Dallarında yüzyıllık hikayeler saklayan ağaç: Söğüt ağacı

Dallarında yüzyıllık hikayeler saklayan ağaç: Söğüt ağacı
  • 0
    0
    0
    0
  • İlk bakışta güzelliği ile fark edilen söğüt ağaçlarının her bir uzun dalında birbirinden farklı hikayeler yatar. Bunlardan kimi hüzünlü kimi de mutludur. En bilinenlerinden biri ise Orpheus ve çok sevdiği eşi Eurydice hakkındadır.

     

    Efsaneye göre Orpheus, Olimpos yakınlarındaki Pimpleia’da annesi ve kız kardeşleriyle birlikte yaşarken karşılaştığı Apollon ona dalları söğütten oluşan altın bir lir verir ve çalmayı öğretir. Söğüt dallarından çıkan ses o kadar güzeldir ki her şey ve herkes susar onu dinlermiş. Büyük bir aşkla bağlı olduğu karısı Eurydice’i bir gün yılan sokar ve ansızın ölür. Bu durum Orpheus'u çok sarsar. Büyüleyici müzisyenin, karısı Eurydice’in ardından çaldığı yas ezgileri öyle etkileyicidir ki tüm periler, hatta tanrılar bile ağlar. Karısının yokluğuna dayanamayan Orpheus lirini alır ve ölüler dünyasına, Hades’in yanına gider. Yolculuğu sırasında ise liri sayesinde karşılaştığı bütün zorlukların üstesinden gelir. Hatta liri ile, ölüler dünyasının tanrısı Hades ve eşi Persephone’yi bile çaldığı melodiler ve eşine olan aşkı ile büyüler. Tanrılar, eşini böylesine seven bu adama acır ve eşi Eurydike’yi ona verirler ancak tek bir şartları vardır: Eurydice, kocasının arkasından yürüyecektir ve ikisi de yer üstüne çıkana kadar Orpheus asla arkasına bakmayacaktır. Orpheus, bunu kabul eder fakat her şey istediği gibi gitmez. Gün doğarken bir anda içine bir şüphe düşer ve arkasına dönüp karısına bakar. Karısı bir anda gözünün önünden kaybolur. Ne yazık ki Orheus karısını oradan alamadan geri dönmek zorunda kalır.

    Orpheus ve liri.

     

    Bir Polonya efsanesine göre ise nehrin kenarında oynayan yavru kediler nehre düşerler. Anne kedi ağlar ama elinden gelen bir şey yoktur. Yavrularını sudan çıkaramaz. Onun ağladığını gören nehrin kenarındaki söğütler dallarını suya doğru uzattılar. Kediler bir bir dallara tutunarak karaya çıktılar. O günden sonra kedilerin tutunduğu o dallarda onlardan bir anı olarak minik tüylere benzet tomurcuklar çıkmış. Bu efsaneden dolayı goat willow yerine pussy willow da deniliyormuş.Bir Kızılderili efsanesi de bu ağaca tırmanan bir tavşandan bahseder. Efsaneye göre bir kış günü söğüdün tepesine bir tavşan tırmanır. Tavşan bu tırmanıştan o kadar yorulur ki söğüdün üzerinde kış uykusuna yatar. İlkbaharda eriyen karlar ile uyanır ve söğüdün üzerinden yere atlar. Atlarken kuyruğundan bir parça söğüte takılır. O günden sonra bahar geldiğinde söğütler tomurcuklarında bu tavşanın anısına minik tüyler bulundurur.

    Keçi söğüdü (goat willow)

    kaynakça:

    https://www.fruitandflowershop.com/blog/legend-of-the-pussy-willow

    https://www.turkishmuseums.com/blog/detail/klasik-mitolojinin-buyuleyici-muzisyeni-orpheus/10131/1


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.