Kapitalizmin doğuşu:
Bir zamanlar, insanlar takas yaparak ihtiyaçlarını karşılıyordu. Bir tavuk verip karşılığında yumurta alıyordun. Ancak bir gün, kurnaz bir köylü dedi ki: "Neden ben bu tavukları satıp kazandığım parayla istediğim her şeyi almıyorum?" İşte o an kapitalizmin fitili ateşlendi.
Piyasa ekonomisi:
Kapitalizm, piyasa ekonomisi üzerine kurulu. Yani arz-talep dengesi burada başrolde. Hani şu meşhur pazarlarda "Domatesin fiyatı düştü, hadi kapış kapış!" dedikleri an var ya, işte bu tam olarak kapitalizm.
Özgürlük ve rekabet:
Kapitalizmde herkes özgürce iş yapabilir. Ama burada ince bir çizgi var: Rekabet! Sen bir dondurmacı açtın diyelim. Yan komşun da dondurmacı açtı. Şimdi, en iyi dondurmayı kim yaparsa müşteri ona gider. Hem eğlenceli hem de biraz stresli, değil mi?
Kâr:
Kapitalizmde her şey kâr üzerine kurulu. "Para parayı çeker" lafı da buradan geliyor. Biraz paran varsa, bunu yatırıma dönüştürürsün, kâr edersin, sonra o kârı tekrar yatırıma dönüştürürsün. Sonuç: Zengin oldun!
Kapitalizmin karanlık yüzü:
Tamam, her şey güllük gülistanlık değil. Bazı insanlar fırsat eşitsizliği yüzünden geride kalabiliyor. Hani sınıfta hep bir yarışma olur da öğretmen en çok doğru cevabı veren öğrenciye şeker verir ya, işte o öğrenci kapitalizmin kralı olur. Diğerleri? Şeker yiyemediği için üzgün.
Küreselleşme:
Kapitalizm sınır tanımaz. Bir bakmışsın, dünyanın öbür ucundaki bir ürün senin mahallende satılıyor. McDonald's her yerde, Coca-Cola da öyle. Yani kapitalizm sınır tanımıyor, dünyayı tek bir büyük pazar haline getiriyor.
Sonuç:
Kapitalizm bir anlamda özgürlük, rekabet ve kâr demek. Ama unutma, her güzelin bir kusuru vardır. Önemli olan dengeyi bulmak ve herkes için adil bir sistem oluşturmak.
Yorum Bırakın