Advertisement Tracker

Celladımdan Vazgeçerken Çizdiğim Nergisin Kırılmasıdır

Celladımdan Vazgeçerken Çizdiğim Nergisin Kırılmasıdır
  • 1
    0
    0
    0
  •  

    Her şey ben olduğum için vardı.

     

    Gülerdi dünya gözlerimi açtığımda 

    yuvaya rahmet yağardı ağlasam 

    Nimet adımla gelir, bereket nidamla çoğalırdı

    Sıcak duygular düşerdi payıma

    güvenle basardı toynaklarım halıya 

    Rüzgar dudaklarımı yakar, terimi silerdi ırmaklar 

    Bir kuş günü eğer yatağa düşsem iblisler kovalanırdı ruhumdan 

    Dili bağlanırdı yoldaşın, hasedi uğurlanırdı komşunun

    kandiller yanardı öfkeye çalsam

    Milim kıpırdamazdı elim 

    Her şey ben olduğum için vardı 

    Kazan kaynamaz, kovan işlemezdi olmasam 

     

    Neydi alameti farikam?

     

    Akça bir güvercinim vardı diğerlerinde olmayan 

    Merakım çalardı meyvelerin sessizliği 

    dağın böğüreni, hayvanın duası 

    ötekinin iması 

    Karartmalarda fışkıran cevaplarıyla 

    sorular saklardım iniltisinde otların

    dünden mi başlardı yarın 

    yahut canlı mıydı gölgeler 

    Hayretim çoğalırdı mumun yakarına

    bükülür müydü kağıt âlimin yatarına

    Yazılar yazardım suya

    kanar mıydı taş 

    yahut inceldiği yerden kopar mıydı insan

    Isırırdım kar boran kederleri ve 

    şehrin mezarlarına girerdim kırkım çıkmadan

    Buğday ezilmişse yerdim

    değmezdi kaynağından olmayan su yanağıma 

    Benimle dönerdi dünya 

    Hızır ki ismimden sonra yetiştirdi imdada

    adaklar adandı hayrıma

     

    Neydi yazgımı bozan? 

     

    Karanlıktan korkmam sonra 

    ilkin başımdan coşkun gölü aldılar

     

    Bir bir kestiler umudu toy dişlerimden

    haz değil

    acı veriyormuş sözcüklerim anaç defterlere 

    İpek yorganlardan düşürdüler beni 

    soğuk taşlara 

    Ne yol gösterdiler ama ne denk saydılar

    eşitler ve rehberler üşüştüler başıma 

    Ağladım üç gün üç gece koptuğumda cennetten

    Anladım onun sesiydi kulağım

    gülüşüm ondandı, bakışı onaydı

    her şey ben olduğum için var değilmiş 

    en az ikiymiş dünya ve dönüyormuşum etrafında güneşin 

    soğuk bir duştu bu,

    ürktüm

    Yokluğumdan suretler çiziverdim boşluğa 

    ellerim çekildi, büyüdü ayaklarım ve kevgir kafam

    doldum da taştım yine bulamadım kendimi

    Ben ki düşmeyi bilirdim, 

    gözünde yükseldim annemin 

    çeşmelerin sefahati kürsülerin gürültüsüne bıraktı yerini 

    idiller gazelinden geçip ödüller cehennemine böyle vardım 

    Sevmek koşulluydu, sarılmak yok azar boldu 

    Istırap yorgunuyum dedim duymadılar

     

    Bu muydu büyümem? 

     

    Son Deyiş

     

    Cemaatin bekleyen cesedim, gelenim yok şimdilerde 

    Heves yok korku çok iklimlerden geçtim 

    burdan anıt oldu şuralara vazgeçtiklerim

    Unuttum şimdinin acilliğini

    yarının yakınlığını söktüm 

    Arkalar boş düne gidelim 

     

    Dindi arzum, soldu ayetim bahçede 

    Sahi ne yazdım 

    Kala kala avcumda bir yetersizlik türküsü 

     

    Geç öğrendim yaprağın zamanını 

    Bildim ama geç de olsa ritmini suyun

     

    Hüseyin Ali Mersin 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.