk onu yedi gün içinde insana dönüştürür. 

Gılgamış, Enkidu'yu çok sever fakat Enkidu, onun halkına yaptığı zulümlere engel olmaya çalıştığında Gılgamış buna çok sinirlenip kavga başlatır. Ne var ki, ikisinin de güçleri eşittir ve birbirlerini asla yenemiyorlardır. Bunu uzatmak istemezler ve arkadaş olmaya karar verip birlikte maceralara atılırlar. Sedir Ormanı'na gider ve o ormanın bekçisi olan Humbaba adındaki canavarı öldürürler. Gılgamış, ölümün de ona bir gün geleceğini biliyordur ve halkının onu unutmaması için böyle bir şey yapmaya karar vermiştir fakat Humbaba, tanrıların canavarıdır, ve onu öldürmeleri tanrıları daha da çok öfkelendirir. 

Bir gün tanrıça İştar, Gılgamış'a aşık olur ve ona evlenme teklifi eder. Gılgamış onun teklifini kabul etmeyince çok sinirlenir ve gökyüzü tanrısı olan babasından, Gılgamış'ı öldürmek için "Gökyüzünün Boğası"'nı göndermesini ister. Fakat Gılgamış'la Enkidu, o boğayı da öldürür ve bunun üzerine tanrıların öfkesi daha da artar ve Enküdu'yu ölüme mahkum ederler. 

Enkidu'nun ölümü, Gılgamış'ın çok üzülmesine sebep olur, acılar içinde arkadaşının yasını tutar ve Siduri adındaki bir tanrıçanın önerisiyle sonsuz hayatın gizemini çözmek için yola koyulup geri kalan bütün insanları öldüren Büyük Tufan öncesinde tanrıların talimatlarını yerine getirerek bir gemi inşa etmesi sayesinde hayatta kalmayı başarmış ve bu sebeple ölümsüz olduğu düşünülen Şuruppak kralı Utnapiştim'i bulur. Gılgamış, Utnapiştim'den ölümsüzlüğün sırrını ister ve o da onu yeniden gençleştirdiği söylenen bir bitkiyi aramak için denizin derinliklerie gönderir. Gılgamış bitkiyi bulup denizden yukarı çıkardığında bitki bir yılan tarafından çalınır ve bunun üzerine Utnapiştim ona hiç kimsenin ölümü yenemeyeceğini söyler ve Gılgamış, her ne kadar bir kral olarak diğerlerinden daha güçlü olsa da ölüm karşısında bütün insanlarla eşit olacağını öğrenerek Uruk şehrine eli boş döner. 

Bize de şu sözleri anlamak düşüyor: Aradığımız sonsuz hayatı asla bulamayacağız, insanın ta yaratılışında payına ölüm düşmüştür ve bir gün bunu hepimiz tadacağız.