frengi saltolarla gelme,
adın eğri olsun,
ama yolun doğru.
bana minnet etme
bilmem kaç şikâyet çıkarsam gövdemden
cayarsın minnetinden şevkle.
ihanetçil dişlerini etimden çek!
kavurdum
gözlerimin kahvesinde
köpüklerimi.
hangi telve unutturur
bende göçüklerimi?
unutmak acımsılığında rasyonel ve mağrur
iliklemekti
deliksiz bir gömleğin
telaşsız düğmelerini.
*
bulduğum her taşı kırdım
put gibi!
derenin dibindeki
parlak ıslak taşla
göğsümde yatan çocukluğum hatrına
hatırsız telvelerden kaçıp
annemin bahçesine,
babamın omuzlarına imrenip
ve çiçeklenip annem gibi
babamca 'dağ'laşmak.
**
zamanın
tuzu kuruluğu
ve
satın alınamaz kodamanlığına atıf,
bela tümcelerle sataşıp durmak huyu bu,
tek şiirde yüz bela gibi.
allah'a kaçmak rasyonel bela,
varlığını ölmez sanan zalimlerin suratına.
göğü üstüme pelerin yapıp
zalimlere çöken bela galaksi
olmuş muyumdur
lütfettiyse tanrım,
mübarek eyle, tanrım!
***
Yorum Bırakın