Bu yıl sevgililer gününü hem tek başına, hem de sevdikleriyle birlikte evde, yumuşacık pijamalarıyla rahatlayarak geçirmek isteyenler için, aşkın en acısından en tatlısına kadar, her aşk moda uygun, hepsinin damakta ayrı bir tat bıraktığı birbirinden güzel 4 filmi derledik.

1. Ben mükemmel aşkı yaşamak istiyorum modu: Ruby Sparks (2012)

Ruby Sparks, Little Miss Sunshine'ın yönetmenlerinden 2012 yapımı bir film. Filmin konusu ise Paul Dano tarafından canlandırılan Calvin adında genç bir yazarın, aşk hayatındaki sorunlarla yüzleşerek kitabında aşık olacağı bir kadın karakter yaratması ve Zoe Kazan tarafından canlandırılan bu karakterin gerçekten hayatına girmesi. Ruby'nin hayatına girmesiyle, ona yazdığı her şeyi yaptırabilecek gücü kendinde bulan Calvin, modern çağda erkeklerin elinde tuttuğu kontrolün mükemmel bir örneği. Sevgililer gününde istediğiniz o mükemmel kişiyi bulamadıysanız, Calvin'in mükemmel kız arkadaşıyla yaşadığı ilişkiyi izleyebilirsiniz.

2. Benim aşktan dilim yandı modu: Closer (2004)

"Yalan söylemek bir kadının kıyafetlerini çıkarmadan yapabileceği en eğlenceli şeydir, ama çıkarırsak daha iyi." Patrick Marber'ın ödüllü tiyatro oyunu Closer'dan uyarlanan bu film, Natalie Portman, Julia Roberts, Jude Law ve Clive Owen tarafından canlandırılan 4 karakterin aşk ve ihtiras peşinde kesişen yollarını anlatıyor. İlişkilerin en soğuk ve acımasız taraflarını sinemaya döken bu film, zeki ve sert diyaloğuyla öne çıkıyor. Eğer bu sevgililer gününde aşka olan ön yargınızı pekiştirmek isterseniz Closer'a bir şans tanıyabilirsiniz.

3. Ayrıldım, ama hala unutamadım modu: Blue Valentine (2010)

Müziklerinde Ryan Gosling'in de seslendirdiği parçalar olan Blue Valentine, 2010 yapımı bir film. Filmin konusu ise Ryan Gosling tarafından canlandırılan Dean ve Michelle Williams tarafından canlandırılan Cindy'nin ilişkisinin zamanla çöküşünün ifadesi. Özellikle sevgililer gününde aşkın üzücü tarafını hatırlamak ve ağlamak isteyenler için birebir.

4. Çok sevdim, ama bir türlü kabul ettiremedim modu: Carol (2015)

Çağımızın en başarılı aktrislerinden biri olan Cate Blanchett tarafından hayat verilen Carol, boşanma sürecinde olan evli ve çocuklu bir kadındır. Ziyaret ettiği alışveriş merkezinde Rooney Mara tarafından canlandırılan satış elemanı Therese'e bir yakınlık hisseder ve zamanla aralarında gizlemek zorunda oldukları bir ilişki başlar. 1950'lerin New York'u estetiğinde süzülen bu filmde, toplumdaki çifte standartlar ve ilişkilerin özgürlüğü konu alınmakta. Bu küçük ama sevgi dolu listede modunuza göre seçtiğiniz filmi izleyip yorumlarınızı bizimle sosyal medya hesaplarımız üzerinden paylaşmayı ihmal etmeyin! Bu yazı Refinery 29'dan alınıp uygunluğa göre çevrilip düzenlenmiştir.