Frank Sinatra adını duyduğunuzda sizin de kafanızda siyah beyaz kareler, içimizi ısıtacak melodiler oluşuyorsa bu yazımız tam size göre.
12 Aralık 1915. 20 yaşındaki bir anne için zorlu bir doğumdu. Ters gelen bebek büyük uğraşlar sonucunda kulak zarı delik, bir kulağı yırtık halde, suratında ve ensesinde ömür boyu taşıyacağı kesik izleriyle dünyaya gözlerini açtı. New Jersey'nin yoksul bir kenar mahalle çocuğu olarak büyüyen bu çocuk, muhteşem sesli romantik caz sanatçısı Francis Albert Sinatra olacaktı.
Frank, gençlik yıllarında denk geldiği Bing Crosby konserinden etkilenerek müzisyen olmaya karar verdi. Muhteşem sesli çocuk ailesinin de onayıyla liseden ayrıldı ve “My Way” de dediği gibi kendi yolunu çizerek müzik kariyerine ilk adımını attı. 1935 yılında şarkı söylemeye başlayan bu azimli genç, yine aynı yıl katıldığı radyo yarışmasında birinci olarak adını yavaş yavaş duyurmaya başladı. Bir şekilde radyoda her gün 15 dakika şarkı söyleyip bir yandan da sıradan bir kafede şarkı söyleyerek geçimini sağlayan Frank, Herry James’in ilgisini çekerek uzun bir kariyere yelken açtı. Kimsenin dilinden düşürmediği şarkılarıyla Frank Sinatra, artık sahnelerde sesiyle, görüntüsüyle tam bir şaheser gibi duruyor, gecenin sessizliğine karışıyordu melodileri. Hayranlarının “The Voice” lakabını taktığı sanatçı, olağanüstü bariton sesiyle aramızdan ayrıldığı 82 yaşına kadar sahnelerden inmedi.
Eğer bu yazımızı okurken güneş batmışsa ve gecenizi güzelleştirmek istiyorsanız bırakın Sinatra size eşlik etsin. Sizin için Frank Sinatra’ın en muhteşem 9 şarkısını listeledik. Keyifli dinlemeler.
Burdan sonrasına buzlu viskilerimizle devam ediyoruz.
1) Frank Sinatra - Fly Me To The Moon
Yorum Bırakın