DEĞİŞİM

DEĞİŞİM
  • 0
    0
    0
    0
  • Değişimden bahsedelim biraz bugün . Nedir değişim ? Gerekli midir ? Radikal süreçlere etkisi ne olur ? Zihinlerdeki yere yarattığı etki nedir ? Güvence yıkan bir süreç midir yoksa farklılık ile birlikte güven mi inşaa eder ? Cevap arayalım birlikte hadi gelin ...

    Ben , değişimi , en radikal süreçlerin içinde bile yer edinmiş mutlak bir gerçek olarak görürüm . Değişim iyidir  ya da kötüdür demeden önce gerçektir demeliyim . En sabit gözüken şeylerin , süreçlerin , var oluşun ve nefesin ardında bile , bir gün öncesinde olduğundan çok daha farklı bir şeyler yattığına inanırım . Çünkü her şeyden önce geçen bir zaman ve değişen bir tahammül seviyesi ile devam ediyoruz yaşantılarımıza . Bu da bizi ve önümüzdeki yaşanacak tüm süreçleri farklı bir boyuta getiriyor . Yitirilen duygular , yıpranmışlık , yorgunluk , heves ya da hevessizlik , umut ya da umutsuzluk , sevgi veya nefret , akılda kalanların sıklığı ve yoğunluğu her şey bu değişimin içerisinde yer alıyor . İnsanlara verdiğiniz değer penceresinden bakalım olaya mesela . O bir anda gelen uzaklaşma arzusu , karşınızdaki insanların fark etmediğiniz başka yüzlerini görmenizden dolayı mı kaynaklanıyor sadece ? Hayır ! Sizlerin bir insana duyduğunuz tahammül seviyesi de değişiyor . İnsanlarla paylaşma isteğiniz , o insana duyduğunuz yakınlık hissi , anlam ve anlamlama süreçlerindeki farklılaşma , olaylara bakış açınızdaki çözümlemeler ve yorgunluklar . Yoğunluk ve çatışma arzusu . Hepimizin içinde var olan tatmin eşiklerinin sıçramaları . Çıkar bazlı değişkenlikler , var olma ve ispatlama çabası . Değişim her şeyin kalbinde yatar arkadaşlarım . En yakınınızla aranızda beslediğiniz o sevgi duygusunun içinde , her daim yer etmiş temsili bir davranışın etkisinde bile . Değişim bir olgunun kalbidir ve düzenli düzensiz ritmidir . Gerekli midir ? Evet ! Bir şey , uzun süre bildiğim haliyle ve gözlemlediğim haliyle devam ediyorsa , o şeyin altında ifade edilmemiş pek çok sorun olduğunu anlarım . Çok daha büyük bir patlama getirecek bir olayın sessiz derinliğine gömülmüş bir ruhu hissederim . Değişim enerji boşaltılması demektir benim gözümde . Kişinin , kendi ruhunda çatlamış olan kabukları darmadağın ederek kendine daha usul bir varlık yaratmasına attığı en doğru adımdır . Özü yok ettiğini zannetsek bile , aslında onu koruyan ve o iflas etmesin diye kuşanılmış haklı bir süreçtir . Bazı şeylerin akışına müdahale edemediğimizi düşünürken bile , içten içe bu duruma karşılık bir sinir , öfke ve taşkınlık biriktirmekten kaynaklı , değişiriz aslında . Düne göre bu duruma karşı daha dolu ve daha sıkılmış bir kimlik kazanmak bile bir değişimdir . Burada konuyu radikal süreçlere getirmek isterim . Radikal süreçleri nihai gören bir kitlenin varlığı her daim olur . Ancak en stabil ilerliyor görüntüsündeki süreçlerin ardında bile , bir değişim söz konusudur ve olmalıdır . Çünkü bir çıkar bir çatışmayı , bir çatışma diğer bir kesmin ruhundaki çıkarı zedeler . Bizler her bir sürecin içerisinde pozitif gördüğümüz olgu sayısına bağlı olarak süreçlerin sabit veya değişken olmasını isteriz . Güvende hissettiğimiz durumlarda ise , değişime duyduğumuz sorgulama ve algılama yetilerimiz zayıflar ki , bildiğimiz en dürüst insanların , en büyük zorbalara dönüşmelerindeki öncül sebeplerden biri de sorgunun ve değişkenliğin unutulmaya başlanmasıdır . Değişim bir özdür arkadaşlarım . Biz onu sonradan edinilmiş birikimler olarak görsek bile her şeyin en başından beri zaman çizelgesine dağılmış bir parçasıdır . Tarih boyunca insanların , adaptasyonun , fikirlerin , ahlakın , toplumun , yaşantının , yerleşim alışkanlıklarının , ikili ilişkilerin , güven olgusunun değiştiğini göre göre bu varsayımı kabullenmemek , çok akıl karı bir yaklaşım olmayacaktır . Ancak değişimlerin bir özelliği de , kişileri , toplulukları , toplumları , yaşamları , bireysel , süreçsel , toplumsal ve etik düzeyde düşünmeye ve sorumluluk almaya ittiklerinden dolayı , korkulan birer olgu olmalarıdır . Pek çok insan , kendi hakkını , kendi düşüncesini , kendi varlığını , sabit bir düzene teslim edip , olaylar ve yaşam hakkındaki tüm sorumluluğundan kurtulmak ister . Ancak başına gelecek ve başkalarının başına gelmesi muhtemel pek çok sorunun güç kaynağı olarak kendisi yer almaktadır . Bizler , değişimlerden korkarken , muhtemel yeni sonuçlardan aşırı korkmaktan kaynaklı olarak , mevcut sorunların ağrılarını çok hafife alan , monoton kişiler olmayı göze alıyoruz ne acı . Radikal olanın getirdiği bir mevcut düzen var diyoruz . Alışılmış ve kabullenilmiş her süreç düzen oluşturmaz arkadaşlarım . Bilinç böyle işlemez . Bilinç böyle yaratılmaz . Bu zihniyet ile sürdürebileceğiniz tek şey , bir sesin arkasında yer alan cılız bir parazit olmanızdır . Değişim , özüyle , her şeyi tedbirli olmak durumunda bırakan ve süreçlerin daha fazla sorgulanmasını sağlayan bir olgudur . Bu doğrultuda değişmekten korkmayın . Mevcut halinizi ezberlemek , mevcut ruh hallerinizi okunur kılmak ve standart açıklara , standart kabuklara sahip olmak , sabit fikirlerle ve sabit hayallere sahip olmak sizi köreltir . Her şeyi , en bilindiği şekliyle sürdürmek , sizi farklı bir sürece maruz kaldığınızda aciz hissettirir . Denemeye cesaretiniz olmalı , değişmeye , başkalaşmaya . Değişimin sorgusuna , adaptasyona , haklı düşünceler üretebilmeye ve bilinenin yanında bir başka ışık yakmaya açık ruhlara sahip olmanız gerekir . Varlığın özündeki en asil duruşlardan biri budur . Bunun yanında şunu da eklemek isterim . Değişimin mantıklı bir çerçevesi olmalı . Her şeyden tümüyle kopmuş , farklılaşmış ve çürümenin üzerine bahane olarak atılmış değişimlerden bahsetmiyorum . Benim bahsettiğim çok daha ruhsal bir süreç . Vasatlığı bastırmak adına daha vasat bir boyut kazanmanın getirdiği saçmalıkları dahil edemem asla dediklerime . Pek çok insan görüyorum , kudretli duyguların anlamlarına sığınıp çok boktan şeyleri kabullendirmeyi amaçlayan . Böylesine bir süreci kirletmek ya da onu taçlandırmak , yine bir aklın elinde tutacağı bir güçtür ya da bir zayıflık . Her şeyin manipülasyona bir hayli açık olduğu ve sorgudan uzak bir dönemde , değişimin köklü esaslarını , kudretini ve yanlış zihniyetlerle çakılacağı zeminleri iyi hesaplamak gerekir . Aksi takdirde en yüce değişim olgusu bile radikal bir aptallık görüntüsü kazanacaktır . Amaçları uğruna değişik davranışlar sergilemeyi , değişim olarak kabullenmiş bir soytarı grubu gibi . Omurgasızlaşmış insanların dikkatleri üzerine çekmek için yaptıkları tüm o ucubelikler gibi . Ben özden ve sorgudan bahsediyorum dostlarım . Kimliği hepten kaybettirecek vasat bir garibelikten değil ...  

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.