Olur ya diye söze girmek istedi şair bu akşamüstü. Öyle güzel battı ki güneş aynı gökyüzünü paylaşırken dostlarla, hocayla, abiyle, aileyle ve işte biri daha var aileden olması istenen. Ve sanki yokluk hiç uğramamış gibi duygulara. Sonra usulca çiseledi yağmur bir tür son ıslanışı tasdik edercesine. Şiir yazmak gelişti içimden ondan şair diye bahsettim cümlede ama uzattıkça uzatmak geldi içimden. Olur ya okunur, dinlenir ve hatta söylenir kulaklarım çınlar -sağ olması mühim bir meseleyken- hoşuma gider. Diş ağrısı ve dökülen saçlarla tatsız diş fırçalama mesaileri sıradanlaşırken anlıyorum kendimi. İstediğim bu değil ama katlanmam gereken bu. Dayım her memleketten arkadaşlarla konuşurken dilimden dökülüyor. Aklıma amansız gidişi geliyor. Sevemedim ama birden ölüverdi. Geçen sene söylense mesela hani öleceksin gelecek yıl diye. Acaba ne hissederdi? Neye benzer bişey anlardı? Çok düşündüm bunu saatlerce yalnızlığımda. Sonra birini son kez görüyorken o görüşmenin son olmasının söylenmesine nedense yakın geldi. Ama şimdi bir o kadar da uzak. Bir gün de Yolda’nın bir şarkısına yazı yazayım diyom. Belki yazamam.
Yorum Bırakın