Bu gece çok aramaktan yoruldum ve artık yıldığımı fark ettim. Bu anlam arayışımın ustaca ezberliliği bana bunu gösterdi. Birden kendimi Tame Impala’nın Let It Happen parçasında buldum. Marmaray’da dinlerdim. Sık sık eve dönüş evden çıkış her halükarda dinlerdim. Tutamıyordum dinlemeden. Aynı geceleyin hayatın anlamını sorgulamalarımda olduğu gibi. Ne diyeyim ki? Hep beni anlayacak birilerini aradım. Bıktım birilerini anlayayım dedim. Olmadı hiç biri ya da herhangi biri iyi yönde seyretmedi. Bir an da bir şekilde bozuldu. Belki bu benim sınavım. Bu benim hayatım. Bilemiyorum. Böyle olsun mu? Hiç istemiyorum. Şairane yanımı kaybettiğimden beri içimde bir huzursuzluk var hemde uzun soluklu. Eskiden bir sevdiğim vardı onun sayesinde şiir yazıp duruyordum. Ama o bilmesede. Sonra başka bir sevdiğim de metne çevirdim. En sonunda hepsini bıraktım. Film çektim. Artık ne yapacağım ne düşüneceğim bilmiyorum. Gerçekten çıkmazdayım. Çıkmazlara doğru koşuyorum. Tek dilediğim şey mutlu olmak huzurlu olmak. Artık bir sevenimin sevdiğimin olması. Bu çok mu bencilce?
Yorum Bırakın