Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi?

Android'ler Elektrikli Koyun Düşler mi?
  • 0
    0
    0
    0
  • Üçüncü Dünya Savaşı sonrası bir dünya. Gerçek hayvana sahip olmanın bir statü göstergesi olduğu ve en kötü ihtimalle bir elektrikli hayvana sahip olmanın önemli olduğu bir dünya.

    Radyoaktif çiseltiden yavaş yavaş etkilenen ya da IQ testinde yetersiz bulunan Özellerin/ Tavuk kafalıların olduğu bir dünya.

    Kısacası çok da mutluluk ve umut vaat etmeyen bir dünya…


    Savaş sonrası ‘çiseltiden’ kaçanlar dünyadan göçüp gitmiş kalanlar ise psikolojik ve fiziksel etkilerle hayatlarını sürdürüyordu. 

    Gerçek hayvanların sayısı yok denecek kadar azalmış; elektrikli hayvanların sayısı ise gitgide artıyordu.

    Savaş sonrası kalanların kalma nedeni tam olarak neydi söylemek zor. Herkesin nedeni farklı olsa gerek. Ancak şu bir gerçek ki kalmak en iyimser tabirle cesaret işiydi. Radyoaktif bir çiselti söz konusuyken ve canlı türleri yok oluyorken…


    Rick Deckard işte böyle bir dünyada polis teşkilatında çalışıyor ve görevi ödül avcılığı. En büyük hayali ise gerçek bir hayvan satın almak. Ancak sahip olduğu gibi elektrikli bir koyun değil gerçek bir hayvana sahip olmak istiyordu. Önünde ise küçük bir engel vardı. Para.. Yok olmaya yüz tutmuş hayvanların tabi ki fiyatları çok yüksekti. Ödül avcıları ise o kadar çok kazanıyor sayılmazdı. Ancak şimdi Deckard’ın karşısına bir fırsat çıkmıştı. Eğer Mars’tan kaçmış sekiz androidi yakalarsa belki de sonunda istediği bir hayvana sahip olabilirdi. İşte bu onun için güzel bir teşvikti..


    Androidler insan elinden çıkma ama insandan daha zeki olan bir varlık haline gelmişti. Fiziksel olarak dışarıdan gözle ayırt edilemiyorlardı. Konuştuğunuzda eğer profesyonel değilseniz küçük ipuçlarını yakalayamadan anlayamazdınız. Onlarla iletişime geçtikçe tek bir şey bariz bir şekilde ortaya çıkıyordu. Soğuklukları, duygusuz oluşları. Peki bu bize ne ifade ediyordu? Bu durum Androidleri insanlardan daha avantajlı bir konuma mı getiriyordu yoksa insanlardan daha dezavantajlı bir konuma mı getiriyordu? Zeki olmak tek başına yeterli miydi? Empati insanları daha üst bir noktaya mı çıkarırdı yoksa insanların önünde bir engel miydi? 


    Rick görevini tamamlamaya çalışırken hayati tehlikelerle karşı karşıya gelecekti ama tek tehlike ölümle karşı karşıya kalması değildi. Karşı karşıya kaldığı bir şey daha vardı. Kendinden bile şüphe etmesini sağlayan sorgulamayla geçecek günler onu bekliyordu..




    Bu tür kitaplarda genelde kitabın ilk sayfaları içine gireceğimiz dünyayı tanıtır. Ve bu da ilerleyen sayfalarda okuyucunun daha rahat okumasını ve keyif almasını sağlar. Bu kitapta yaratılan dünya hakkında terimler yer almasına karşın terimleri açıklayıcı metinler pek yer almıyordu. İlerleyen sayfalarda neyin ne olduğu hakkında okuyucu kendisi bağlantı kurabiliyor. Bu durum kitabı severek ve isteyerek okumama engel olmadı. Özellikle kitabın ortalarından sonra merak duygusu daha fazla harekete geçiyordu.


    Bu türü sevenlerin beğenebileceği bir kitap. Keyifli okumalar. 



    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.