GECE YARISI KÜTÜPHANESİ (The Midnight Library)-MATT HEIG

GECE YARISI KÜTÜPHANESİ (The Midnight Library)-MATT HEIG
  • 0
    0
    0
    0
  • “Olmak istediğim her şeyi olmam,yaşamak istediğim bütün hayatları yaşamam mümkün değil.İstediğim bütün yetenekleri geliştirmem mümkün değil.İstememmin nedeni ne peki?Hayatımda olası bütün zihinsel ve fiziksel deneyimlerin her biri rengini,tonunu ve her çeşidini yaşamak istiyorum.”

                                                                                                                                                                                                                                  Sylvia Plath

    Kitap bu şekilde başlamıştı.Güzel kitaptı,aman allahım bu neee,yeniden okumalıyım diyemem ama bazı kişisel gelişim kitaplarından daha iyiydi.Tabiki de kategori olarak bu kitap roman kategorisinde ama içindeki bazı felsefi düşünceler ve örneklemeler kendi hayatımızı düşünmemize itiyor.Yaptıklarımız,yaşadıklarımız şöyle kısa film şeridi gibi akıyor.Yaptıklarımızdan pişman mıyız yada öyle olması mı gerekiyordu ya da değiştirebilir miydik gibisinden.Ama hayat kısa ve güzel yaşayabilmek varken neden yerlerde sürünelim değil mi?:)

    Bu kitap Matt Heig tarafından yazılmış ve 13 Ağustos 2020 yılında yayınlanmış. Goodreads’de 2020 yılının en iyi kurgu kitabı seçilmiş.

    Kitapta geçen,beni etkileyen bazı cümleler var...

    *** “İnsanlar şehir gibiydi.Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz.Sevmediğiniz yanları,birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bu şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi.”

    ***“Aşktan korkmak yaşamdan korkmaktır ve yaşamdan korkan herkes dörtte üç ölmüş demektir.”

    *** “Zaman içinde mutlu anlar da acıya dönüşebiliyordu.”

    *** “Nora ,Voltaire’i düşündü.’Hayvanlardan iyi arkadaş oluyor…’

    Evet.Sen köpek istiyor musun hala?

    İstiyorum.Ya da kedi.

    Joe, ’Kediler fazla itaatsiz, ’ derken,tam Nora’nın hatırladığı abisi gibiydi.’Köpekler hadlerini bilir.’

    Özgürlüğün temelinde itaatsizlik yatar.İtaat edenlerden ancak köle olur.’

    Joe’nin aklı karışmış gibiydi.’Nedir bu?Alıntı falan mı?’

    ‘Evet.Henry David Thoreau.Bilirsin en sevdiğim filozof.’

    ‘Sen ne zamandan beri felsefeye ilgi duyar oldun?’

    Doğru ya.Nora bu hayatta felsefe okumamıştı ki.”

    ***“Müziksiz bir hayat.Aşık olduğu kitapları okumadan geçen bir hayat.”

    ***“ ’İnsan’ diye yazmıştı Thoreau Walden’da,’hayallerine doğru güvenle yürüdüğü ve hayalindeki hayatı yaşamak için çaba gösterdiği takdirde gündelik hayatın akışı içinde aklına dahi gelmeyecek bir başarıya ulaşacaktır.’Aynı zamanda bu başarının,yalnız kalmanın bir ürünü olduğunu gözlemlemişti. ’Kendime yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadım.'

    ***“Elllerini mi bemol majör pozisyonuna getirirken,her nedense hiç tüy olmayan kolundaki bir dövme,süslü harflerle güzelce yazılmış bir söz bir an için dikkatini dağıttı.Henry David Thoreu’nun bir sözüydü.Bütün güzellikler vahşi ve özgürdür.Nora gözlerini kapadı ve şarkı bitinceye kadar açmamaya ant içti.”

    ***“Her şeye sahip olsanız da hiçbir şey hissetmeyebilirsiniz.”

    ***“Hayatta kalıplar var…Ritimler.Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde,hüznün,trajedinin,başarısızlığın ya da korkunun,tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay.Yalnızca yaşamanın değil,belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek.Demek istediğim,acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak,her şey daha kolay olurdu.Mutluluğun doğasında acının da olduğunu.Biri olmadan öbürünün de olamayacağını.Tabiki de farklı düzeylerde ve miktarlarda.Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız.Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.”

    *** “Nora masaya,Bayan Elm’in karşısına oturdu.Satranç tahtasına şöyle bir bakıp piyonlardan birini iki kare ilerletti.Bayan Elm de kendi piyonuyla aynı hamleyi yaptı. ’Oynaması gayet basit,’dedi Nora’ya.’Ama ustalaşmak zor.Yaptığın her hamlede olasılıklarla dolu yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyorsun.’

    Nora atlarından birini ilerletti.Bir süre böyle devam ettiler.

    Bayan Elm kendi yorumunu kattı. ’Oyunun başında,hiç varyasyon yoktur.Taşları yerleştirmenin tek bir yolu vardır.İlk altı hamlenin ardından dokuz milyon varyasyon ortaya çıkar.Sekiz hamleden sonra 288 milyon farklı seçenek belirir.Olasılıklar gitgide artar.Satranç oynamanın evrende gözlemlenebilir atom sayısından daha çok yolu vardır.Satrançta olduğu gibi,hayatta da her şeyin temelinde olasılık yatar.Bütün umutların,bütün hayallerin,pişmanlıkların,yaşadığımız her bir anın.’ ”

    “Kitaplıklarda kitap olduğu sürece takılıp kalman mümkün değil.Buradaki her bir kitap çıkış yolunu gösteren bir ipucu olabilir.’

    ‘Hayatı anlamıyorum işte,’ diye sızlandı Nora.

    ‘Hayatı anlaman gerekmiyor.Yaşaman yeterli.’

    *** “Gökyüzü kararır

    Mavi siyaha döner

    Yıldızlar yine de kafa tutar

    Parlar senin için

    ---İçerik olarak benzer izleyebileceğimiz birkaç filmi de araştırdım.

    -Mr.Nobody
    -The Butterfly Effect
    -Groundhog Day

    Ve tabiki de canımmm Güldür Güldür Show’dan da skeç ile geldim.

    " target="_blank" rel="noopener">

     

    “Never underestimate the big importance of small things”-Bayan Elm

    “Sometimes the only way to learn is to live.”-Bayan Elm

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.