İki önemli şairimiz olan Can Yücel ile Edip Cansever çok yakın iki arkadaşmış ve birbirlerine sık sık giderlermiş. Can Yücel'in eşi Güler Yücel, Tuhaf Dergisinin 2018 yılında çıkan 17. sayısına onlarla ilgili bir anı paylaşmıştır. Yazdığına göre, bir gün Can Yücel vapuru kaçırınca Bebek'te, Edip Cansever'in evinde kalmış. Edip Cansever de o sırada "Yerçekimli Karanfil" şiiriyle ilgileniyormuş. Arkadaşının da fikrini almak için ilk kopyasını Can Yücel'e göstermiş. Can da şiire güzel yorumlar yapmak yerine "şurası kötü olmuş, burayı at, burayı değiştir" diyerek bütün kitabın üzerini çizince Edip sinirlenip onu evinden kovmuş ve uzun süre birbirlerine uğramamışlar. Bir gün Edip Cansever'le Beyoğlu'nda bir yerde karşılaşmışlar ve Güler onu masalarına çağırınca Edip "Ben o herifin masasına oturmam" demiş. Güler Yücel de ona "Sen kimseye kızamazsın, senin soyadın Cansever" diye şaka yapınca ikisi de gülüp barışmışlar.
Güler Yücel'in dediğine göre, Can Yücel (21 Ağustos 1926-12 Ağustos 1999) bir Nâzım Hikmet ölünce sabaha kadar ağlamış, bir de Edip Cansever ölünce...
Ağustos ayı benim için Can Yücel ayıdır çünkü hem doğum günü hem de ölüm yıldönümü aynı aydadır. Bu yazımda onu yakın arkadaşıyla arasında geçen küçük, tatlı bir olayla anmak istedim. Aynı zamanda Edip Cansever'in de doğum günü ağustos ayındadır.
Aşağıda da metinde adı geçen şiir yani Edip Cansever'in "Yerçekimli Karanfil"i var:
Yerçekimli Karanfil (Edip Cansever)
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde
Oysaki seninle güzel olmak var
Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi
Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda
Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor.
Sen karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte
Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
O başkası yok mu bir yanındakine veriyor
Derken karanfil elden ele.
Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.
Yorum Bırakın