Dersim

Dersim
  • 0
    0
    0
    0
  •  Atatürk'e atılan iftiralara yönelik belgelerle yaptığım cevaplar binlerce insan tarafından okundu ve ilgiyle karşılandı. Bu yüzden tüm Türk milletine teşekkürü bir borç bilirim. Türk milletinden aldığım güç ve ilhamla ömrümün sonuna kadar Cumhuriyet ve Türk milletinin adı kirletenlerle mücadele edeceğim. 


     Atatürk'ü ve Cumhuriyet'i kirletme politikasıyla Türk milleti aleyhine yapılan bir yalan üzerine duracağız. Daha önce 1-2 cümleyle adını andığım Dersim meselesi... Ben buraya sırayla duygu sömürüsü yapmak için atılan yalanları ve ardından gerçekleri yazacağım. 


     Yalan - 1  (Dersim'de 50 bin - 100 bin insan öldürüldü!)


     Dersim'de öldürülen insan konusunda bizim aydın (!) yazarlarımız, farklı sayılar vermekle birlikte yalan söylemekten çekinmemişlerdir. 50 binden başlayan bu sayı 100 binlere kadar çıkarılmıştır.  Çanakkale Savaşı'nda bile 75 bin iken, Dersim'de 100 bini bulmuş (!) Bu tamamen bir yalandır. 1935 nüfus sayımına göre Tunceli nüfusu 107.723 kişiyken 5 yıl sonra 94.636'dır. Azalan nüfus 13.084 kişidir. Bunların 11.683'ü sürgün edildi. Toplamda 1.401 kişi kalıyor. Yani on binlerce kişinin öldürülmesi mümkün değildir. [1] Bu rakamlar da sahte değildir. 


    Yalan - 2 (Dersim'de Sivil Halka Katliam Yaptılar!)


     Siviller hedef alınmadı. 1937- 38'de sivil halk en az zararı görenler oldu. Silahlı isyan, silahla susturulur. Müzakere yapılmaz, mücadele edilir. Mücadelede ise ister istemez sivil halk zarar gördü. Bu harekâtı "katliam" olarak nitelendirmemiz için halkın da bile isteye öldürülmesi gerekir. Öyle bi şey yoktur, Harekâtın raporları ortadadır. 1937'de 265, 1938'de ise 2 binden az ölü isyancı vardır. Ölen isyancı sayısı bile nu kadardır.[2] Bahsedildiği gibi sivil halkı öldürerek katliam yapılmamıştır. 


    Yalan - 3 (Harekâtta 22.703 Asker Vardı!)


     Ali Kaya, belgeleri yok sayarak Dersim'de 22.703 askerin Dersim'e sevki söz konusu olduğunu ifade etmiştir.[3] Halbuki, Genelkurmay Belgelerine bakıldığında toplamda 8. 623 asker katılmıştır.[4] 


    Yalan - 4 (Sırf Aleviler Diye Öldürüldüler!)


     Dersim İsyanı'nda Cumhuriyet'e silah tutuldu. Genelkurmay Belgelerine göre, Tunceli'de 4.076, Erzincan'dan 786, Bingöl'den 126 tüfek  4 Ekim 1937 kadar toplandı.[5]  1939'da yapılan TBMM toplantısında da toplamda 14.593 tüfek toplandığı belirtildi. İsyancılar, Cumhuriyet'e işte bu kadar tüfekle saldırdılar. Aleviler diye öldürülmediler yani! Alevilikle de alakaları yoktu.


    Yalan - 5 (Seyit Rıza, Masum ve Fakir Bir Adamcağızdı!)


     Fakir değildir çünkü 230 köyün derebeyiydi. Masum da değildir. İsyan için Fransa'dan, İngiltere'den ve Sovyet Rusya'dan destek aldı.[6] Böyle bir insan "masum" olamaz.


     Yalan - 6 ( Dersim İsyanı, Haklı Bir İsyandı!)


     Feodal yapıyı destekleyen bir isyan, aydınlanma yolundan ilerleyen topraklar için baş belasıdır. İsyanın Alevilik ve Alevilerle de bir ilgisi yoktu. Tamamen feodal yapıyı destekleyen aşiretlerin isyanıdır. Bu da "ilericilik" ya da "solculuk" değildir!


     Yalan - 7 ( Devlet Hiç Acımadı!)


     Genelkurmay Belgelerine göre isyanın başladığı tarih olan 21 Mart'tan, 3 Mayıs'a yani harekâtın başladığı tarihe kadar devlet isyancıları vazgeçirmeye çalıştı. 40-45 günde ikna edemeyince harekâta geçildi. 


     Yalan - 8  (Atatürk, Tunceliliye Düşmandı!)


     Atatürk, Tunceli'ye ve Tunceliliye değer vermiştir. Atatürk'ün Pertek ziyareti, 12 Kasım 1937'de başlamış ve 17 Kasım 1937'de sona ermiştir. Bu ziyarette, Atatürk Pertek Köprüsü'nün açılışında yer almış ve ilçe halkı ile görüşmeler yapmıştır. Ziyaret sırasında, Pertek'in doğal güzelliği ve yerinin önemine hayran kalmış, ilçeyi çok beğendiğini ifade etmiştir. Ayrıca, Pertek'in belediye hizmet binasında vatandaşlarla görüşmüş ve gençlerin sineklerle mücadele ettiğini ve yaralarının tedavisini gerektiğini belirtmiştir.[7] 


    Sonuç


     Dersim'de bir katliam söz konusu değildir, Cumhuriyetin de Alevilere düşmanlığı söz konusu değildir. Gerici isyan olabildiğince can yakmadan sonlandırılmaya çalışıldı. Başarılı da oldu. 


    ------------------------------------------------------------
    [1] Sinan Meydan, Cumhuriyet Tarihi Yalanları 2, 2016, s. 472, 473. 
    [2] Özgür Erdem, Dersim Yalanları ve Gerçekler, 2024, s. 91.
    [3] Ali Kaya, Başlangıçtan Günümüze Dersim Tarihi, 2010, s. 445'ten aktaran; Erdem, age., s. 22.
    [4] Dersim hakkındaki belgeler İçin bkz. Serap Yeşiltuna, Cumhurbaşkanlığı Dersim Arşvi, 2015; Serap Yeşiltuna, Devletin Dersim Arşivi, 2015.
    [5] Meydan, age., s. 477. 
    [6] BCA, 030-10..115-803-36, 13/9/1937; BCA, 030-10..113-771--2, 12/4/1929.
    [7] Ümit Doğan, Hurafeler, 2021, s. 291, 292.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.