Jöns filmde; "aşk vebaların en karasıdır. eğer aşktan ölünebilseydi, bir parça olsun zevk veriyor olabilirdi"
ifadesini kullanır.
Filmde etkilendiğim diyalogların başında Jöns'ün Antonius'a aşkın insanı nasıl çökerten bir şey olduğuna dair karamsar yorumu geliyor.
Bence jöns bu yorumunda, belki de çoğumuzun zaman zaman aşk hakkında düşündüğü bir fikri ortaya koymuştur. Aşk, hayatımızda her anda içten içe arzuladığımız bir duygudur. Bir insana duyulan aşkın yanında, anlara ve müziğe, zamana ve sinemaya, düşünceye ve varlığa olan ve daha bir çok şeye duyduğumuz bu aşk, bazı durumlarda sonumuzu getirebilir ve bizim için çıkmaz bir yol oluşturabilir. Aşk, bizi fiziksel ve duygusal olarak derinden etkiler ve Jöns'e göre bir beladır ve insanı ölümün eşiğine bile getirebilir. Ancak bu durumda bile aşkın ve aşkı yaşamış olmanın varlığı, büyük bir anlam taşır. Çünkü dünyada her şey zıttıyla var olur ve ölüm, yaşamın zıttıdır. İnsanı yaşama en çok bağlayan şey, onu ölüme en çok yaklaştıran şeydir. Ve eğer aşk bizi yaşama bu denli bağlayabiliyorsa, ölüme de bir o kadar yaklaştırabilir. Jöns'ün kullandığı "zevk" tanımı, aşkın yıkıcı yönlerinin olmasına rağmen bizi her daim hayata bağlayan ve yaşadığımızı hissettiren şeylerin aslında aşk olduğunu, ve ondan gelecek ölümün de en anlamlı ölüm olduğunu vurgular.
Yorum Bırakın