The Great Beast 666: Aleister Crowley

The Great Beast 666: Aleister Crowley
  • 2
    0
    0
    0
  • Aleister Crowley, 1875 yılında İngiltere'nin Warwickshire şehrinde doğdu. Cambridge Üniversitesi'nde eğitim gördü, ancak geleneksel sınırları reddederek okültizm ve mistisizm alanlarına yöneldi. Dünya çapında seyahat ederek Hinduizm ve Budizm gibi dini sistemleri inceledi ve bu deneyimler onun spiritüel arayışlarını derinleştirdi. Thelema adlı felsefi ve dini hareketin kurucusu olarak bilinen Crowley, bireyin kendi iç potansiyelini keşfetmesini teşvik etti ve cinsel özgürlük ile ruhsal ilerleme arasındaki ilişkiyi vurguladı. 1947 yılında ölümüne kadar, tartışmalı ve gizemli bir figür olarak kalan Crowley'in etkisi, günümüzde hala okültizm ve popüler kültürde derinlemesine hissedilmektedir.

    1. Başarılı bir öğrenci, usta bir şair ve Cambridge mezunudur.

    "Aleister Crowley, eğitimine Trinity'deki bir kolejde psikoloji, felsefe ve ekonomi ile başlamış, ardından Cambridge'de edebiyat okuyarak devam etmiştir. Gençlik yıllarında şiir, resim, satranç, astroloji, simya gibi birçok alanda kendini göstermiş; hatta dağcılığa merak salarak dünyanın en yüksek ikinci ve üçüncü dağlarına tırmanmıştır.

    Babasının ölümünü takip eden yıllarda yaşadığı üstü kapalı bir olayın ardından kara büyü sanatına yönelmiş ve zamanla bugün adı ürpertiyle anılan "Canavar" haline dönüşmüştür."

    2. Annesi tarafından takılan "İncil'deki Canavar" (The Beast ''666'') lakabını ömrünün sonuna kadar gururla taşıdı.

    Crowley'nin annesi, babasının ölümünün ardından oğlunun tüm insiyatifini eline aldı ve onu sıkı bir eğitime tabi tuttu. Fakat Crowley, bir türlü yola gelmeyen huysuz bir çocuktu. Evin hizmetçisine henüz 14 yaşındayken tecavüz etmesinin ardından annesi ona İncil'de geçen ''The Beast'' lakabını taktı. Bu durumdan inanılmaz bir şekilde zevk alan Crowley, ilerideki yıllarda annesinin taktığı lakaba uygun yaşamanın ona haz verdiğini ve kalan ömrünü bu lakaba yaraşır şekilde günah işleyerek yaşamaya adadığını söyleyecekti.

    3. Din ile bilimsel metodun birleştirilmesi gerektiğine inanırdı. Thelema'yı geliştirip kendi dini haline getirdi.

     

    Crowley, aşırı dindar bir ailede büyümesine rağmen Hristiyanlığı erken yaşta reddetti ve sonrasında çeşitli deneyimlerden sonra kendi inanç sistemi olan Thelema'yı geliştirdi. Thelema'nın kutsal kitabı olan "Kanun Kitabı"nı bizzat yazdı. Bu kitap, evrenin kökenlerinden insanın doğasına kadar çeşitli konuları ele alır ve "Ne istersen onu yap, tüm yasa budur" şeklindeki mottosunu içerir.

    Crowley, kendisini bir peygamber olarak ilan etti ve çevresinde birçok takipçi topladı. Onun düşünceleri ve etkisi, özellikle alternatif dinler ve mistik uygulamalar üzerinde derin bir iz bıraktı.
     

     4. Yalnızca kızıl kadınlarla birlikte oldu.

    Aynı zamanda biseksüel olan Crowley İncil'de okuduğu Kızıl Kadın ile özdeşleştirdiğinden ötürü hayatı boyunca yalnızca kızıl saçlara sahip kadınlarla birlikte oldu. Bekaretini yitirdiğinde henüz 14 yaşındaydı. Evin hizmetçisi ile zorla beraber olurken annesinin yatağında basıldı ve bu olaydan sonra hizmetçi evden kovulup sokakta yaşamak zorunda kaldı. Bir rivayete göre de Crowley'nin kötü enerjisi kovulan hizmetçi ile Karın Deşen Jack'in yollarını kesiştirdi ve hizmetçi, Jack'in kurbanlarından biri oldu.
     

    5. Kendisini Aiwass adında bir meleğin koruduğuna inanırdı.

    Aleister Crowley'in kendisini Aiwass adında bir meleğin (bazı rivayetlere göre Horus'un) koruduğunu iddia ettiği bilinmektedir. Kahire gezisi sırasında karısı Rose'un kanalıyla ona üç gün içinde, ünlü Kanun Kitabı'nı yazdırdığını belirtmiştir. Crowley'e göre bu varlık, normalde şekilsiz ve bedensiz olmasına rağmen, hayatı boyunca ona rehberlik etmiştir. Bu deneyim, Crowley'in mistik ve okültist inançlarını derinleştirmesinde önemli bir rol oynamıştır.
     

    6. 23 yaşında girdiği Altın Şafak Cemiyeti'nden hemcinsleriyle ilişkiye girmesi yüzünden kovulmuştur.


     

    Biseksüelliği ve yüksek egosu sebebiyle Altın Şafak Cemiyeti'nden kovulmasının ardından, cemiyetin tüm sırlarını 7 sayıdan oluşan bir dergide tüm dünyaya açıklamıştır. Bu olay sonrasında MacGregor Mathers ile büyük bir kara büyü savaşına girmişlerdir. Taraf tutmak istemeyenlerin cemiyetten ayrılmasının ardından Altın Şafak Cemiyet'i çökmüştür. 

    Aynı zamanda Crowley'nin 33. dereceden bir mason olduğu da söylenir.

    7. Crowley'nin Bush'un dedesi olma ihtimali üzerinde durulmuştur.

    Crowley, ellili yaşlarındayken üzerinde çalıştığı ''Supreme Ordeal'' için bazı deneyler yapmaktaydı. O sıralar misafir olarak kaldığı evde bulunan ve sapkın seks deneylerinde Crowley'e yardım ettiği düşünülen Pauline Pierce, kocasının kollarına döndükten sonra 8 Haziran 1925'te yani tam 8 ay sonra Barbara adında bir kız doğurdu.

    Ve Barbara sonradan ABD başkanı seçilecek olan George H. W. Bush ile evlendi.

    Bütün bunlar birer tesadüf mü bilemiyoruz. Ama eğer değilse George W. Bush, Crowley'nin öz be öz torunu demektir. Üstelik Barbara ve Crowley arasındaki inanılmaz benzerlik de bu söylentiyi kanıtlar nitelikte.

     

    8. Crowley, aynı zamanda oğluna ismini verecek kadar da büyük bir Atatürk hayranıydı.

    Aleister Crowley ve Atatürk ne alaka dediğinizi duyar gibiyiz. Aynı yüzyılda yaşamış olmaları dışında gözle görülen tek bir ortak yönleri dahi yok. Fakat Crowley, yine de Deirdre O'Doherty'den olma oğluna Attaturk ismini vererek Mustafa Kemal Atatürk'e olan hayranlığını gözler önüne seriyor.

    Oğlu Attaturk ise, yaşadığı süre içerisinde üç kez isim değiştiriyor ve gizemli hayatı yine gizemli bir şekilde 2003 yılında Kanada'da gözlerden uzak bir yerde son buluyor.

    Ayrıca Crowley, 1945'te yayınlanan Oriflame adlı şiir kitabında yer alan 'Gone are the Ghosts and Gods' (Gidenler Hayaletler ve Tanrılardır) şiirini Mustafa Kemal Atatürk ve oğlu Alaister Attaturk Crowley'e ithaf ediyor.

     

    9. The Beatles'ın ünlü "Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band" albümü ona ithaf edilmiştir.

    The Beatles, o efsanevi albümünün kapak resminde, hayranı oldukları birçok ünlü isimle birlikte Aleister Crowley'e de yer vermişti.  

    Albüm, Crowley'nin tam da 20. ölüm yıl dönümünde piyasaya sürüldü ve albüme ismini de veren Sgt. Pepper's Lonely Hearts Club Band şarkısı ''It was 20 years ago today'' sözüyle başladığı için, 13 şarkıdan oluşan tüm albümün aslında Crowley'e ithaf edildiği düşünülüyor.
     

    10. Hayatı boyunca şeytanın oğlu Golem'i dünyaya getirebilmek için çalışmıştır.

    Bir rivayete göre bu amaç uğruna yaptığı ayinlerde şeytana 150'ye yakın kurban vermiştir. 

    Hiçbir zaman hapse girmemesinin sebebi olarak da, onunla uğraşan ve ritüellerinde kendisiyle bir şekilde bağlantıda bulunan herkesin gizemli bir şekilde ölmesi ileri sürülmüştür.
     

    11. Crowley'nin bir dönem yaşamış olduğu İskoçya'daki Boleskine Konağı'nı Led Zeppelin'in ünlü gitaristi Jimmy Page satın almıştır.

    Aleister Crowley, Led Zeppelin grubunu da derinden etkilemiş olmalı ki, grup dört albümünde çeşitli şarkılarda Crowley'e göndermelerde bulunmuştur. Grubun gitaristi Jimmy Page (Ordo Templi Orientist tarikatına üye olduğu söylenir) ise Crowley'nin en tutkulu hayranlarından birisiydi. Crowley'nin bir dönem yaşamış olduğu konağı uçuk paralara satın almış ve onun kişisel eşyalarından da önemli bir koleksiyon oluşturmuştur. Bunlarla da yetinmemiş olacak ki, Equinox adında bir kitapçı açarak yalnızca Crowley'nin kitaplarını satmıştır.

     

    12. Ölüm döşeğindeyken doktorunu lanetlemiştir.


     Son zamanlarında uyuşturucuyu günde 13 doza kadar arttıran Crowley, ölüm döşeğindeyken çektiği acılara dayanamaz ve doktorundan ona morfin vermesini ister fakat doktoru bunu reddeder. Ölümünden 24 saat sonra ona morfin vermeyi reddeden doktoru gizemli bir şekilde ölür. Karısına göre Crowley doktorunu lanetlemiştir. Karısı o geceyi anlatırken lanet sırasında korkunç gök gürültülerinin duyulduğunu ve rüzgarların odadaki eşyaları birer birer yere düşürecek kadar kuvvetli estiğini belirtmiştir.


    13. Müzik, edebiyat kısacası sanat camiasında da yadsınamaz bir etkisi olmuştur.

    Yaşadığı süre boyunca birçok insan tarafından aşağılanan ve önemsenmeyen bu gizemli adamın bugün dillere pelesenk olmuş efsanevi şarkılara daha da doğrusu rock-metal camiasına yön vermiş olması da bir hayli ilginçtir.

    Iron Maiden grubunun solisti Bruce Dickinson, David Bowie, Jimmy Page, The Beatles, Marilyn Manson, The Rolling Stones'un solisti Mick Jagger, Red Hot Chili Peppers ve daha birçoğu bu gizemli kişilikten esinlenmiş ve bu etkileri albümlerine de yansıtmışlardır.

    Hakkında sayısız film yapılan, kitap ve şarkı yazılan Crowley, 1947 yılında öldüğünde arkasında açıklanamayan bir gizem ve bugün hala bir şekilde tüylerimizi ürpertmeyi başaran 72 yıllık sırlarla dolu bir yaşantı bıraktı.


     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.