pervazlara
süpürülmüşüm gibi
son kez yürüyeceğim belki de
yeniden
yarım bıraktığım
her şeyi.
yine tümseklerden sakınmadan
dumanın cilvesiyle
küllü ve tütünsü bir rehavet
esaretinde olmadan
hem mağrur hem mahcup
bir enkaz gibi
yürümek!
“ayşe, itim güzel mi”
hevesiyle sevmeden olmaz
yoksa
eksikliğini haykıramaz ciğeri
kadim bir yenilginin
mağdurunu oynamakla
mükellef dünyalıların.
belki
birkaç yüz nefes daha
sonra
yeni bir savaş doğmadan
ve yine bir sabah
yeni bir gecenin temiz kaygılarıyla
şükürsüz uyanmak.
yaprak dökmeyi unutmak
ve tekrar
bir açelyadan öğrenmek
yeniden mümkün
hiç şüphesiz
mümkün
bir açelyadan
daha fevri dökülmek.
Yorum Bırakın