Petar Blagojevic, tarihin bilinen ilk vampirlerinden birisidir. Kendisi 1725 yılında Sırbistan’ın Kisiljevo köyünde hayatını kaybeder. İlginç olan ise, onun ardından aynı köyden 9 kişinin daha peş peşe ölmüş olmasıdır. Köylülerin anlattıklarına göre bu 9 kişi ölmeden hemen önce Petar Blagojevic’in onları boğmaya çalıştığını ve nefes alamadıklarını söylemişlerdir. Ayrıca Blagojevic bir gece yarısı karısını ziyaret ederek ondan ayakkabılarını istemiştir. Devam eden süreçte oğluna da görünerek yiyecek istemiş ve oğlu isteğini reddettiği için onu vahşice katledip kanını içmiştir.
Durum korkunç bir hal almaya başlayınca köylüler artık daha fazla dayanamayarak Petar Blagojevic’in mezarını açmaya karar verirler. O dönemde Sırbistan, Avusturya himayesinde olduğu için ilk etapta Avusturya’lı yetkililerle görüşülür. Gerekli prosedürler yerine getirildikten sonra da devlet tarafından görevlendirilen sağlık subayı Ernst Frombald ve bir rahiple beraber mezar açılır. Fakat mezar açılır açılmaz olay yerindeki herkes şoke olur.
Çünkü ceset hiçbir şekilde bozulmamış; hatta saçları, sakalları ve tırnakları bile uzamıştır. Asıl ilginç olan ise ağzının kenarında bulunan kan lekesidir. Köylüler, gördükleri karşısında korkunun yanı sıra büyük bir öfke de duymaya başlar. Çünkü köyde gerçekleşen esrarengiz ölümlerin sorumlusunun Petar Blagojevic olduğuna artık emin olmuşlardır. Bu sebeple cesedin kalbinin tam ortasına bir kazık saplarlar. Ardından Blagojevic’in ağzından ve burnundan taze kan aktığını görünce öfkeleri daha da büyür ve cesedi hunharca yakarak küllerini nehre atarlar. Bütün bu yaşananlar da Ernst Frombald tarafından bizzat hükümete rapor edilir.
Günümüzde hala daha dilden dile yayılan bu hikaye sebebiyle Sırbistan’ın Kisiljevo köyü turistler tarafından sık sık ziyaret edilmektedir. Blagojevic’e dair herhangi bir iz bulunamamasına rağmen onun soyadını taşıyan aileyle irtibat kurmak bile insanların ilgisini çekiyor.
Kaynak: 1
Şehir efsaneselerinden bugün