Nobel ödüllü John Steinbeck'in Cennetin Doğusu adlı romanını sonunda bitirdim,roman 644 sayfa ama beni sadece tek bir kelime, hayatımda farklı bir bakış açısı kazanmama neden oldu.(İyi anlamda) O kelime ise "Timşel...Hükmedebilirsin."Bu cümleyi romandaki Lee karakteri bahsediyor.Tevrat'ta geçen İbranice bir kelime olup ,"eğer istersen yapabilirsin" anlamına geliyor.Aynı zamanda Kutsal Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Ta-Ha Suresi,72.Ayet'te şöyle bahseder; "...Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin."Kutsal kitaplarda bahsedilen bu cümleleri okuduğumda nedense bir rahatlama geldi.Ve postitlerle aynama yapıştırdım,her sabah bunu kendime tekrarlıyorum.Biz insanların hüküm vermek için padişah,prenses,prens ya da kraliçe olmamıza gerek yok biz bu dünyada kendi hayatımızda bir şeylere karar verirken tercih hakkımız var ve biz bunlara hükmedebiliriz.Kendi dünyanızın kendi hanımefendisi,kendi efendisi,karar merciği olabilirsiniz.Kimsenin yani hiçbir kulun sizin hayatınızdaki kararlara karar verme hükmü yok(Burada biraz genelleme oldu,ama burada bahsettiğimiz bir şeylere karar verirken,yani iyilik kötülük yaparken ya da hayatımızda değişiklik yaparken vb.).Kısacası; "...hükmedebilirsin..." (Biraz argo ama bu cümleyi seviyorum; "Yaratılanları memnun etmek için yaratılmadık.")
Biraz da kitapta geçen benim altını çizdiğim alıntılardan bahsedeceğim:)
"Cinsellikleri onları sürekli aldatıp tuzağa düşürmese,köleleştirmese,işkenceden geçirmese erkeklerle kadınlar ne kadar özgür olurdu!Bu tür özgürlüğün tek sakıncası şudur: O olmasa insan olunmazdı.Hilkat garibesi olunurdu."
"Kanunlar korumak için yapılır,yok etmek için değil."
"Bazen bir sessizlik bütün sözlerden anlamlıdır."
"Tehlikeli ve nazik insani meselelerde başaılı sonuca ulaşılması acele yüzünden büyük ölçüde sınrılanır.İnsanlar aecle ettikleri için sık sık tökezler.Zor ve incelikli bir eylemi gereğince yapabilmek için önce hedefi incelemek,bu hedefin arzulanır olduğuna kara verdikten sonra da tamamen unutup sadece yöntemlere yoğunlaşmak gerekir.Bu sayede kaygı,acele ya da korku yüzünden yanlış bir hareket yapmaktan kaçınılmış olur.Bunu pek az kişi öğrenir."
"Bana kalırsa dünyada herkes reddedilme hissini az veya çok yaşamıştır.Reddediliş öfke doğrur; öfkenin sonucu,reddedilişin intikamı olan suçtur; suçtan da suçluluk kaynaklanır-işte insanoğlunun öyküsü.Bence reddediliş çıkarılıp atılabilse,insanoğlu farklı olurdu."
"İhtiyacı olan sevgi kendisinden esirgenen bir çocuk kediyi tekmeler,suçluluğunu gizler;bir başkası kendini parayla sevdirmek için hırsızlık yapar; bir üçüncüsü dünyayı fetheder; ve her defasında suçluluk,intikam,yine suçluluk.İnsanoğlu tek suçlu hayvandır."
"Kabul görmüş gerçek temeli üzerine bir dünya kurulamaz mı?-Sebepler bilinse bazı acılarla deliliklerin kökü kazınmaz mı?"
"Hayat ve ölüm gerçekleri karşısında bazı insanların diğerleri kadar etkilenmemesi,paramparça olmaması nedendir diye düşündüğüm olmuştur."
"Liza mekanlara bağlanmazdı.Mekanlar Cennet'e giden yolda mola verilen duraklardı sadece.İşin kendisini sevmezdi,ama yapardı,çünkü iş vardı ve yapılamsı gerekirdi."
"Bir de 'hükmedebilirsin'i düşünün!Bu insanı üstün kılan,tanrılar nezdinde ona önem kazandıran bir şey,çünkü zaafına,pisliğine,kardeşini katletmesine rağmen hala büyük tercih hakkı onun elinde."
"Oysa tercihin ihtişamını düşünsenize!İnsanı insan yapan şey.Kedinin tercih hakkı yoktur,arı bal yapmaya mecburdur.Orada ilahi bir durum yok."
"Güçlü bir kadın bir erkekten daah güçlü olabilir,bilhassa kalbinde sevgi varsa.Seven kadın bence kaya gibi sağlamdır."
"Nefret tek başına yaşayamaz.Onu tetikleyecek,dürtecek ya da uyaracak bir sevgiye ihtiyacı vardır."
"-Ne büyük yalnızlık.
-Bütün üstün ve değerli şeyler aynı derecede yalnızdır.
-Neydi demiştin kelime?
-Timşel...hükmedebilirsin."
"Bir şeyleri dilememeyi çok küçük yaşta öğrendim.Dilemek hak edilmiş hüsrandan başka şey getirmez insana."
"Abra dirseklerini mutfak masasına dayadı.'Yardım et ona,' dedi.'Sen olayları kabul edebiliyorsun Lee.yardım et ona.'
-'Olayları kabul edip edemediğimi bilemem.'dedi Lee.'Deneme fırsatı geçemedi hiç elime.Hep yanımda...daha kararlı değil de,kararsızlıkla başa çıkmayı daha az becerebilen birileri oldu.Ben tek başıma ağlamak zorunda kaldım.'"
*JOHN STEINBECK-CENNETİN DOĞUSU*
Yorum Bırakın