Chungking Express, aslında Wong Kar-Wai'ın yapımı iki yıl süren filmi Ashes of Time'ın post prodüksiyon aşamasında bulduğu boşluklarda senaryosunu yazıp çekimlerini el kamerasıyla yapmış olduğu bir ara film. Ancak izlediğimizde görüyoruz ki bir ara filmden daha fazlası olan Chungking Express, Kar-Wai'a uluslararası alanda da birçok başarı kazandırarak bugün yönetmenin kültleri arasında yerini alıyor.
Filmde; Hong Kong'ta aynı mesleği yapan, aynı büfeden yemek yiyen, hemen hemen aynı duyguların içinde olan ama birbirlerini hiç tanımamış iki adamın hikayesi anlatılıyor. Kar-Wai'ın zamansal rastlantıları bolca kullanması ile karakterlerin hepsini aynı karelerde görebiliyoruz. Yani aslında kalabalığın içinde birbirine geçmiş hayatları izliyoruz. İlk kısım, belki de seyirciyi filme alabilmek adına biraz daha hareketli ve gizemli geçiyor. Hong Kong'un hızlı ve karanlık sokakları içinde 223 ve sarı peruklu kadın'la tanışıyoruz. 223, beş yıldır sevgilisi olan kadından yeni ayrılmış ve bu durumdan nasıl çıkacağını bilemez bir halde aşk acısı çeken, genç bir sivil polis.
"1 Nisan'da ayrıldık. Her gün, son kullanma tarihi 1 Mayıs olan bir kutu ananas alıyorum. May, ananası sever. Ve 1 Mayıs benim doğum günüm. Eğer May, ben otuz kutu alana kadar fikrini değiştirmezse aşkımızın da son kullanma tarihi geçecek."
Ne zaman yağmur yağacağını ya da havanın güneşli olacağını kimsenin bilemeyeceğini söyleyerek üzerinde her zaman uzun bir trençkot ve güneş gözlüğü ile dolaşan, filmin kesinlikle en gizemli ve karizmatik karakteri sarı peruklu kadın ise, bölgede yaşayan Hindular aracılığı ile yaptığı bir işin elinde patlaması sonucu son derece sıkıntıya düşmüş bir haldeyken, gittiği barda 223 ile tanışır. Her geçen gün hayatımızdan, hiçbir zaman görüşmeyeceğimiz veya yakın arkadaş olabileceğimiz birçok insanı silip bir kenara ittiğimizi düşünen 223'ün hayatına, farkında olmasa da böylece dokunmuş olur. "Birisini tanımak onu elde tutabilirsin anlamına gelmez. İnsanlar değişir. Birisi bugün ananası sever ama yarın başka bir şey sevebilir." Filmin bu kısmında, iki karakterle de çok güzel alt metinler veriliyor. Film boyunca bu ikiliyi görmek güzel olurdu ancak filmin ikinci kısmına geldiğimizde 223'ün sürekli yemek yediği Midnight Express'te yeni çalışmaya başlayan Faye ile bir başka polis memuru 663'ü görüyoruz. 663 de tıpkı 223 gibi hostes sevgilisi tarafından terk edilir. Aşk acısını her ne kadar dışarıdan atlatmış gibi gözükse de evin her yerinde eski sevgilisini arayarak onun bir gün dönmesini ümitsizce bekler. Sabunuyla, havlusuyla, evinin her köşesiyle konuşmaya başlar. Belki de yalnızlığını onlarla paylaşır. "Musluğu açık mı unuttum yoksa daire mi çok sulu göz olmaya başladı? Hep bir gün atlatacağını düşünüyordum. Bu kadar ağlayacağını hiç düşünmezdim." Bu sırada Faye'nin kendisine duyduğu ilgiyi fark bile etmez. Bir gün eski sevgilisi büfeye bir mektup bırakır ve mektubun içindeki anahtarla Faye, eve girerek 663'ün hayatının gizli ortağı olmaya başlar. Böylece bize bir kadının, isterse kendini göstermeden bile bir erkeğin hayatına nasıl yön verebildiğini fonda bolca California Dreamin dinleterek gösterir. Filmin ikinci kısmı, karakterlere bağlı olarak biraz daha eğlenceli geçiyor. Sadece, Faye ve 663'ün hikayesinin de sıradan bir patikada devam etmeden ilerlemesi bana kurguda biraz Tarantino'yu anımsattı ki filmin Tarantino için önemini düşündüğümüzde bu doğru kabul edilebilir. Pulp Fiction'ı çektiği dönemlerde gittiği bir festivalde filmi izleyen Tarantino, filme tam anlamıyla bayıldığını " target="_blank" rel="noopener">söylüyor. Rastlantısallıklardan örülen hikayesi, romantik-hüzünlü karakterleri, zengin diyalogları ve karakterleri bir nevi tamamlayan müzikleriyle Chungking Express, keyifle izleyebileceğiniz bir Wong Kar-Wai filmi. Kaynak: 1
Yorum Bırakın