Zamanın kumuna dalıp giderken akrep ve yeli kovarken bir sarkaç .
Hiçbir şey beklediğim gibi gitmiyor . Tozlu sahnesindeyim , bilmem kaçıncı perdesinde . Çok farklı şeyler geldi başıma . Alışılmışın dışında hissettiğim onca şey . Bildiğim yerler kayboldu , tanıdığım suratları zar zor hatırlar oldum . Normalde çek derin bir kuyudur ruhum bilen bilir . Damla damla birikmiş hiçbir şey kolay kolay sıyrılamaz o derinlikten . Ancak , ancak hayat bu ya işte ! Büyük konuşmalara , bilindik duygulara ve seni sen yapan şeylere her zaman olanak vermiyor . Bazı değişiklikler oluyor ve takibini bile sağlayamıyorsun . Ne ara bu yaşa geldim , neden böyle oldu , neden böyle gelişti bir şeyler derken , bir bakmışsın hiç bilmediğin bir durakta rüzgarlar esiyor . Sen hem yol oluyorsun oradaki , hem yolcu , hem de araç . Hatta bazen , rüzgarın uçurduğu aciz ve dalından uzaklaşan bir yaprak . Kurumuş , tutunamamış , renklerinden arınmış bir bahar artığı . Ağacın varlığına hizmet etmiş bir şey . Pipetin ucuna hafifçe dilimle vururken hayatı sorgulamaya başladım mesela . Yeni şeylerden bir tanesi daha . İçeceğim şeyin tadından çok , o an bitmemesi ve o süreçle olan bağımın kopmamasına uğraşıyorum bunu yaparken . Ancak her şeyin nihai bir sonucu olarak bitmek var hayatta değil mi ? Güzelin , çirkinin , en büyüğün , en küçüğün , sahnenin , maceranın , hatta sessizliğin bile bittiği bir an var . Her biten şey ise bir başka şeyin başlamasına olanak sağlıyor . Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen taze başlangıçlar ne garip . Heveslerce süren şeyler , zamanın tuzağında şeyler . Bir dönem inandığım şeylere bakıyorum mesela . Nelere sebebiyet vereceğini kestiremediğim ya da sürece uymak için onayladığım şeylere . Ne garip şeyler başlamış ve bitmiş . Ne çok şey düşmüş aklıma , benim yüreğimde koruduğumu ya da endişesini taşıdığımı sandığım şeyler . Şu an merakımı bile cezbetmeyecek kadar garip şeylermiş halbuki . İnsanın doğasında var olan nihai şeylerden biri de sıyrılmakmış arkadaşlarım bunu hissettim biliyor musunuz ? Bir şeyin sana uygun olmadığını izah edebilir hale geldiğinde ve naifliğinle içine dalıp maruz kaldığın bir dünya saçma şeyden sonra , bu kavrama muhtaç olduğunu anlıyorsun . Bir şeylerin içinden kurtulmak gerekiyor , yeni bir şeylerin başlangıcından bahsettim ya az önce , işte tam o başlangıçlara hevesinin kalabilmesi için , bazı şeyleri yerli yerinde terk etmenin ve inkar etmenin gerekliliği . Bunu anladığın vakit bazı şeylere karşı bakış açın da değişiyor dolayısıyla . Bahane ile gerçek arasındaki ince çizgiyi daha net görebilen gözlere sahip olabiliyorsun . Kapının yerini kendin de görebiliyorsun , başkalarına da gösterebiliyorsun . Ne de güzel bir eşik olduğunu anlıyorsun . Hayata dahil olmak ya da oradan çıkmak adına yapılmış mucizevi bir şey . Herkesin kendi alanını belirleyen bir tuhaf sınır çizgisi . Kilitleriyle , duruşuyla ve naifliğiyle akıl almaz bir bütünlükte orada duruyor . Anladıkça ve yaşadıkça parçaların tamamlanıyor aslında . Nereye ait olup olmadığını belirlemeye yönelik hareketlerinin bile değişmesiyle daha farklı bir boyut kazanıyorsun . Durulacak sınırlar ve aşıldığında yaşanacaklar hakkında bilgi sahibi oluyorsun ve insanlara da , kendinle ilgili bu bilgiyi daha cesurca verebiliyorsun . Tam olarak bu kıvama gelmen gerekiyor aslında . Nasıl desem , tencerede baloncuk baloncuk kabaran bir puding gibi . İnsanın olduğunu gösteren bir işaret . Ruhuna bir bakış daldırdığında bu kıvamın doğruluğunu anlıyorsun . Hayat oralarda bir yerde , ileride , tahammülünün henüz var olduğu ve tükenmediği bir yerde seni bekliyor . Bunu anlıyorsun ve kesinlikle öncelerinde , gömdüğün yerlerden birinde olmadığını , keşfetmen gerektiğini fark ediyorsun . Bunun için çok yorgun ya da hevessiz olabilirsin şu an . Bu çok doğal . Ancak bir gün geçecek . Her şeyin sonu olduğu gibi bu hevessizliğin ya da arzusuz geçen günlerin de bir sonu var . Denk geleceğiz elbet sevgili arkadaşlarım . Bir şekilde çabalayacak ve göreceğiz , kazacak bulacağız , hissedecek ve elde edeceğiz . Belki şahane bir tatmin yaratmayacak ancak dengimize has bir şeyler yakalayacağız elbet . Zamanın kumlarında yatan o gizemden , payımıza düşen doğruyu da elbet bir gün tadacağız ...
Yorum Bırakın