Advertisement

Bir Şarkı Bir Hikaye: Firuze

Bir Şarkı Bir Hikaye: Firuze
  • 3
    0
    0
    0
  • Şairane kişiliği ile tanıdığımız Aysel Gürel, derdi olan şarkılar yazarak dimağlarda sarsılmaz bir yer edinmeyi başaran usta sanatçılardan birisidir. Katı değer yargılarını, ahlak ölçülerini ve toplumun kadına bakış açısını sert bir dille eleştirir. Ölüm döşeğinde dahi kalemini elinden bırakmayan bu çılgın kadın, hemen hemen her eserinde farklı bir duygu erozyonu yaşatmaktan geri durmaz. Yazdığı parçalara örnek verecek olursak eğer Sertab Erener’den dinlediğimiz; Aşk, Vur Yüreğim, Yanarım ve Sezen Aksu’dan dinlediğimiz; Sen Ağlama, Git, Firuze gibi dönemine damga vurup hit olmuş şarkıları sayabiliriz. Her birinin arkasında enteresan hikayeler olsa da biz bu içeriğimizde Firuze’den bahsedeceğiz.


    Aysel Gürel

    Şarkı ilk olarak seksenli yılların başında müzisyen Attila Özdemiroğlu’nun aranjesiyle sağlamlaştırdığı o efsanevi müziğiyle ortaya çıkar. Besteyi herkesten önce Emel Sayın’a dinletir Attila Özdemiroğlu ve ünlü şarkıcı tarafından eserinin oldukça beğenildiğini görür. Fakat aradan aylar geçmesine rağmen Emel Sayın’dan herhangi bir haber alamaz. Attila Özdemiroğlu bu sefer Sezen Aksu’nun kapısını çalar ancak onun da müzik üzerine yazdığı sözleri bir türlü beğenmez. Kara kara düşünmeye başlayıp işin içinden çıkamadığı sırada meseleyi Müjde Ar ile paylaşarak ondan fikir almaya karar verir. 

    Müjde Ar şarkıya bayılır ve aşırı beğendiği bu tınının boşa gitmesini istemediği için annesi Aysel Gürel’in halihazırda “Firuze” isimli bir şiiri olduğundan bahseder. Şiir bizzat o dönemlerde güzelliği ile nam salan Müjde Ar’a yazılmıştır. Burada kızının bir gün güzelliğinin bedelini ödemesi gerekeceğini söyler Aysel Gürel ama aslında bu cümleyle birlikte kadınların konumlandırıldığı kalıpları hicvetmektedir. Müjde Ar duru bir su gibidir, bazen volkan gibidir fakat hızlı büyümek ister. Nitekim Aysel Gürel “Acelen ne bekle Firuze.” deyip büyümenin o kadar da matah bir şey olmadığını anlatmaya çalışır.


    Müjde Ar ve Aysel Gürel

    Firuze şiirini okuyan Attila Özdemiroğlu bu kinayeli sözleri kendi müziğine çok yakıştırır. Hemen Sezen Aksu ile Aysel Gürel’i bir araya getirir ve ikilinin birkaç düzenleme yaparak ortaya çıkarttığı o muazzam esere hayran kalır. Akabinde takvimler 1982’yi gösterirken Sezen Aksu beşinci stüdyo albümünü “Firuze” ismiyle yayınlar. Piyasada adeta bomba etkisi yaratan parça özellikle Emel Sayın için çok büyük bir kayıp olacaktır. Attila Özdemiroğlu’na gidip “Aşk olsun besteyi yine Sezen’e vermişsin.” diye serzenişte bulunurken; “Hayır besteyi ilk olarak sana verdim.” cevabıyla şok olur Emel Sayın ve şu enteresan sözleri söyler: “Aaa o beste bu muydu?”



    Aysel Gürel 2008’de vefat eder. Bu şarkıyı kime yazdığını onun ağzından duyamasak da 2013’te CNN Türk’te yayınlanan 5N1K programına bağlanan Müjde Ar, Firuze’nin kendisine yazıldığını bizzat açıklar ve kardeşi Mehtap Ar tarafından da bu sözler doğrulanır.

     

    Bir gün dönüp bakınca düşler
    İçmiş olursa yudum yudum yudum yıllarını
    Ağla, ağla Firuze ağla
    Anlat bir zaman ne dayanılmaz güzellikte olduğunu

    Kıskanır rengini baharda yeşiller
    Sevda büyüsü gibisin sen Firuze
    Sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu
    Üzüm buğusu gibisin sen Firuze

    Duru bir su gibi, bazen volkan gibi
    Bazen bir deli rüzgâr gibi
    Gözlerinde telaş, yıllar sence yavaş
    Acelen ne bekle Firuze

    Acılı bir bakış yerleşirse eğer
    Kirpiğinin ucundan gözbebeğine
    Her şeyin bedeli var, güzelliğinin de
    Bir gün gelir ödenir, öde Firuze

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.